49. Bedenlerin Kavuşması

6.7K 331 42
                                    

Yükselen kan basıncım kulaklarımın uğuldamasına sebep olurken yarı yatar pozisyonumu bozarak ayaklandım. Aynadaki görüntüme gözüm çarparken heyecan ve stresten hızlanan kalbimle kendimi yeniden yatağa bıraktım.

Kapının arkasından Özer'in ve Bilal'in boğuk konuşma sesleri gelirken ne konuştuklarına kulak kesilmeye çalışsam da anlayabildiğim tek şey Özer'in başından savarak kurduğu bahane cümleleriydi. Demek ki isteyince bir güzel de yapabiliyormuşsun Özer efendi. Boş yere salağın sarı civciv laflarını dinlemiştim.

Dış kapının kapanma sesi geldiğinde oturduğum yatakta ayaklarımı oynatmaya başladım. Bu neydi lan böyle, ben neden kurbanlık koyun gibi sonumu bekliyordum? Kapı sertçe açılırken içeri giren kıpkırmızı olmuş Özerle beraber aklımdaki düşünceler de geldikleri hızda yok oldu. Bu hale gelmesinin bu seferki sebebinin utanç mı arzu mu ya da kendisini tutmanın zorluğu mu olduğunu bilmiyordum.

Yatağın önüne geldiğinde tepeden bana bakan görüntüsüne karşı gülümsediğimde sağ elini saçımın arasına atarak saçımı geriye yatırdı ve eğilerek alnıma öpücük kondurdu. Tatlı öpücüğü beni, yumuşak ve bundan öncekilerde olduğu gibi tamamen kendini bırakmadığı anlar yaşayacağımıza inandırırken belimi birden saran sert bir tutuşla yatakta ters döndüm.

"Hassiktir!" Küfrünü duyduğumda hala daha neye şaşırdığını düşünerek kafamı yan çevirdim ve yatağa dizlerini dayamış tepemde duran Özer'e baktım. Gözlerinin kalçamda dolandığını görünce sırıtmadan edemedim. Kayışlar tam kalçamın çizgilerinden geçip etrafını sarıyordu.

Bedenini aşağı eğerek göğsünü sırtıma kasıklarını kalçama yaslarken sırıtmam suratımda soldu.
"Sana nazik davranacaktım, gelmeden önce canını hiç yakmayacağıma söz vermiştim kendi kendime."

Sözlerinin aksine vücudunu sertçe bana yaslarken aramızda hiç boşluk kalmadı. Dudakları ensemde dolaşırken artık onu tutan son ipinde kopması isteğiyle nefes nefese "Siktir lan oradan, fino köpeğin miyim ben senin? Canımın yanmasından korksam bir bok yapamazsın zaten, boş konuşma." dedim.

Sözlerime karşı gülmesi kulağıma gelirken nefesleri enseme çarptı. Ben daha ne olduğunu anlayamadan sert ısırığını az önce öptüğü enseme bıraktı. Ağzımdan bir tıslama kaçarken alt tarafımın beni zorladığını hissettim. Saniyelik olarak mazoşist olma ihtimalim aklıma gelince suratımı buruşturdum. Böyle bir şeyi şimdiye kadar düşünmesem de vücudumda daha fazla iz isteyen tarafım bana pek yardımcı olmuyordu.

Yatakta uzanırken hareketsiz kalmak sinirimi bozduğu için Özer'i kolundan yakalayacakken, Mahalleli bedenini bedenimden çekerek ayağa kalktı. Ani boşlukla vücudum anında özlemle kasıldı. Arkama dönerek bakışlarımı Özer'e çevirdim. Önce üstündeki tişörtü bir hışımla odanın diğer tarafına fırlatırken ardından pantolonunu çıkardı.

Her zamanki gibi onunla uğraşmak için bir şey demek istedim ama o kadar kontrolü kaybetmiş gibi duruyordu ki söylesem de algılayacağından şüpheliydim, onun için çenemi kapattım. Benim de tamamen kafayı sıyırmama çok az kaldığını hissettim. Baksırını da çıkarıp üzerime gelirken sertleşmiş aletini görmek içimdeki yoğunluğu arttırdığında ani bir ihtiyaçla ayağa kalkarak Özer'in dudaklarına yapıştım. Dudakları anında alt dudağımı yakalayarak sertçe emmeye başlarken ellerimi boynuna sardım. Onun elleriyse anında kalçamı yakalamıştı. Sert sıkışı aynı anda ikimizi de inletirken sırıtarak aralık kalan dudaklarımızı tekrar birleştirdim. Dilimi ağzından içeri itmeye çalıştım ama buna izin vermeyerek kendi dilini dudaklarımın arasından geçirdi ve ağzımın içini talan etmeye başladı.

Sanırım bu sefer kontrolü o kadar da kolayca bana bırakacak gibi değildi. Sanki bunu tasdiklemek istermiş gibi şimdiye kadar beni öptüğü her seferinden daha hırçındı. Dudaklarımız birbirine karşı savaş açmış gibi sertçe birbiriyle dans ederken nefeslenmek için geri çekildiğimiz saniyeleri geri dudaklarına yapışarak engelliyordum. Saniyelik olarak gözlerimi açtığımda kızarmış suratını, birbirine karışmış saçlarını ve bana daha fazla sahip olmaya çabalarmışçasına vücudunu vücuduma yapıştırmasını fark ederek dudakları hala benim dudaklarımın üzerinde ve dillerimiz birbirine dolanmışken gülümsedim.

Mahalleli -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin