|ROMA - ARALIK |
(YARIŞMADAN ÖNCEKİ GECE)Jungkook'dan ~
Sancı..
Acının katlanılabilir olduğunu bana sunan bir hayat ile büyüdüm aslında. Ne olduğu gibi kalabiliyor insanlar ne de umdukları gibi. Bazen geriye baktığım da yaşadığım tek düze hayatımın şuan ki yaşamıma katkısını sorguluyorum içimde.
Söylediğim sözlere bile tam duygumu yüklememiştim hiçbir zaman, çektiğim acılara ne kadar kabuk bağlasam da içime akıtmıştım sancı dolu kan damlalarını. Yılmamıştım, ta o küçücük yaşımda. Ben hayatımın yol göstericisini kaybettiğim de bile yıkılmamıştım. Yabancı birçok suret görmüştüm babamın gidişinde, kimisi yalandan ağlamıştı belki de kimisi halimize acıdığından.
Ben ise en çok kaybettiğimle sığındım aynı acıyı yaşadığım anneme..
Hayat odur ki aslında annemi de koparmıştı benden. Kızamıyordum ona gidişinde, biliyordum ki kalbi artık eşi olmadan atmaya dayanamamıştı.
Peki bende bıraktıkları parçaları ne olacaktı?
Ben 18'imde o parçaları birleştirip kalbime iliştirmiştim ebediyete kadar..
Çok lüks bir hayata ihtiyacımız olmamıştı bizim, ailemizin içinde tartışmalar kavgalar küslükler ve kötü hiçbirşey olmamıştı.
Çünkü ben saygı ve sevgiyi iliklerine kadar işleyen aşkla birbirlerine bakan iki insanın dünyaya getirdiğiydim.
Onlara imrenirdim ta küçük yaşımdayken. Şuan 19 yaşımda bile onların cennet denilen o berrak yerde olan ruhlarına hayranım. Eminim ki yine orada da irisleri hep birbirini görür onların.
Bilirim ki beni de yalnız bırakmadılar bu pis ve kötülüğün her saniye zehir gibi iliştiği dünyada.
Bazen bir kar tanesi, bazen güneşin efsuni ışıltısı. Bazen esen bir rüzgar bazen denizin durulan dalgası..
Onlar hep benimle bir bütün.
Şimdi ki hayatıma bakıyorum, film şeridi gibi geçiyor gözümün önünden ölümden sonraki yaşamım. Hayatımın dönüm noktasını kırmıştı teyzem, beni bırakmamıştı. Yaşamıma ait nefeslerime yardım edip, annemin ellerinin sıcaklığını taşımıştı o zarif ellerine. Kendi mutluluğunu hayatını eşini ve çocuğunu bile benim için geride bırakmak zorunda kalmıştı, yada ikiye parçalanmıştı.
Şimdi ki hayatım onun sayesinde iyiydi, parası gücü eşinin desteği ve bana olan düşkünlüğü.
Daha ne kadar mahcup olabilirim derken, listemin bu denli uzaması aslında canımı sıkıyordu. Artık yetişkinliğe adım attığım hergün, birinin gücünün altında durmak zoruma gidiyordu, kötü birşey olduğundan değil, elimden birşeylerin gelmeyişindendi.
Bu yüzdendir aslında canım çıkana kadar birşeylerle uğraşmak isteğim.Şuan burada olmak, başarılarıma ufaktan adım atmam gibi birşeydi işte.
Roma'dayız dans ekimiz ile. Yarın bizim için büyük bir gün olacak evet. Belki de kariyerim için olan fırsatı yarın ve diğer günler de yakalayacaktım.
Olaylar buraya nasıl mı geldi?
O günden sonra herşey olağan devam ettiğin de artık teyzemin gitme vakti gelmişti. Ben ilk defa ölüm olmadan veda etmiştim birine, bu temelli bir ayrılık değildi, ama mesafeler yeterliydi.
Bana bıraktığı bu lüks hayat ile veda etmişti ağlayarak. Ben ne kadar kendimi sıktım bilmiyorum ama yinede gözyaşlarım firar etmişti sessizce..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dance School • Taekook
Fanfiction"Bizi bir kağıt parçasına sığdırdığı için affedemiyorum".. Angst değil√ Düzyazı √