Sabahın erken saatlerindeydi gün. Tadeas kız kardeşi Rose ile birlikte misafirleri için kahvaltı hazırlamışlardı. Rose Eun'un, Tadeas Jungkook ve Jimin ikilisini uyandırmak için kata çıktılar.
Güne gözlerini açan üçlü ve güçlü :) lavaboda işlerini halledip sırayla büyük salona kahvaltı masasına indiler. İlk gün olduğu için daha çok birlikte vakit geçireceklerdi.
Kahvaltı yaptılar, çiftliği gezdiler birlikte. Rose Eun ile seraları gezerken Tadeas atları sevdirdi ikiliye.
Günün çoğunluğu çiftlik de çeşitli yerleri gezerek kimi zaman muhabbet ederek geçmişti. Jungkook için o anlık da olsa kafasının dağılmasına yardımcı olmuştu. Çok keyifli vakit geçirmişlerdi. Jiminle atışmaları hariç :)
Akşam yemeği sırasında hepsi salonda masaya yardım ettiği sıra Eun çaktırmadan üst kata Jungkook'un odasına çıktı. Yatağının üzerindeki kapalı telefonu eline aldığı gibi bir yandan da kapıyı kontrol ederek, açtığı gibi Kim Taehyung'un numarasını kendi telefonuna kaydetti. Ardından telefonu tekrardan kapatıp yerine koyduğu gibi derin bir ohh çekip hiçbirşey olmamış gibi aşağıya indi.
İndiği sıra Jungkook ve Jimin her zaman ki gibi atışıyorlardı.
"Oraya koyma Jiminshi
yer kalmadı masada, şu köşeye koysana!""Ben uzanamıyorum Kookie,
napabilirim burası daha yakın bana karışma!""Aish..
istediğin de uzatırız zaten mochi,
bıraksana şuraya!""Karışmasana yürüyen ego,
istediğim yere koyarım!"Eun ikilinin daha fazla atışmasına katlanamayıp "Heeey, nerede olduğunuzu unutmayın beyler, ayrıca bu masanın hali ne? Ben size böyle mi öğrettim!" diye azarladı.
Tam o sırada mutfaktan elindeki tabaklarla çıkan Rose "Şşttt.. Eun benim sınırlarım içerisindesin bebeğim, karışma çocuklara. Gençler sizde alın bakalım bunları" diye seslendi.
Eun bıkkınca nefeslenip "Unnie şımartma şunları. Evde bile zor zapt ediyorum sonra" diye hayıflandı.
Rose gözlerini devirip "Eun sen de onlardan farksız değilsin, boşuna söylenip durma. Hem burada onlara herşey serbest." diyerek ikiliye göz kırptı.
Jungkook Rose'nin gazına gelip "Aşk olsun teyze, bizden şikayetleniyor musun yani tıch tıch.. Kırıldım şuan" diyerek burun kıvırdı.
Jimin de Jungkook'a destek olarak "Demek artık utanmak da yok, direk yüzümüze şikayetleniyorsun ha teyze.. Tıch tıch.. Döner dönmez istifamızı veriyoruz haberin olsun" diye saçını trip atar gibi yana savurdu.
Rose ve Eun ikilinin tavrına kahkaha ile güldüler. Jungkook ve Jimin de onlara eşlik edince Tadeas masaya doğru adımlarken "Artık yemeğimizi yesek mi, çünkü açlıktan ölmek üzereyim de" dediğinde bu sefer ki gülüşleri Tadeas için olmuştu.
Yemek yenildikten sonra, terasta kahve keyfi yapıldı. İkilinin katılacağı yarışmayla ilgili konuştular saatlerce. Jimin ve Jungkook ikilisi elbette yine atıştılar ancak çok uzun sürmedi. Saat gece yarısına gelirken, yorulan gençler müsade isteyip odalarına çekildiler. Tadeas da hayvanlara göz gezdireceğini söyleyip müsade isteyerek kalktı.
Eun ve Rose yine başbaşa kalmışlardı..
°°
Kim Taehyung piyano odasında sabaha kadar hem çaldı hemde babasına ithafen konuştu. İçinde birşeyler yok olmuştu ama o bunun bile farkında değildi. Aklı gencin kararını düşünmekte ısrarcıydı inat eder gibi. Sabahın ilk saatlerinde hiç sevmese de kendine kahve hazırlatıp kış bahçesine gitti. Orada bir süre temiz havada dinlendikten sonra her zaman ki kimliğine bürünüp hazırlandığı gibi şirketine gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dance School • Taekook
Fanfiction"Bizi bir kağıt parçasına sığdırdığı için affedemiyorum".. Angst değil√ Düzyazı √