Hava yeni yeni kararmaya başlamışken bu boku içmeye neden başladığıma dair bir fikrim yoktu. Belki Mete'nin hiç durmadan konuşan çenesini biraz olsun çekebilmek belki de sadece zaman öldürmek için içmeye başladığım için olmasıysa oldukça olasıydı.
Geldiğimiz alkollü mekanda köşedeki masada oturmuş arkadaşlarımın konuştuklarına konsantre olmaya çalışıyordum. Alkolün insanı rahatlatması gerekirken ben içtikçe müziğin gürültüsünü, insanların kahkahalarını tenimde hissedermişçesine gerilmiştim.
"Ben seninle görüşmeye devam edemem, hayır!"
Kerem ve Didem'in biraz ciddi biraz alaylı bir şekilde Mete'yi izlediğini fark edince sıkıntıdan ben de Mete'yi dinlemeye başladım.
"Kanka kıza cidden böyle mi dedin yani pat diye söylenir mi? Komşusunuz bi de sürekli yüz yüze bakacaksınız falan." Didem'in kelimeleri net bi şekilde ağzından çıkarmasından diğerlerini bilmesem de benden daha ayık olduğunu kestirebiliyordum.
"Ee, hani utanç vericiydi bu hikaye, senin kızla 2 ay flörtleşmeni, aptal watsapp konuşmalarını ve güya ateşli geceyi boş ego kasman için mi dinliyorum lan ben 1 saattir!"
Mete, Kerem'e alaycı bir kırgınlıkla bakıp
"Şerefsiz rezil olmamla eğlenmek için mi dinliyodun o zaman" dedikten sonra Kerem inkar etmeden kafasını salladı."Aaa, aşk olsun bozuldum ama çok ısrar ettiğin için devam edicem. Ben sonra kıza şey falan demeye başladım işte senin için fazla iyiyim. Seni kırmak istemem onun için lütfen daha fazla benim için kapıma gelme."
Kafamı Keremle Didem'e çevirdiğimde ona içlerinden küfreden bir bakışın yüzlerinde olduğunu görüp aynı ifadeyle Mete'ye döndüm.
"Sonra kız elindeki keki bana ittirip 'annem annene kek gönderdi salak, senin için kapıya gelmeyi bırak elimi oynatmam hele o iğrenç geceden sonra!' diye bağırdı."Sesini incelterek yaptığı taklide karşı kahkahalarla gülmeye başladığımızda, nefeslenmek için gülmeyi kesmeye çalışarak Mete'ye döndüm.
" hani çok iyiydin kız sana hayran kalmıştı gece, muazzam yeteneklerini konuşturmuştun?"
"Kanka öyle sanmıştım ben de ama birazcık abartmışım galiba"Kerem Didem'i dürtüp "birazcık" derken kollarını açabildiği kadar iki yana açmıştı. Bu hareketine sırıtırken daha fazla bu salaklarla uğraşmak istemediğimi fark edip yerimden kalktım. Kerem ayaklandığımı görünce "Akan, oğlum nereye ya" diye bağırdı. Sanırım etraftaki gürültüye o kadar alışmıştı ki normal konuştuğunu zannediyordu. Sesinin beynimde çınlamasına karşı yüzümü buruşturup
"Hadi okulda görüşürüz sürekli yan yana bıktım lan sizden. Didem kanka seninle de bi daha dışarda buluşmamızda görüşürüz o zaman. Zaten içmek yaramıyor." diye söylenip masanın üstündeki telefonumu arka cebime koydum. Didem onaylayıp el sallarken Kerem ve Mete'nin görüşürüz mırıldanmaları arasında masaları ve dans eden insanları geçip yalpalayarak mekanın çıkışına yürüdüm.Dışarı çıktığımda havanın tamamen karamış olduğunu görünce eve geç saatte gideceğimi fark edip moralim bozuldu. Babamı en çok üzen dördüncü şey, diye mırıldandım kendi kendime. Bu saatte şoförü arayamayacağımın farkındalığına varınca üfleyerek cebimden çıkardığım telefonu cebime geri koyup yakındaki taksi durağına yürümeye başladım. Eve geç gidince babamın uyumuş olması ve bu konunun yarına ertelenmesi için ruhumu satabilirdim şu an.
Mekanın olduğu sokaktan çıkmak için adımlarken alkollü olmanın da etkisiyle aklım babam ve onu hayak kırıklığına uğratmamam gereken konulara kayınca kendi kendime saymaya başladım. "Bir" ayağımın ucuna gelen taşı ileriye tekmelerken "kavga etmem" diye mırıldandım. "İki, insanlara saygısızlık etmem." geçtiğim sokakların gittikçe gecekonduların olduğu sokaklara doğru ilerlediğini görünce mekanın konumundan ne kadar nefret ettiğimi bir kez daha hatırladım. Bu kadar güzel bir yer niye gecekondu mahallelerine 5-10 dakikalık mesafede olurdu ki! En son ne düşündüğümü hatırlamaya çalışırken hatırlayınca devam ettim.
"Üç, derslerime yeterli önemi vermemem."
Yanından geçtiğim boyaları dökülmüş ve eski evlere bakış attım " Dört, eve geç gelmem."Taksi durağına birkaç sokak kaldığında hızımı yavaşlattım ve soluklandım. Sokağın sonuna doğru birkaç karartı görünce ilk ne olduğunu anlayamasam da gülüşme ve küfür seslerinden üç beş mahalle gencinin toplandığını tahmin ettim. İçlerinden birinin sesi fazla tanıdık gelince yüzünü seçemesem de o olmaması için dua etmeye başladım, kavga edecek havamda değildim ama bana laf atılırsa asla altta kalacak bir karaktere de sahip değildim.
"Beş ve en önemlisi" diye fısıldadım. " asla annen hakkında konuşma."
Kelimenin yabancılığına karşı sırıttım. Anne diye geçirdim içimden. Çok değişik hissettiriyordu. Acaba şimdi ben kendi annemin ismini karanlık bir sokağa fısıldayıp onun varlığının bırak isminin bile geçmediği bir eve doğru yürürken onun sıcacık kollarının arasında birisi ona aynı şekilde sesleniyor muydu? Sanki çok normal bir şeymiş gibi, her gün belki de onlarca kez... Peki ben kaç kez desem yabancı gelmezdi acaba kulağıma?
"Anne" bu sefer sesli bir şekilde çıktı ağzımdan ama ufak bir mırıltıyı geçmemişti. Ses kendi kulağıma pek ulaşmayınca bu sefer daha sesli bir şekilde tekrarladım kelimeyi. Yaptığım şeyin salaklığının farkına varınca ağzımı kapattım. Alkol cidden kafama vurmuş olmalıydı çünkü aklım yerinde kalacak kadar içmeme rağmen boş yolda anne, anne diyerek gezmemin başka bir açıklaması olamazdı.
Solumdan küçük bir kıkırdama sesi gelince aniden oraya döndüm ve varlıklarını unuttuğum gençlerin ellerinde sigaralarla bana baktığını gördüm. Yerde oturan iki kişiyi es geçip duvara yaslanıp sigarasından derin bir nefes çeken kişiye baktığımda gülme sesinin ondan geldiğini anladım. Şansıma sıçıyım ki olmasından korktuğum kişi kara gözlerini yeşillerime dikmiş otuz iki diş bir şekilde beni süzüyordu. Eline malzeme vermeyi tercih edeceğim son insan bile olmadığı için yalpalayan yürüşümü düzeltip sert bir şekilde gözlerimi gözlerine diktim. Ağzından çıkan kelimelerse az önce duygusal karmaşadayken kendi kendime mırıldadığım kelimeyi duyduğunun göstergesiydi.
"Efendim yavrum."
Hoş geldiniz amanın hoş geldiniiiz 💜💜💜
Ay umarım beğenirsiniz kitabımı.
Ayrıca yorum ve beğenilerinizle destek olursanız sevinirim <3İyi okumalaaar ✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahalleli -GAY
RomanceBakışlarımı bana sırıtarak bakan kara gözlü mahalleliden çekmeden arkadaşlarımla konuşmaya devam ettim. "Bizim mis gibi özel okulumuz neden bu vasıfsızların elinde ve şu karşıdaki mal neden bana yiyecek gibi bakıyor?" Altın Kaşık Akan ve Mahalleli...