Dance School • Taekook

| 25 |

Jungkook'un dilinden ~

Ben 19 yaşındayım. Kimine göre yaşım gereği küçük, kimine göre aklım ile yaşça büyüğüm. İnsanlara ederinden fazla saygı sevgi vermem benim yapım bu. Çocukca hareketlerde bulunmam, çıt kırıldım olmam. Bir yanım utangaçtır bunu çok belli etmem, bir yanım asi ve fevri. Ben bu hayatı yaşamak için mücadelemi fazlasıyla veriyorum aslında. Tek istediğim kaybettiğim aileme karşı verdiğim sözler. Çünkü şuan yanımda olsalardı hayatıma her yönden destek verir, beni yine çok severlerdi. Bazılarına nazaran benim ailem çok iyiydi evet. Durumumuz fazla iyi değildi belki ama huzurumuz vardı, akşamları gülüşmelerimiz vardı. En önemlisi ailemizin içinde sevgi vardı. Benim babam anneme deli divane aşık biriydi, annemde ona. Küçük yaşlarımda onlara baktığımda içim giderdi birbirlerini sevmelerine. Ne güzel derdim içimden, ne güzeldik öyle.

Talihsizlikler elbette herkesin başına gelebilecek şeyler, bizimde böyle oldu işte. İlk babamı kaybettik, sonrası durulduk işte. Annemin aşkı, annemin acısı hiç dinmedi babamdan sonra. Annem kendini kapattı tüm dünyaya. Hani içindeki dünya yıkılır boşlukta sürüklenirsin ya öyle oldu işte. Ama yinede benden ilgisini sevgisini asla eksik etmedi, babamın yokluğunu hissettirmedi işte. En önemlisi bu oldu benim için. Bazen diyorum kendi kendime, bu yaşananlardan ve kayıplarımdan ne dersi çıkarmamı istiyor tanrı diye. Sonrası benim mücadelem de böyle olmalıymış diyorum, tek başıma ayaklarımın üstüne sağlam basmam gerekiyormuş.

Ben birilerinin beni bir kalıba sokmasından yana değilim hiçbir zaman, ne bebek gibi davranırım ilgi için, nede bunu beklerim karşı taraftan. Ben kuralları olan, yaşamayı sonradan sevmiş biriyim. Hayallerimi hedeflerimi gerçekleştirmek için uğraşan birisi. Bu yaşıma kadar aşkı aramamıştım hiç. Bana böyle gelenleri de geri çevirmiştim işte. Çünkü ben birkaç ay takılıp sonrası ayrılık fasıllarıyla uğraşacak biri değilim. Ben anne ve babamın aşkı gibi bir aşk isteyenim.

Hiç aklımda yoktu hayatıma birini ışık hızında sokmak. Açıkcası cinsel yönelimimi umursamıyorum bile, bir insan sevmek istedikten sonra ne cinsiyetin nede üstünlüğün bir önemi var. O an ne gerekiyorsa o yaşanmalı her zaman. Bende öyle yaptım işte, onu sevgilimi hayatıma kabul ettim. Aslında dışarıdan bakılırsa benim hayatıma çok ters bir yaşamı var onun, gerek serveti, gerek gizli yürüttüğü işler ve kişiliği, daha doğrusu sergilemek zorunda kaldığı kötü kişiliği. Yinede ben onunla birlikte olmak istedim. Bana bu aşkın ne getireceğini hiçbir zaman tahmin etmek için uğraşmadım. Anı yaşamak istedim, istiyorum da. Dışarıdan nasıl gözüküyorum bilmiyorum, ya da ne olarak akıllarında varım bilmiyorum. Ama ben kendime şunun sözünü her zaman veriyorum. Olduğum gibi kalacağım, olduğum gibi yaşayacağım. Kurallarımı sınırlarımı asla unutmayacağım..

Hayatta herkese eşit şekilde değer veremez kimse, yada eşit sevemez. Ailene duyduğun sevgi, sevgiline sunduğun sevgiden farklıdır her zaman..

Şuan neyi sorgulamam gerek aslında bilmiyorum. Hayatım ışık hızında değişikliğe uğruyor sürekli. Ailemi kaybetmem, teyzemle yaşamam dans okuluna girmem Taehyung ile tanışmam, teyzemin kurduğu aileyi öğrenmem.. Herşey o kadar hızlı ilerliyor ki hayatımda ipin ucu kaçmış gibi hissediyorum çoğu zaman. Ama bundan şikayetçi miyim hayır. Şimdi ise yepyeni bir hayata başlayacağım kardeşim dediğim Jimin ile. Bizi neler bekliyor bilmiyorum, ama ben güzel şeyler olacağını hissedebiliyorum..

Umarım herşey güzelliği ile kalır..

°°°

Eun sabah 7 sularında uyandı. Yanında her zaman ki gibi Jimin uyuyordu. Onu uyandırmadan, hızla odadan çıkıp çalan telefonunu açtı, arayan eşi Jolie idi. Onunla yeğenleri hakkında konuştular ve kızıyla ilgili konuları görüştüler. Telefonu kapattıktan sonra yeni evin hazırlıkları ile ilgilenen asistanını arayıp hazırlıklarla ilgili görüştü, hiçbir sorun yoktu hazırlıklarda. Hemen mutfağa girip kahvaltı telaşına düştüğü sırada, Jungkook'un çalan telefonunu duydu, hızlı adımlarla onun odasına girdiğinde, yeğeninin derin uykuda olduğunu görünce arayan kişiye baktı. Arayan Taehyung'du. Telefonu usulca masadan alıp odadan çıktı ve aramayı cevapladı.