Elimdeki telefona kitlenmiş yarım saatlik müstakil ev yapımı videosu izliyordum. Başımın altındaki hareketten Özer'in derin bir nesef verdiğini anlayıp saniyelik olarak bakışlarımı ona kaydırdım. Benimle göz göze gelir gelmez kaşlarını çatsa da takmadan videoyu izlemeye devam ettim.
Birkaç dakika sonra saçlarımın arasında hissettiğim parmaklarla mayışmaya başlasam da çaktırmadım. Telefona kitlenmiş bir şekilde adamı dinlemeye devam ettim.
"Burada pompalı mikserimiz geldi, hazır vaziyette bekliyor. Görmüş olduğunuz gibi temelimizi açtık ve grobeton dökümümüze geçtik."
Oha en heyecanlı yerleri geliyordu.
"Senin de pompalı mikserin gelsin ister misin Altın Kaşık?" Kulağımın altına vuran nefesle başımı kaldırıp sahte bir kızgınlıkla Özer'e baktım. Ona çaktırmamaya çalışsam da videoya verdiğim dikkatimi çoktan kaybetmiştim bile.
"Yalnız sen çok terbiyesizleştin Mahalleli."
Yatakta yatmaktan saçları birbirine karışmış Özer'i izlerken istemsizce dudağımı ısırdım. Ellerimi uzatıp saçlarını düzgün bir şekle sokmaya çalıştım. Bu günlük rutinimiz gibi bir şeydi. O benim saçlarımı ne zaman düzgün görse dağıtıp 'böyle daha güzel' derken bense karışık saçlarını elimle tarayıp aynı cümleyi tekrarlıyordum. Artık sırf daha fazla ilgilenmem için saçlarını bu kadar dağıttığına dair bir düşüncem vardı ama hala kanıtlayamamıştım.
"Akan, elimdeki telefonu kapıp 'anladık inşaatçı olacaksın ama bu kadar da sıkıcı videoları izleme mazallah ölür kalırsın, onun yerine yapılacak daha eğlenceli şeyler biliyorum' diyen sen değil miydin?"
Evet, onu baştan çıkartmaya çalışırken demiştim. Telefonu elinden çekip öylesine izlemeye başladığımdaysa aşırı sarmıştı.
"Aşkım keşke tercihlerimin başına inşaat mühendisliği yazsaydım. Ben çok seviyormuşum meğer inşaatı."
Altımdaki bedeni alçalıp yükselirken güldüğünü anlayarak kaşlarımı çattım."Yavrum inan bana inşaattan nefret ediyorsun, bu sadece yüz kez yaşadığın meslek değiştirmelerinden birisi, aynı sigara sevdiğin için tütün eksperliği bölümünü istediğin zaman gibi."
Haklı olduğu için bir şey demeden göğsünde yatmaya devam ettim. Kulağımın altındaki kalbin atışlarını dinlerken Özer'in üzerine daha da yayıldım. Kasıklarım onunkilerin üzerine denk gelirken Özer'in hızlanan nefesinden ne düşündüğünü anlayarak sırıttım. Aslında tek derdim ailesiyle kahvaltı yapmaktı, onun için pastaneye uğrayıp hamur işi almıştım. Eve geldiğimdeyse birtek Özer'i bulmamla yatağına yerleşmiş her zamanki gibi Özer'e yapışmıştım. İşlerin neredeyse her zamanki gibi sonuçlanacağını tahmin edememek de benim aptallığımdı sanırım, çünkü ikimiz de kendimize hakim olan tipler değildik.
Yattığım yerden kalkarken kasıklarının üzerine kendimi bıraktım ve tepeden altımdaki Özer'i süzdüm.
"Biliyor musun haklısın. İnşaatçı olmaya isteğim yok." Belimi ve kalçamı hareket ettirirken altımdaki bedene eğildim ve yanağına dişlerimi geçirdim. Elleri anında belimi bulup sıkıca sararken kulağına yaklaşıp "Benim asıl isteğim şöyle en karizmasından bir inşaatçı. Mümkünse mahalleli birisi olsun. Esmer ve yakışıklı tercihim ayrıca sarsın beni biraz falan." Harekete geçmesi için daha fazla cümleye ihtiyaç duymayacağını biliyordum. İki güzel, bir baştan çıkartıcı cümlem her seferinde onu çıldırtmaya yetiyordu.
Belimdeki elleri daha da sıkılaşırken beni altına alarak ellerini kafamın iki yanına dayadı.
"Akan..." bacaklarımın arasına girip ellerini vücudumda gezdirmeye başlarken önce boynumu okşadı oradan da aşağı inerek inip kalkan göğsümü okşamaya başladı. "...güzelim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahalleli -GAY
RomanceBakışlarımı bana sırıtarak bakan kara gözlü mahalleliden çekmeden arkadaşlarımla konuşmaya devam ettim. "Bizim mis gibi özel okulumuz neden bu vasıfsızların elinde ve şu karşıdaki mal neden bana yiyecek gibi bakıyor?" Altın Kaşık Akan ve Mahalleli...