Jungkook'un olduğu sınıfta herkes yerini aldığı sırada, o sınıfa ait olan izleme odasına girdi Kim Taehyung.
Aheste adımlarıyla camın hemen önüne dizayn edilen üçlü deri koltuğa oturup bacaklarını hafif açarak arkasına yaslandı.
İçeriye giren adamlarından birisi elinde tuttuğu viski bardağını dikkatli bir şekilde masanın üzerine bırakıp hızlı adımlarıyla odadan ayrıldı.
İzleme odasında tek başına oturan Kim Taehyung, o anlarda sadece dersin başlamasını bekliyordu. Beklediği sırada da karşısındaki öğrencilerin yüzlerine bakıyordu donuk bakışlarıyla. Ancak gördüğü kişi bakışlarının duraklamasına sebep oldu.
Jungkook suratında ki geçmeye yüz tutan sinir haliyle hocasının tam arkasındaki yerinde bekliyordu. Kim Taehyung yine baştan aşağıya süzdü onu. Bu sefer içeride bakamadığı kadar derin bakıyordu. Uzun boyu, bembeyaz teni, orantılı vücudu, kusursuz denilecek kadar güzel yüzü..
Daha öncesi görmediği bütün güzel özellikleri taşıyordu Jungkook. Bakmaya devam ettiği sırada içinde daha öncesi hiç hissetmediği bir dürtü hissetti. Bu ona çok yabancı gelmişti, ancak hoşuna da gitmişti.
Masanın üzerine bırakılan viski bardağına uzanıp eline aldığında bir yudum içti. Tekrardan arkasına yaslanıp anın tadını çıkarmaya başladı.
Sınıfta duran eğitim hocası tüm öğrencilerini kontrol ettikten sonra, arkasında ki izleme odasına doğru dönüp eğildiğinde amacı dersin başlayacağını haber vermekti.
Müziğin başlamasıyla birlikte sınıftaki tüm öğrenciler hocalarının önderliğinde bildikleri dans hareketleri ile dansa başladılar.
Kim Taehyung o anlarda gözünü bir saniye bile ayırmadı süzdüğü gençten. Tek yaptığı sadece içkisinden yudumlanıp o anın tadını çıkarmaktı. Ama bu içindeki garipsediği şeyin o genç yüzünden olduğunu bildiğinden dudağı hafifçe kıvrıldı.
Jungkook dansın getirdiği etkiyle kısa bir süreliğine üzerindeki siniri atmıştı. Jimin dans esnasında yüzünün toparlanmaya başlayan halini görünce arkadaşını dahada motive etmek amacıyla sırıttı. Bu oldukça işe yaramıştı. Jungkook Jimin'in sırıttığını fark ettiğinde onunla bakışarak kendini dahada rahat bıraktı müziğin ritmine.
Hocalarının verdiği komutla artık bireysele dönüştü dansları. Tüm arkadaşları birer birer bireysel danslarını sergiledikten sonra sıra Jungkook'a gelmişti.
Kim Taehyung bireysel dans sırasının gence geldiğini gördüğünde arkasına yaslandığı yerden hafifçe öne doğrulup boşta kalan kolunun dirseğini dizine yaslayıp elini çenesinin altına koydu. Gözleri artık dahada dikkatli bakıyordu gence.
Jungkook sıranın kendine gelmesiyle en iyi şekilde ezberlediği dans figürlerine başladı. Dışarıdan bakan her insanın hayranlıkla izleyecebileceği kadar yetenekliydi kendisi. Bunu sergilemekte de oldukça iyiydi.
Kim Taehyung sınıfın içinde kusursuzca dans eden genci izlediği sıra, fark etmeden dilini dudaklarının duvarlarında gezdirdi. Sanki o gencin yüzü onu tamamiyle ele geçiriyordu.
Jungkook tam kollarını kaldırdığı sıra hızlı hareketlenmeden dolayı üzerindeki tshirti yukarı havalandı ve karın kasları boydan boya gözüktü.
Damarlarında gezinen kanın kaynamasıyla derin derin nefeslenmeye başladı Kim Taehyung. Gencin vücudu tam anlamıyla sanat eseri gibi gözlerinin önüne serilmişti.
Bu gördüğü kusursuz ten.. Daha öncesi ne bir kadında ne de bir erkekte böylesi bir vücuda rastlamıştı. Bütün bildiklerini bile unutturabilirdi ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dance School • Taekook
Fanfiction"Bizi bir kağıt parçasına sığdırdığı için affedemiyorum".. Angst değil√ Düzyazı √