Tostumu yemiş, çayımı içiyordum ki kafeye üzerinde üniformalarıyla Ali girdi. Üzerindeki polis üniformaları onu daha da yakışıklı gösteriyordu. Beni görmesi için elimi hafifçe kaldırdım. Karşıma gelip yanımdaki bavullara bakarak oturdu.
"Ne bu halin?"
Yüzündeki şaşkınlık sesine vuruyordu. Şakayla karışık gülümsedim.
"Sana da merhaba."
"Yahu bırak merhabayı falan... Ne oldu hayırdır?"
Gülümsemem solup dudağımın tek kenarı kıvrıldı. Gözlerimi kaçırıp kafenin çarşıya bakan camına döndüm.
"Yurttan atıldım."
"Onu anladık da niye?"
"Dün yemekhanede kızın biriyle kavga ettim. O anlık sinirle de servis yerindeki çorbalardan birini alıp kızın başından aşağı boşalttım. Nasıl yaptım ben de hatırlamıyorum gözüm döndü bir an."
Şaşkınlıkla yüzüme bakıyordu.
"Bakma öyle ne yapayım o da rahat dursaydı yemezdi bir kazan çorbayı."
"Siciline ne olarak işlendi peki?"
"Çorba sıcaktı biraz. Yanmış bir yerleri, görmedim ben. Müdür söyledi. Şikayette bulunmaması için ikna etmişler. Yurt düzeni bozma ve arkadaşlarına kötü örnek olmaktan dolayı atıldım. Kasten adam yaralaması da var ama kız şikayetçi olmadığı için o kısmı işlenmeyecek."
"Hakkında şikayette bulunsa seni ben de kurtaramazdım."
Omuzlarımı silktim. Modum yine düşmüştü. Anlamış olmalıydı ki sessizliği bozdu.
"Neyse her işte bir hayır vardır. Böylelikle bana taşınıyorsun. Ben de sonunda ev yemekleri yiyebileceğim."
"Ali baştan söyleyeyim kirayı ve faturaları ikiye bölelim. Ben yine yemek yaparım merak etme."
"Sen dert etme bunları hadi gel eve geçelim. Pardon evimize geçelim."
Gülümseyerek kalktık. Hesabı bana ödetmemişti. Bavullarımı alıp arabasının bagajına yerleştirdi. Kendimi şimdiden mahcup hissetmeye başlamıştım. Araba binip birkaç sokak ileri gittik ve durduk. Bagajdan bavulları alıp Ali önde ben de arkasında apartmanlardan birinin girişine ilerledik. Asansöre bindik ve üçüncü kata çıktık. Sağ taraftaki kapıya yöneldi ve anahtarla açıp eliyle içeriyi işaret etti. Çekinerek içeri girdim. İlk kiracısının Ali olduğunu biliyordum o yüzden eşyalar da ev de yeniydi. Bana evi gezdirdi. 2+1, minimal döşenmiş ferah bir evdi. Odalardan birine girdiğimizde içeride bir yatak, masa ve gardrop vardı. Yatağın henüz ambalajı bile açılmamıştı.
"Burası senin odan."
Minnetle yüzüne baktım.
"Ali... Sana ne kadar teşekkür etsem az. Çok teşekkür ederim beni büyük bir dertten kurtardın."
"Hiç önemli değil. Sen dinlenmene bak. Benim işe dönmem lazım. Akşam en geç 6 buçukta evde olurum."
Tam gidiyordu ki durdu.
"Bu arada eve erkek atmak yok."
"Ne?!"
"Duydun işte, sevgililerini eve getirme lütfen."
"Bu mantıkla sen de eve karı kız atmıyorsun?"
"Evet bu eve hiç kız girmedi."
"Bir dakika bir dakika. Sen hiç eve karı kız atmadın mı?"
"Hayır atmadım, bu eve gelen ilk kız sensin."
"Ufak at da..."
"Gerçek söylüyorum. Ama bu benim eve karı kız getiremeyeceğin anlamına gelmez."
"İyi de ben neden eve 'sevgililerimi' getiremiyorum?"
"Çünkü bu evde kuralları ben koyarım."
Dudağının kenarını yıkarı kıvırıp gülümsemişti. Çıkışa doğru yönelirken seslendi.
"Hadi hazırlan da geçerken seni okula bırakayım. Dersine geç kalma..."
Biraz gıcıktı ama özünde iyi çocuktu.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EV ARKADAŞI (+18)
ChickLitÜniversite son sınıf öğrencisi olan Arven Yılmaz kaldığı yurttan atılır ve önceden tanışıklığı olan polis memuru Ali Güner ile anlaşma yaparak ev arkadaşı olurlar. Uyarı: Cinsellik ve +18 ifadeler içermektedir!