Dalgalı saçlarımı şekle sokmak için bir kez daha spreyledikten sonra elimle de biraz dağıtarak daha doğal bir görünüm verdim. Ağzımın içinden mırıldandığım Eminem şarkısına ara vermeden çantamı sırtıma atarak merdivenlerden inmeye başladım. Son dört basamağı kullanmadan koridora zıpladığımda babamın söylenmelerine karşı gülümseyerek yanağından öptüm.
"Hadi ben kaçtım baba. Şans dile ilk günüme."
Babam "Dilerim de keşke kahvaltı yapsaydın. Sabah uyanınca direkt bir şeyler yiyemediğini bilmesem zorla oturtacağım masaya seni de neyse" dedi.
"Okulda yerim ilk tenefüs, sen sıkmak canını."
Kapıyı arkamdan çekip çıkarken arabaya doğru ilerledim.
"Günaydın Mehmet abi. Hadi gidelim."
"Günaydın efendim, arabayı çalıştırıyorum."
Şoförün motoru çalıştırmasıyla bindiğim arabananın arkasında yayıldım. Arabanın camından hızla geçtiğimiz sokakları izlerken Mehmet abiye hitaben konuştum."Bu sene çok güzel geçecek, büyük hissediyorum." Neşeli çıkan sesime karşı o da gülümseyerek "umarım" dedi.
İlk defa bir okul gününe bu kadar enerjik kalkmışken aklımda Mahalleli'nin yeni okulunda gününün nasıl geçtiğini sorgulayan bir taraf vardı.
Umarım çok kötüdür, diyerek mırıldandım.
...
Okulun bahçesinden içeri adımlarken kafa karışıklığıyla etrafa bakındım.Hayır, bir şeyler yanlıştı.
Etrafta bizim okula ait olmadığı anlaşılan onlarca tip gezerken arada tanıdık yüzleri görmesem yanlış okula geldiğimi düşünecektim. Yan okulun, düzeltiyorum artık yan okul bile olmayan yan okulun tiplerinin bizim okulda ne işi vardı? 3 yıldır az çok yan okuldakilerin de tipine aşina olmuştum. Eğer olmasam bile sırf giyinişleri ve hareketlerinin eğretiliğinden bile kesinlikle buraya ait olmadıklarını anlardım.
Bir şeyler gerçekten yanlıştı. Acaba okullarının yıkılmasına itiraz falan mı etmişlerdi? Yok lan, itiraz etmeye gelen insanların etrafta çimenlere yayıldığı ya da arkadaşlarıyla şakalaşarak falan gezdiği nerede görülmüş.
Yanımdan geçen gözlüklü bir çocuğun yanındakini dürterek "oğlum çok güzelmiş lan burası! 10 yıl similasyona soksalar orada bile böyle bi okulda okuyamazdım yeminle" diyerek sırıttı.
Tüm kafa karışıklığımla fazla düşünmekten beynimi hissedemezken nihayet kafamı etraftakilerden çevirip okula bakmak aklıma geldi. İlk başta eklenen bina haricinde herhangi bir farklılık göremesem de kafamı biraz daha kaldırıp okul tabelasına baktığımda başımdan aşağı kaynar sular döküldüğünü hissettim.
İzmir Karayel Devlet Okulu
Yanımda hissettiğim Mete ve Kerem'in bedenleriyle şaşırmazken onlara döndüğümde suratlarındaki daha sakin ifadeden benden daha önce gelip olayı çözdüklerini anladım.
Az çok bir şeyleri çakmaya başlarken şaşkınlık ve inanmak istemememin sonucu olarak boş bakışlar atmaya devam ettim. İzlendiğime dair bir his oluşurken gözlerimi sağ tarafa doğru çevirdim. Mahallelinin bana diktiği bakışları ve her halinden keyifli olduğu anlaşılan suratına bakarken ellerimin sinirden karıncalanmaya başladığını hissettim. Resmen bakışlarıyla konuşuyordu it!
"Noluyo oğlum?"
Sorumun fazla geniş olduğunu fark ettiğimde sinirimden dolayı zorlanarak aklımda kelimeleri toparlamaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahalleli -GAY
RomanceBakışlarımı bana sırıtarak bakan kara gözlü mahalleliden çekmeden arkadaşlarımla konuşmaya devam ettim. "Bizim mis gibi özel okulumuz neden bu vasıfsızların elinde ve şu karşıdaki mal neden bana yiyecek gibi bakıyor?" Altın Kaşık Akan ve Mahalleli...