| 3 |

314 36 5
                                    

Jungkook farkında olmadan yerden aldığı o kolye sayesinde aslında gelecekteki hayatına inanılmaz bir yön vermişti. Normal zamanda asla yapmayacağı birşeydi, ancak o kolyeyi polis merkezine teslim etmeyip sahibini bulana kadar kendi saklamak istediği için kolyeyi boynuna taktı. Evet ona ait aksesuar değildi, sahibini de bulamamıştı. Ancak kendisine şans ve güç getirdiğine inanıyordu. En azından sahibine verene kadar..

Günler geçtikçe boynundaki kolye ona ait bir parça gibi oldu, hayatı güzel gitmeye başlamıştı sanki..

Bilmiyordu ki o kolyenin sahibiyle tanıştıktan sonra hayatı tamamiyle değişecekti..

|AYLAR SONRA (AĞUSTOS SONU)|

Okula başlamasının üzerinden aylar geçti. Jungkook ve Jimin okullarına muhteşem bir törenle veda etmişti. O dönemde kayıt yaptırdıkları dans okuluyla birlikte hem sınavlarını bitirdiler hemde dans okulunda güzel ilerleme sağlamışlardı.

O dönemlerde Jungkook ve Jimin'in neredeyse hiç boşluğu kalmamıştı. Öyle ki yanyana oldukları halde oturup muhabbet bile edemez hale gelmişlerdi. Jungkook kendini daha iyi hissetmek için spor salonuna bile yazılmıştı. Okul dans eğitimi spor ve sınavlar derken okulu bitmiş, artık tamamiyle dans okuluna adapte olmuşlardı.

O yoğun dönemlerde Eun tamamiyle kardeşinin evine, yeğeninin yanına taşınmıştı. Kardeşine ait odayı hiçbir eşyayı kaldırmadan öylece kapatmışlardı, hatıralarını da odaya bırakarak.

Eun evde ki misafir odasına yerleşmişti. Günler aylar geçti, kurdukları düzene her ikisi de alışmıştı artık. Jungkook teyzesi sayesinde yeni yeni alışkanlıklarda katmıştı hayatına. Her akşam balkonda yapılan kahve keyifleri, gökyüzü izleme anları, ufak alkol kaçamakları. Bu süre içerisinde zayıflayan bedenini de çok daha güçlü bir şekilde geri toparlamıştı kendine kazandırdığı spor alışkanlığıyla. Her ne kadar çok sık gidemese de yinede kafasını dağıtmak için çok iyi geliyordu ona.

Jungkook tamamiyle toparlayıp, eskisinden bile daha iyi haliyle dans eğitimlerine odaklanmıştı. Eğitim veren hocaları onun olduğu sınıftan çok memnunlardı. Çünkü gayretleri ve çalışmaları çok verimli geçiyordu.

Jimin ve Jungkook artık kendilerini tamamiyle keşfetmişlerdi, dans onlar için herşeyden daha önemliydi. Tüm günlerini neredeyse dans okulunda geçiriyorlardı.

°°

Sabah yine tüm enerjileriyle geldikleri okulda öğle saatleriydi, hocaları öğle paydosu verdiğinde ikili soluğu kafeterya da aldı. Kendilerine birer soğuk içecek alıp okulun bahçe kısmında olan oturma alanlarına geçtiler. Kısa bir süre sessiz hakim oldu aralarında. Jimin ona birşeyler söylemek için kıvranıyorcasına hareketler yapmaya başladı oturduğu yerde.

Jungkook Jiminin saçlarını hafifçe dağıtarak "Daha fazla içinde tutarsan patlayacaksın söyle hadi" dedi sırıtarak. Çünkü arkadaşının bu kadar kıvranmasının bir sebebi olduğunu biliyordu.

Jimin ondan bir hareket bekliyormuş gibi hemen tutamadığı heyecanıyla "Biliyorsun artık 19 yaşına gireceksin yakın zamanda, aslında düşündüm de bunu muhteşem bir eğlence ile kutlayabiliriz tabiii senin de bunun için onay vermen gerek. Biz Eun teyzeyle herşeyi baştan sona ayarladık. Senden de güzel bi cevap alırsak keyfimiz baya yerine gelecek." dedi.

Jungkook tamamiyle unutmuştu doğum gününün yaklaştığını. Artık reşit sayılacak, kaçak girmeye çalıştığı mekanlara rahatlıkla girecekti. Aslında parti tarzı şeyleri çok da seven birisi değildi, ancak arkadaşı ve teyzesini kırmamak için kabul etmek en iyi seçenek gibi gözüküyordu ona. Heyecanla ondan cevap bekleyen Jimin'e "Hadi bakalım nasıl bir aksiyonlu eğlence bizi bekliyor görelim" dedi sırıtarak.

Jimin aldığı olumlu cevapla yerinden fırladığı gibi "Yeaaaah" diye çığlık atarak sevinç bağrışlarına başladı. Jungkook etrafa rezil olmamak için yerinden kalkıp eliyle Jimin'in ağzını kapatıp yerine oturttu. Zaten yanyana oldukları her an illa ki bir rezillik yaşıyorlardı, ancak şuan burada rezil olmak istemiyordu. Jimin sakinleştikten sonra molanın bittiğini fark edip ellerindeki çöpü atıp birbirlerine sataşarak sınıfa geçtiler.

°°

Akşamüzerine kadar eğitimleri devam etti. Hocaları paydos verdiğinde ikisi de kendini nefes nefese yere bıraktı. Müziğin ritminden fark edemedikleri yorgunluklarını yere oturdukları an anladılar.

Jungkook o kadar çok terlemişti ki üzerinde ki şort ve tshirt sırılsıklam olmuştu. Bir süre daha yerde yığılı kaldıktan sonra yavaş hareketlerle ayağa kalktılar. Giyinme odasına geçtiklerinde ön duş alıp rahat bir nefes aldılar. Bütün eşyalarını da eksiksiz toparlayıp okuldan çıktılar. Jimin bi arkadaşı ile önceden sözleştiği için, Jungkook ile vedalaşıp yanından ayrıldı.

Jungkook cebinden çıkardığı kulaklığı takıp son ses müzik eşliğinde birazda duşun etkisiyle üşüyen bedeniyle eve doğru yol aldı. Aslında otobüse binecekti ama yürümek o an daha cazip geldi gözüne. Aslında bedeni çok yorgundu ancak bu onu hiç önemsemeden bir saatlik yolu aheste aheste yürüdü.

Evinin önüne geldiğinde Eun'da arabasını park ediyordu. Jungkook duvara yaslanarak teyzesinin gelmesini bekledi. Eun arabadan yaptığı alışverişin poşetlerini de aldı. Duvara öylece yaslanmış kendisine bakan Jungkook'a "heeey orada heykel gibi dikilme koşşşş" diye seslendi gülerek. Jungkook teyzesinin seslenmesiyle girdiği transtan çıkıp koşar adım gelip teyzesinin elindeki poşetleri aldı. Yanağına kocaman bir öpücük kondurup "Özür dilerim fıstığım hadi eve çıkalım" dedi ukala bir gülüş atarak.

Eun 35'li yaşlarında bir kadındı. Ama görünüşüyle yıllara meydan okuyan bir kadındı. Onun ruh yaşı bile 18 sayılırdı. İşyerinde son derece ciddi ve otoriter ama dışarıda tam bir genç kız gibi duruyordu. Jungkook onun bu deli ve özgür ruhlu halini çok seviyordu. Çünkü teyzesi onunla aşırı kafa dengine sahip biriydi.

Eve girdiklerinde Eun her zaman ki gibi mutfağa girdi. Jungkook ise bedenini rahatlatmak için güzel bir duş aldı. Duşunu aldıktan sonra ev kıyafetlerini giyinip Eun'un hazırladığı güzel yemekleri yemek için masaya oturdu. Eun da yemekleri koyduktan sonra oturduğunda Jungkook Eun'un yüzüne her zamanki ukala gülüşlerini attı.

Eun onun bu haline şaşkın şaşkın gülerek "Sende bi haller var dökül bakalım koca adam" dedi.

Jungkook "Jiminle bütün organizasyonu ayarlamışsınız ben bile Jiminle adam akıllı zaman bulup konuşamıyorum siz ne ara bu detayları görüştünüz şimdi anlat bakalım" dedi sırıtarak.

Eun o anda koskocaman bir kahkaha attı. Kahkahalarının arasında "Bak arkadan iş çevirme konusunda oldukça beceriksiz olduğumuz apaçık ortada. Yinede güzel fikirler düşündük itiraf ett" dedi.

Jungkook sırıtarak kafasını sallayıp "Arkamdan çevrilen başka işler olduğuna dair şüphelerim artmıyor değil artık" dedi. Eun ve Jungkook bir süre daha güldükten sonra yemeklerini yediler. Mutfağı da beraber toplayıp her zaman ki kahve keyiflerini yaptılar balkonda. Gecenin geç saatlerine kadar konuşup muhabbet ettiler. İkisi de bunu yapmayı çok seviyordu. Onlara en iyi gelen şeydi.

Saat gece yarısını geçtiğinde artık uyuma vaktinin olduğunu fark edip ikisi de odalarına geçti. Jungkook günün yorgunluğuyla yatağına girdiği gibi sızdı..

°°

Görüşmek üzere..

Zaina..

Dance School • TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin