EV ARKADAŞI (+18)

-19-

(Multimedyayı nerede açmanız gerektiğini yazdım aşkolar, keyifli okumalar.♡)

Birkaç gün sonra Ali'yle emniyette öğle yemeğindeydik.

"Güzelim akşamki davetten haberin var mı?"

"Ne daveti?"

"Ahmet Müdür'ün doğum günüymüş. Bugün değil tabi ama... Bizim şubedekiler de akşama bir mekanda kendi aralarında bir organizasyon yapmışlar. Gider miyiz?"

"Ben sizin şubeden değilim ama."

Gülümseyerek verdiğim yanıta gözlerimin içine bakarak cevap verdi.

"Sen sevgiliden torpillisin."

Ali yemeğini benden önce bitirip ayaklanmıştı.

"Arven ben sigaraya çıkıyorum. Odana çıkarsın, ben gelirim yanına"

"Tamamdır."

Masadan kalktığında ben de önümde kalan yemeğe odaklıydım. Yemeğimi bitirdikten sonra suyumdan birkaç yudum alıp yukarı çıktım. Odama girecekken ben de Ali'nin yanına bahçeye çıkıp biraz hava almaya karar verdim. Odamdan üzerime montumu alıp bahçeye yöneldim.

ALİ'DEN

Bahçeye çıktığımda sigarayı yakıp içime derince çektim. Hava soğuk olmasına rağmen içim sıcacıktı. Yüreğimdeki bu sıcaklığın tek bir sebebi vardı:
Arven...
Arkamdan gelen sesle irkildim.

"Ali."

"Buket?"

"Ne yapıyorsun, sigaraya mı çıktın?"

"Evet, sen de mi?"

"Evet..."

"İyi bakalım."

Tekrar sigara odaklandığımda Buket konuşmaya devam etti.

"Arven'le arayı düzelttiniz mi?"

"Çok şükür düzeldi ya... Kaybedeceğim diye aklım çıkmıştı."

"Çok mu korkuyorsun onu kaybetmekten?"

Gözlerimin içine delici şekilde baktığında sorduğu soruyla afallamıştım. Kaşlarım çatılırken yanıtladım.

"Evet... Çok korkuyorum."

Sigaramı son kez içine çekip çöpe attığımda gözleri hâlâ üzerimdeydi.

"Ali..."

Birkaç adım atıp bana iyice yaklaşırken ben de geriye adım atarak uzaklaşmaya çalışmıştım.

"Bir şey mi oldu?"

"Ben de seni kaybetmekten çok korkuyorum..."

Söylediğini idrak edemezken boynuma dolanan kollarla irkildim. Başını boynuma sıkıca gömmüş dudakları tenimdeydi. O sırada duyduğum sesle bedenim sarsılmış Buket de benden hızla ayrılmıştı.

"Ali!"

Arven'i görmemle kalbim küt küt çarpmaya başlamıştı.

"A-Arven..."

Hızla arkasını dönüp giderken peşinden koşup kolundan yakaladım.

Kolumdan tutan Ali'nin yüzüne bile bakmadan bıkkınlıkla konuştum. Bu sırada içeriye yürüyordum.