Yataktan resmen bedenimi sürüyerek kalkmam gerekmişti. Aynanın karşısına geçtiğimdeyse mosmor gözaltlarım, hissettiğim mutsuzluğun yarısını bile yansıtamaya yetmiyor gibi geliyordu.
Özer'in kapısına gidip ağlamakla yatağa kafamı vurup sonsuz uykuya yatmak arasında gidip gelmemin arasındayken üstümü değiştirip mantıklı düşünene kadar kafayı dağıtmaya karar verdim.Kıyafetleri sıyırıp aynada vücudumu süzdüğümdeyse içimi sıkıntı kapladı. Özer'in bıraktığı izlerin kızarıklıkları yerini koyu lekelere bırakmıştı. Üzerimdeki izlerle özlemim taşmaya yakın bir seviyeye kadar artarken rastgele aldığım birkaç parçayı alelacele giydim. Kıyafetimin tüm izleri kapattığına emin olduktan sonra odamdan fırladım. Okulun başlama saatine daha bir saat vardı ama umursayamıyordum bile. Babamın 'neyin var' sorularına karşılık yanaklarını öperek pes etmesine sebep olduktan sonra evden çıkarak arabaya atladım.
...
Tüm dikkatim önümdeki kağıttayken kafamı bir kez daha kaldırma ihtiyacı hissederek sınıfa bakındım ama Özer hala daha gelmemişti. Hiç gelmeme düşüncesi sinirimi yerinden oynatacak gibi oldu ama odağımı bozmasına izin vermeden kağıda yeni bir madde daha ekledim.
MAHALLELİ'NİN BENİ AFFETMESİ İÇİN YAPACAKLARIM:
1. Sevdiği bir şey almak
2. Güzel bir randevuya çıkartmak
3. Kavga ortamı yaratıp dövüşür gibi yaparken beni dövmesine izin vermek
4. Aşk böceğimli vıcık şeyler demekElimdeki kalemi dudağıma vurup düşünmeye devam ederken içeri giren Keremle kağıdı kollarımla örttüm.
"Oğlum ne biçim içtiysem kafam patlayacak."
Onun ardından içeri giren Mete, en çok içen kişi olmasına rağmen zıplaya hoplaya geçip yanıma oturduğunda Kerem ona nefret dolu bir bakış atmaktan geri durmadı.
"Lan siz niye normalsiniz?"
Ağzımı açıp cevap verecekken aklıma gelen şeyle onları görmezden gelip kağıda eğildim.
5. Türkü söylemek
Gözlerim istemsizce yine sınıfı tararken sırasına yürüyen Özerle elim ayağım birbirine dolaştı. Hissettiğim yoğunlukla içimde bana 'kendine gel o kim ki seni böyle telaşlandırıp üzebilecek' deme ihtimali olan o parçamı aradım ama işin garip yanı içimdeki her bir parça köpek gibi Özer'i istiyordu. İlerlediğim bu aşama biraz gözümü korkutsa da içimin mutlulukla dolmasına engel olamadım.
Reddedilemez bir gerçek vardı ki Özer, ona yalanlar söylemiş olmama rağmen beni bırakmamıştı, onu seven başkaları varken beni bırakmamıştı, her ittiğimde yine de beni bırakmamıştı. Önümdeki yarısı buruş buruş olmuş kağıda kaydı gözlerim. Parmaklarım emin olarak yazacağım tek şey için kalemi kavradı.
6. Ona artık tamamen güvenebildiğimi göstermek
Ders başlayana kadar bakışlarımı Özer'den çekemedim. Yanağında gözlerimle delik açmaya kararlı olduğum bir anda bana döndü. Gözlerinin bana bir hiçmişim gibi bakması ihtimali kafasının bana döndüğü o bir saniyelik süre boyunca boynumdaki bir bıçak kadar keskinliğini hissettirdi ama Özer yumuşak bir bakışla bana gülümsedi.
Gülümsemesinin sinirinin ve kırgınlığının el verdiği kadarlık bir ölçüde olduğunu biliyordum. Ben de gülümsedim ona. Bakışları önüne döndüğünde ona bakmamayı istesem de kesemedim. Nihayet önüme döndüğümdeyse kararımı vermiştim. Planlarımı yürürlüğe koymanın vakti gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahalleli -GAY
RomanceBakışlarımı bana sırıtarak bakan kara gözlü mahalleliden çekmeden arkadaşlarımla konuşmaya devam ettim. "Bizim mis gibi özel okulumuz neden bu vasıfsızların elinde ve şu karşıdaki mal neden bana yiyecek gibi bakıyor?" Altın Kaşık Akan ve Mahalleli...