Eun ve Jimin, Jungkook evden çıktıktan sonra dışarıdan yemek söyleyip karınlarını doyurdular. Ardından kahve keyfi için balkona geçip havadan sudan muhabbete daldıkları sıra her zaman ki gibi konu yine Jungkook'a gelmişti.
Jimin kahvesini yudumlarken "Sence ne olacak teyze? Yani Jungkook bir ilişkiye başlamak için hazır mı?" dedi.
Eun derin derin kahve fincanına diktiği bakışlarıyla "Bilmiyorum chim, Jungkook her zaman temkinli ve sağlam adım atan bir çocuktu. Açıkcası ben kardeşimin ölümünden sonra onu toparlayamam zannediyordum ancak öyle olmadı, Jungkook ayakta kalmayı tercih etti. Buda onun ne kadar olgun olduğunu gösterir. Ancak aşk işin içine girince mantık ve düşünme malesef olmuyor. Umarım Jungkook için doğru bir adım olur" dedi.
Jimin iç çekişiyle "Adamı tam olarak bile tanımıyoruz teyze, ne biliyim gerçek niyetini de bilmiyoruz. Açıkçası Jungkook'un zarar görmesinden korkuyorum" dedi.
Eun uysal bakışlarını Jimin'e çevirip "Teyzeciğim yaşamadığınız için bilemiyorsunuz, ancak aşk kapıyı çaldığı zaman kişi mekan ve zaman tanımaz. Kural bilmez. Karşındaki dünyanın en kötüsü bile olsa, durmaz. Ayrıca adamın iş dünyasında ki ismi çok büyük. Hakkında tek kelime kötü söylem yok. Açıkçası bu durum bile neyin ne olduğunu gösterir gibi. Yaşı da genç bu arada, 26 yaşındaymış" dedi.
Jimin gözlerini kocaman açıp "Siktir ciddi misin teyzeee? Adam manken gibi tamam ama bu kadar genç olduğunu bilmiyordum" dedi.
Eun hafifçe kıkırdayıp "İnan bende beklemiyordum, banada sürpriz oldu" dedi.
Jimin ağzı açık halde şaşırmaya devam ettiği sıra evin önünde yavaşlayan araç sesini duydu. Meraklı haliyle aşağı baktığı sıra gördüğü araçla yeniden bir şokun içine girdi. Kafasını ışık hızında Eun'a çevirip "Galiba kookie geldi teyze" dedi.
Eun anlamadım der gibi suratına baktığında kafasını balkondan aşağı eğdiğinde şaşkınlığa uğradı. Jimin'e bakıp "Çok erken gelmedi mi" diye sorduğunda Jimin anlamadım bende der gibi omuzlarını kaldırıp indirdi. İkili kahve fincanlarını da aldığı gibi içeri geçip salondaki masanın üzerine bıraktıkları fincanlardan sonra evin kapısına geçip kapıyı açtılar, merakla Jungkook'u beklemeye başladılar..
°°
Jungkook yol boyunca düşündü. Aklının alamadığı bir işin içindeydi, ne karar verirse versin yol yine aynı kesişmeye çıkacaktı bunu biliyordu.
Kafasını dağıtmak için bir süre telefonuna baksada aklı hiç telefonda değildi. Derin bir off çekip telefonunu ceketin cebine attığı sıra araç evinin önüne doğru yanaştı. Şoför hızla inip aracın kapısını açtığında araçtan bir adımla inen Jungkook şoföre dönüp nazikçe "Teşekkür ederim, iyi akşamlar" dedi. Kim Taehyung'un baş adamı Namjoon'da nezaketen gülümseyip "İyi akşamlar efendim" dedi.
Jungkook adım adım apartmana doğru giriş yaptıktan sonra çok da acelesi olmayan haliyle merdivenleri birer birer çıktı. Evinin olduğu kattaki merdivenleri çıktığında kafasını kaldırdığı gibi teyzesi ve arkadaşıyla karşılaştı. Kaşları hafif çatıldı o anda.
"Siz ne yapıyorsunuz orada" diye sorduğunda Eun "İçeri gel de öyle konuşalım bebeğim" dedi.
Jungkook birkaç adım sonrası evinin kapısına vardığında Jimin ve Eun kenara çekilip Jungkook'un içeri girmesini bekledi.
Jungkook evine girdiğinde kapıyı yavaşça kapatıp üzerindeki ayakkabıyı ve ceketi usulca çıkardı. Ardından yanında ona bakanlara bakışlarını değdirmeden adımlayarak "İçeri gelin konuşalım azcık" dedi sıkıntılı çıkan sesiyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dance School • Taekook
Fanfiction"Bizi bir kağıt parçasına sığdırdığı için affedemiyorum".. Angst değil√ Düzyazı √