|15|

182 24 4
                                    

Rose kimdir? Oda terapisi nedir?

Rose 48 yaşında, Kore'de adını duyurmuş yılların tecrübesini boynunda taşıyan alanında tek olan uzman psikologdur. Diğer bütün psikologların aksine hastalarını veya onun diğer bir deyişi ile yolunu kaybeden insanların sorunlarına bambaşka bir yöntem ile yardımcı olan biridir. Şöyle ki;

Kendine ait büyük bir çiftliğe sahiptir. Bu kişisel alanıyla birlikte işi ile ilgili de kullandığı biryerdir. 3 katlı koskocaman bir çiftlik evine sahip Rose, hastalarını kendisi seçen, titizlik ile işini yürüten birisidir. Ona gelen hastaların durumuna bağlı olarak seçtiği alanlarda tedavisini uygular. Bu hasta-doktor ilişkisi gibi değildir. Nasıl mı?

Örn: Bundan 1 yıl önce ona gelen bir hastasının hayvanlara karşı büyük bir fobisi vardı. Toprağa dokunamıyor, hayvanlara yaklaşamıyordu. Rose bu durumun tespitine karşı hastasıyla birlikte onunla tıpkı bir arkadaş gibi, bir anne gibi yaklaşım sağlayarak adım adım en yavaş bir şekilde, ilk olarak toprağı sevmeyi öğretti. Çiftliğin bahçesinde ki sera kısmında hem onunla konuşarak doğayı ona aşıladı, hemde zamanla bahçe ile birlikte uğraşarak çiçekler ektiler. Daha sonrası hayvan korkusunu aşabilmesi için çiftliğinde sahip olduğu atlar kediler köpekler civcivler vs. Olduğu yere onunla adım adım yaklaşıp hayvanların zararlı olmadığını ona aşılayarak hayvanlarla olan iletişimini güçlendirdi.
Uzun bir süreç olmuştu elbette ancak hastası uzun uğraşlar sonucu bu fobisini yendi.

Rose işinde oldukça sabırlı bir biridir. Eğer gerçekten ışık gördüğü ve sorununun ciddi olduğunu gördüğü takdir de asla yardımını çekmezdi. Hastaları bu yüzden nadir ve azdı. Ancak o bu durumdan şikayetçi değildi. Çünkü Kendi tercihiydi.

Rose ve Eun'un arasındaki bağlantı şu ki Eunla bir dönem bir seminerde tanıştılar. Oradan beridir dostlukları süre gelmişti. Eun Jungkook ve Jimin'i de önceden birkaç günlüğüne onun çiftliğine götürmüş vakit geçirmişlerdi. Jimin ve Jungkook rose'yi çok sevmişlerdi. Özellikle işindeki ilginç yöntemi..

°°

Kim Taehyung Jungkook'u yolcu ettikten sonra yine yaptığı gibi kendisini babasıyla sık sık vakit geçirdiği piyano odasına attı. Hayatının en zor anlarında oraya girip, bütün sağlıksız düşüncelerini kafasından atana dek piyano çalardı. Babasının ona "Müziğin iyi gelmediği hiçbir şey yoktur" metodunun daima doğru olduğunu düşünürdü. Çalışanlarına onu rahatsız etmemeleri konusunda uyardıktan sonra telefonunu sessize alıp kendini piyano odasına kapattı. Oraya girmesinin sebebi bu sefer, ne işin tehlikeli kısımdaki yaşadıklarıydı nede şirketindeki riskli kararları..

Aklındaki tek düşünce gencin ikisi için vereceği karardaydı. Belki dışarıda gösterdiği Kim Taehyung olsaydı buna kimse cüret dahi edemez aksine üstüne atlardı. Ancak konu Jungkook olduğunda işler tamamiyle boyut değiştiriyordu.

Kim Taehyung konu o olunca aslında farkında olmasa bile hep hayal ettiği o hayattaki adama dönüşüyordu. Tek istediği şey mutlu olmak, sağlıklı bir ilişki kurmak sevilmek ve sevmekti.

O bu hayatını hiçbir zaman istememişti. Babasıyla anlaşamadığı belki de tek noktaydı bu. Ancak babasının kurduğu o saltanat elinin tersiyle itilecek bir konumda değildi. İşi, yaşayışı, serveti ve canı.. Tamamiyle o işin ucunda gibiydi. Bir an da kestirip atamıyordu. Babasının ölümünden sonra ışık hızında geçtiği o koltuk, canını birçok kez azrailin önüne atmıştı, ama o her fırsatta ayağa dahada güçlenerek kalktı. Aslında bu yaşında ki tek amacı bu işi sonlandıracak hamlesi olan başındaki en büyük iki düşmanını ortadan kaldırabilmekti. En tepedeki isim ve onun manevi veliahtı..

Piyano odasına girdiğinde babasıyla en çok çaldıkları parçayla başlamak istedi. Parmağının her değdiği nota içinden bir parçayı yakıyor gibiydi. O hem notalarda öldürüyordu içini hemde babası ile konuşuyordu sanki..

Dance School • TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin