-50- (FİNAL)

41.9K 984 152
                                    

-9 ay sonra-

Gece rüyada mıyım yoksa gerçekte mi ayırt edemez bir şekilde bilincimi yoklarken karnıma giren kasılmayla gerçekte olduğumu anlamıştım. Saat 02.45'ti. Ali'yi uyandırmamak için yataktan yavaşça kalktım. Salona geçip büyümüş karnımı okşarken yavaş yavaş yürüyordum. Kasılmam durduğunda rahatlamış ve koltuğa oturmuştum. Yeni bir kasılma gelecek mi diye beklerken 20 dakika sonra yeniden giren kasılmayla adeta nefesim kesiliyordu. Geçmesini bekleyip yavaş adımlarla Ali'nin yanına gittim. Yatağın kenarına oturup elimi yanağına koydum. Yanındaki hareketle irkilerek uyanıp önce yanındaki boşluğa sonra da diğer tarafında oturan bana döndü.

"Arven! Aşkım! Noldu!? İyi misin!?"

Panikle doğrulduğunda ellerimi göğüslerine koyup sakinleştirmek istercesine tuttum.

"Şşş aşkım sakin ol. Kasılmalarım başladı ama korkma. Henüz 20 dakikada bir geliyor. Annene haber verir misin Lara'nın yanına eve gelsin, biz de hastaneye geçelim."

Söylediklerimi dinledikten sonra uykudan uyanmanın şokundan olacak ki yüzüme 10 saniye kadar bakakaldı.

"Ali..?"

Aniden irkilip yatakta toparlanmaya başlarken bir yandan da konuşuyordu.

"Tamam aşkım ben hemen haber veriyorum."

"Ali sakin ol tamam yok bir şey."

"Tamam tamam ben hemen hallediyorum o iş bende."

Evden çıkmak için hazır olduğumuzda Gönül Anne ve Metin Baba da çoktan gelmişti.

Çıkmadan önce Lara'nın yanına gidip saçlarını usulca okşadım ve kokusunu içime çekerek uzun bir öpücük bıraktım. Yatağının yanından ayrılırken gözlerim dolmuştu. Evden gözümdeki birkaç damla yaşla birlikte çıkıyordum.

Hastaneye gidene kadar kasılmalarım artmıştı. Vardığımızda odamıza yatışımız yapıldıktan sonra doktorumuzun gelmesini bekliyorduk. Bu sırada sancılarla birlikte yatakta kıvranıyordum. Odaya giren hemşireye can havliyle konuştum.

"Bari epidural verin ölüyorum ben!"

"Malesef doktorunuz gelmeden biz bir şey yapamayız Arven Hanım."

"Ooğğğffff!"

Can havliyle yatağın korkuluğunu sıkıyordum.

Sonunda doktorum gelir gelmez açıklığımı muayene ettiğinde ben hâlâ epidural için yalvarıyordum.

"Epidurali bekleyemeyiz Arven, başını görebiliyorum sen yaparsın hadi bakalım."

"Ne!"

"Doğumhaneye iniyoruz arkadaşlar hemen."

"Ali de gelsin mi gelebilir mi?"

"Gelecek tabi, ilk doğumda gelemedi şimdi telafi edecek."

Ali'ye döndüğümde endişeli gözlerle bana bakarken elimi tutmuştu. Bu sırada koridorda ilerliyorduk. Doğumhanenin kapısına geldiğimizde Ali'ye de önlük, maske ve bone giydirmişlerdi.

"Şey... Aşkım ben seni dışarıda beklesem olmaz mı?"

Acıdan dişlerimi sıkarken Ali'nin elini de sıkarak konuştum.

"Saçmalama Ali! Ben ne çekiyorum sen biliyor musun!? Yanımda dur!"

"Tamam tamam..."

İçeri geçtiğimizde Ali'nin elini bir an olsun bırakmıyordum. Sancılarım artık asla durmuyor, nefes almama bile izin vermiyordu. Kesik kesik ve hızlı hızlı nefes alıp veriyordum.

"Evet Arven hazır mısın?"

"Ağğhhh hazırım!"

"Ali sen hazır mısın?"

"Emin değilim."

Ali'nin elini sıkarken acıyla bağırarak konuştum.

"Ali saçmalama!"

Doktorum gülümserken yerini almıştı.

"Arven sancı geldiğinde ıkınıyorsun tamam mı?"

"Sancım hiç gitmiyorkiğğhh!"

"O zaman ben her '3' dediğimde ıkınıyorsun tamam mı? Ikınırken bağırmıyoruz ki sesimiz kısılmasın."

"Dişlerimi kırıcam sıkmaktan bir bez parçası gibi bir şey yok muğğhhh!"

"Annenin ağzına bir bez verin."

Hemşirelerden biri ağzıma bir bez yerleştirdiğinde tüm odağı doktoruma vermiştim.

"Evet Arven sakin ol. Bebeğine odaklan Şimdi derin nefes alıyoruz ve 1-2-3 ıkın!"

"IIIĞĞĞHHH!"

"Çok iyi Arven aynen böyle... Sakiniz acelemiz yok. Her şey gayet yolunda. Biraz daha kuvvetli ıkınmanı istiyorum şimdi tamam mı?"

"Hı hı!"

"1-2-3 ıkın!"

"IIIIIĞĞĞĞĞĞĞHHH!"

"AAAĞĞHH!"

Benim sesimle eş zamanlı olarak Ali de bağırdığında ağzımdaki bezi bırakıp sinirle Ali'ye döndüm.

"SANA NOLUYOR NE BAĞIRIYOSUN!"

"ELİMİ KIRACAKSIN!"

"SUS HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN ZATEN!"

"GÜZELİM BEN NE YAPTIM!"

Doktorumuz ve hemşireler bu halimize gülerken Ali'yle tartışmayı bırakıp hızlı hızlı nefes alıp veriyordum.

"Arven şimdi eğer çıt çıkarmadan tüm odağınla ıkınırsan alabilirim ama biraz uzun isteyeceğim. Yapabilir misin?"

"Uf... Uff... Deneyeceğim."

"Tamam o zaman. Haydi Arven... 1-2-3 ıkın!"

Olabildiğince derin bir nefes alıp gözlerimi sıkıca kapattım ve dudaklarımı birbirine sımsıkı bastırdım. Bebeğin çıkışını hissederken acım artık öldürecek raddeye gelmişti ve sonunda bir çığlık koparmıştım.

"AAYYYĞĞĞHHH!"

Nefesimin bitmesiyle gözlerim kararırken duyduğum ağlama sesi derin nefeslerimin arasında gülümsememe sebep olmuştu. Kucağıma bırakılan bebekle Ali'nin kırmak üzere olduğum elini de serbest bırakmıştım. Ali'ye baktığımda ise bebeğimize bakarken gözlerinden yaşlae süzülüyordu. Ben hâlâ nefesimi düzenlemeye çalışırken onları izliyordum.
Ali'nin hafif hıçkırıkları arasında ise ağzından o kelimeler dökülüyordu.

"Hoşgeldin oğlum..!"

...

ACISIYLA TATLISIYLA BURALARA KADAR GELDİK. KİTABA BAŞLARKEN BU RADDEYE GELECEĞİMİ ASLA TAHMİN ETMEZDİM. YANIMDA OLUP BENİ YALNIZ BIRAKMADIĞINIZ İÇİN HEPİNİZE ÇOK ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. 2MİLYONA ULAŞMANIN SEVİNCİNİ DE BİR YANDAN YAŞARKEN SİZLERE BURADA VEDA EDİYORUZ. YENİ PROJELERDE GÖRÜŞMEK DİLEĞİYLE. KENDİNİZE İYİ BAKIN. HOŞÇAKALIN EV ARKADAŞI AİLESİ ♡

EV ARKADAŞI (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin