"Her ailenin yaptığı gibi benimde ailem bana sevgiyi, saygıyı ve iyi biri olmayı öğretti yaşadıkları zaman boyunca. Kimi zaman geldi anlaşmazlıklarımız da oldu elbette. Ben ailemin bana kattığı herşeyi kabullendim. Ancak bilmediğim birşey de vardı, ailemde gördüğüm ancak anlatmadıkları..
Bende bunu yaşayarak öğrenmeyi tercih ettim"..°°°
Saat öğlen ikiye geliyordu. Jungkook dün akşam hatırlamadığı bir halde girdiği yataktan söylenerek ayılmaya çalışıyordu. Kapalı gözlerini elleriyle ovuşturarak aralamaya başladı. Gün ışığı en yoğun halde odasını aydınlatıyordu. Yavaşça yatağın içinde doğrulduğu sıra başına vuran zonklama ile içinden "Siktir.." diye sızlandı. Başı tamamiyle fillerin tepinmesine eş değer olarak ağrımaya başladı. Tamamiyle açtığı gözleriyle ilk etrafına ardından üstüne baka kaldı. Kendi odası, kendi yatağındaydı hemde dün ki mekan kıyafetleri ile.
Birkaç saniye sonra idrak etmeye başlar başlamaz yataktan ayağa fırladı. Gözleri kocaman açılmış durumun vahimliğimi sorguluyordu. Ayakkabıları yere fırlatılmış ceketi ve telefonu yerin bir köşesinde..
Koşar adımlarla odasından çıktığında gözü salonda Jimin'i aradı ancak bulamadı. Kafasını teyzesinin odasına çevirdiğinde aralık kapıyı görmesiyle adımlarını teyzesinin odasına çevirdi. Girmeden önce aralık olan kapıyı birkaç kez tıklattı ancak ses çıkmadı. İyice açtığı kapıyla birlikte gördüğü manzara beyninin bir an duraksamasına sebep oldu.
Jimin Eun'la sarmaş dolaş birlikte uyuyordu. Jungkook her ne kadar rezil halde olsada içinde tutamadığı kahkahayı dışarı vurdu. Bağırarak gülmeye başladığında Eun ve Jimin uyku sersemliği ile panikleyerek yatakta birbirlerine dolandılar. Jimin kendini geriye çekmeye çalıştığında dengesini kaybedip yere yuvarlandı. Jimin'in düşmesine kendini kaybeden Jungkook gülmekten yere oturdu.
Eun yatağın üzerinde kendine gelmeye çalıştırken Jimin yerden bir sinirle doğruldu, yerde katıla katıla gülen arkadaşını görmesiyle üzerine doğru yürümeye başladı.
Jungkook Jimin'in üstüne geldiğini fark edip tam geriye kaçıyordu ki Jimin buna fırsat dahi tanımadan karnının üstüne oturup omuzlarına vurmaya başladı. Sinirli bakışlarıyla "Gerizekalı mısın Kookie, aklımı aldın. İnsan böyle mi uyandırılır!" diye bağırdı.
Jungkook üstünde oturan arkadaşını daha çok sinirlendirmek için yanaklarını tuttuğu gibi parmaklarıyla sıkıştırıp "Ya sen çok mu sinirlendin sarı civcivim. Oyyyy" dedi sırıtarak. İkili birbirleri ile dalaşmaya devam ettiği sıra kendine gelen Eun ikisine dönüp "Ayyy bi susun artık, başım çatladı iyice. Kalkın da yüzünüzü yıkayın hadi kahvaltı yapıcaz daha" diye söylene söylene banyonun yolunu tuttu.
Jimin üstünden kalktığı arkadaşıyla birlikte ayaklandıktan sonra banyodan çıkan Eun'dan sonra sırayla banyoya girip işlerini hallettiler.
Eun hazırladığı kahvaltıyla birlikte diğerleriyle masaya geçtikten sonra masada derin bir sessizlik hakimdi. Kimse tek kelime etmiyor, birbirlerine dahi bakmıyordu.
Jungkook daha fazla içinde tutamayacağını anladığında yemekten başını kaldırıp "Akşam ben yatağıma nasıl girdim. Biri birşey söyleyebilir mi artık" diye sitem etti.
Geceyle ilgili hiçbirşey hatırlamıyordu. Ancak eve nasıl ve ne halde geldiğini oldukça merak etti.
Jimin Jungkook'a bakıp "Benim hatırladığım tek şey pastanın gelmesi kookie, bende hiçbir görüntü yok başka. Acayip içmişim akşam" dedi.
Eun akşama dair neler olup bittiğini düşündüğünde aklına gelen parça parça görüntülerle yeğenlerine dönüp "Kookie akşam lavaboda sızmışsın bir adam seni kendi aracına taşımış bize de yanındaki adamlar haber verdi. Telaşla kalkıp yanına geldiğimizi hatırlıyorum. Ama.. Adamın yüzünü hatırlamıyorum. Fakat kibar birisiydi baya yardımcı oldu akşam bize. Fena rezil olduk gençler" dedi yerinde mahcubiyetle kıvranarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dance School • Taekook
Fanfiction"Bizi bir kağıt parçasına sığdırdığı için affedemiyorum".. Angst değil√ Düzyazı √