EV ARKADAŞI (+18)

-29-

Birkaç gün sonra nikah işlemleri için emniyetten izin almıştık. Ben heyecanla erkenden uyanmış makyajımı yaparken Ali hâlâ yataktaydı. Komodinde duran suyu fark etmemle aklıma bir hinlik gelmişti.

Bardağı alıp Ali'nin başucuna geçtim. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Suyu hızla yüzüne serpip koşarak odadan çıktığımda Ali'nin sesi benim kahkahalarıma eşlik ediyordu.

"Hiiiiii!! Arveeeeennn!!!"

"Günaydın aşkıımm!"

Salona geçtiğimde hızla koşarak gelmişti. Salonun bir köşesinden bir köşesine koşarken yakalayıp beni koltuğa bastırdı. Islak yüzü daha da gülmeme neden olmuştu.

"Puahahahahahaha..."

"Ne yapayım ben şimdi seni Arven he?"

"Ama Ali saat kaç oldu. Bir sürü işimiz var."

"Yahu insan gelir bir öper, bir 'günaydın aşkım' der. Ben seni böyle mi uyandırıyorum, şu halime bak!"

"Of çok komiksin ahahaha..."

"Isırırım o rujlu dudaklarını, delirtme beni."

Üzerimden kalkıp odasına giderken arkasından gülümseyerek bağırıyordum.

"Isırsanaa..."

"Akşama kaçacak yer ara sen. Tırtıklı kondomla yapıcam hem de görürsün."

Dediği cümleyle kocaman bir kahkaha atmıştım.

Ali hazırlandığında evden çıkmıştık. Önce vesikalık çektirip daha sonra da hastanede gerekli tahlilleri yaptırmıştık. Sonuçlar çıkana kadar bir kafede hızlıca kahvaltı yapacaktık.

"Arven inanamıyorum bu günlerimize..."

"Dimi ya düşününce çok garip geliyor gerçekten."

"Gerçekten öyle. Ahmet Müdür'ün haklı çıkacağını hiç düşünmezdim..."

"Nasıl yani?"

"Davete gittiğimiz geceden beri bizim birbirimiz için çok uyumlu bir çift olduğumuzdan bahsedip duruyordu."

"Ciddi misin? Ebru Hanım da bana mesaj atıp duruyordu sürekli, aranız nasıl falan diye..."

"Yakıştırıldıysak demek ki..."

"O geceye bomba gibi düştük zaten. İşe başladığımda herkes senden torpilli olduğumu sandı."

"Oysa ki benim meleğimin kendi emekleri hep. Güzelliğim benim, seninle gurur duyuyorum. Açıkçası ben emin değildim senin emniyeti kaldırabileceğinden. Yani psikolojik olarak..."

"Neden?"

"Yani sen biraz psikolojik olarak narin bir yapıya sahiptin."

"Hâlâ öyle ama bilmiyorum, iş olunca hiç aklıma gelmiyor bu tarafı."

"Aman gelmesin hayatım. Çok iyi gidiyorsun, bu şekilde devam et."

Kahvaltıdan sonra bir gelinlikçide randevumuz vardı. İçeri girdiğimizde mağazadaki personeller bizi güleryüzle karşılamışlardı.

"Hoşgeldiniz efendim. Buyrun şöyle geçin."

Koltuğa oturduğumuzda satış danışmanı bana yönelmişti.

"Aklınızda ne tür bir model var?"

"Ya bizim sadece nikah olacak, arkasından da ailelerimiz ve dostalarımızla bir kutlama yemeği. O yüzden öyle çok şaşalı, kabarık şeyler istemiyorum. Balık ve helen modellerinizi denesem güzel olur."