36. Nefese Çarpan Nefesler

8.7K 518 117
                                    

Bölüm +18

Ağzımdan çıkan 'seni seviyorum' sırf karşılık vermek için söylenmiş içi boş bir laf değildi. Bakışlarında kaybolacak öpücüklerinde kendimi bulacak kadar çok seviyordum. Tüm yaşantımda inandığım her şeye karşı çıkıp beni yerle bir edecek gücü ona verecek kadar seviyordum. Şu an bana bakış şeklinden dolayı kalbim yerinden çıkacak kadar çok seviyordum.

Özer kelimelerimden sonra gevşettiği ellerini sırtıma çıkararak tekrar sıkılaştırdı. O kadar sıkı sarmıştı ki beni zar zor nefes alabiliyordum. Ben de saçlarında dolaşan ellerimi hareket ettirerek okşadım saçlarını.

"Akan." Özer'in sesi cevap beklermiş gibi değil de yalvarır gibi çıkmıştı daha çok. Onun için bir şey demedim. Neleri diyemediğini kelimeleri neden birleştiremediğini biliyordum çünkü.

"Akan." Sesi acı çekermiş gibi çıkıyordu. Ben de aynı onun gibi acı çekiyordum. İçimdeki sevgi öyle bir büyüyordu ki beni ezip geçecek gibi hissediyordum. Bu kadar büyük bir mutluluk çok ağırdı, çok yoğundu tatlı bir acı çektiriyordu bundan dolayı.

Ellerimi omuzlarına dayayarak kendimi biraz geri çektim ve gözlerine baktım. Kopkoyu karaları suratımda gezinirken tüm vücudumun ürperdiğini hissettim. Ağzını açtığında üçüncü kez ismimi tüm duygularını yansıtır bir sesle ağzından duymayı kaldıramayacağımı bildiğim için konuşmasına izin vermeden ben konuştum.

"Anlaşılan bana seslenen tek kişi sen değilsin ha."
Cümlemle altımdaki yarı erekte erkekliğine hafifçe kendimi sürterken Özer beklemediği hareketle boğazdan gelen bir sesle inledi.

Anında bana yaklaştı ve ensemi tutarak dudaklarını boynuma dayadı. Önce derin bir nefes çekerken ardından öpücükler kondurmaya başladı.
"Akan dayanamıyorum, sorun yok değil mi?"

Sesi öyle bir geliyordu ki sorun var demek gibi bir seçenek bile kalmamış gibiydi. Zaten hiçbir koşulda sorun olduğunu söyleyebileceğimi de zannetmiyordum.

Cevabımı boynumdaki kafasını saçlarından tutarak kaldırıp dudaklarına yapışarak verdim. Anında bana karşılık verirken nefesimin kesildiğini hissettim. Öpüşü acemiceydi ama öyle hızlı hareket ediyordu ki ona uyum sağlamak benim için oldukça zorlaşmıştı. Ağzımdan içeri girmiş dili önce ağzımın içini talan ederken en sonunda dilimi yakaladı.

Ellerimi ensesindeki saçlardan çekerek omuzlarına tutundum ve sanki aklımı başımda tutan son parçayı korumak ister gibi sıkı sıkı tutundum. Dilimi dudakları arasına alarak sertçe emmeye başladığında inlememe engel olamadım. Çıkardığım seslerden utanç duyamayacak kadar kaptırmıştım kendimi.

Özer'in kuşatmasına dayanamayacak gibi hissederken omuzlarından ittirip koltuğa yaslanmasına sebep oldum. Öne eğilerek önce dudağına sert bir öpücük kondurdum. Ardından çenesine inerek sert bir şekilde ısırdım. Bu hareketimle hırlar gibi bir ses geldi Özer'den ve ellerini belimden indirerek kalçalarımı avuçladı.

Dilimi çıkartarak ısırdığım yeri yaladım. Özer onu deliye çevirdiğime dair bir şeyler mırıldanırken onu duyamayacak kadar bulanmıştı kafamın içi. Çenesine bir öpücük kondurup boğazına indim ve iştahla adem elmasına baktım. Dudaklarımı tam üzerine bastırdığımda boynumun altında oynayan adem elmasıyla yutkunduğunu anladım. Elleri kalçalarımı sıkıp okşamaya başladı. Bu beni çıldırtırken vakit kaybetmeden boğazında izlerimi bırakmaya başladım.

Tüm gücümle emip ısırdığım yerlerin üzerlerinde dilimi gezdirirken Özer'in elleri pantolonumun içine girip baksırımın içinden kalçalarımı avuçladı. Bu hareketiyle derince inlerken Özer tek elini çıkararak ensemi yakaladı ve kafamı kaldırarak yüzüne hizaladı.
"Akan, sen nasıl bir şeysin?"

Mahalleli -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin