-33-

36.6K 978 164
                                    

ALİ'DEN

Koltukta uzanmış boş tavanı inceliyordum. Arven'in öfke dolu yeşil gözleri aklımdan çıkmıyordı. Hele ettiği sözler...

'Kalbin de sevdan da yalan...' demişti.

İşlerin bu raddeye geleceğini tahmin etmezdim. Keşke tüm yaşadıklarımı ona anlatsaydım.

İyi de herkesin geçmişi olabilirdi. Ne diyordum ben ya!? Ne geçmişi... Kıza yalan söylemiştim. Keşke gizlemeseydim. Arven'e koyan şey geçmişim değil, onu kandırmış olmamdı. Ama bedeli bu kadar ağır olmalı mıydı? Ben olsam ne yapardım?
Nikah masasında bırakıp gider miydim?

Acaba küçük de olsa eskisi gibi olma ihtimalimiz var mıydı? Arven hiç kimse gibi değildi benim için. İlk defa bir kzıın yokluğunu bu kadar derin hissediyordum. O gittiğinden beri evin neşesi kaybolmuştu.

En son giydirdiğim sweati ve eşofmanı yıkamamış, kendi çamaşırlarımdan ayrı bir yere koymuştum.
Kokuların hafızaları vardır derler hani.
Kıyafetlerime sinen kokusunu içime çektikçe dolan gözlerim bu sözün doğruluğunu kanıtlar mıydı?

Bir şansımız olsun ister miydim? Bunları hiç yaşamamış olmak, Arven'in bana taşındığı gün bu eve giren ilk kız olmadığını açıkça söylemek, zamanı geriye almak ister miydim?
Kesinlikle evet. İsterdim...
Hem de çok isterdim.

Ah be Arven!
Hayatıma gireceğini bilsem bunca sene birine bile meyleder miydim?
Asla... Sonunda senle olmak varsa eğer, ölüm olsa yine peşine düşerdim.

Düşünceleriminden beni sıyıran şey çalan kapı zili olmuştu. Buğulu gözlerimi silip kapıya yöneldim. Açtığımda gördüğüm manzara şok geçirmeme sebep olurken ağzım şaşkınlıkla aralandı.

"A-Arven!?"

"Gelebilir miyim?"

Şaşkın yüzüyle başını olumlu anlamda sallayıp eliyle içeriyi gösterdi. Üzerimdeki uzun kabanımı çıkarmadan içeri geçtim ve oturdum. Yanıma oturduğunda beni inceliyordu. Sakin bir ses tonuyla konuşmaya başladım.

"Nasılsın?"

"Bıraktığın gibi...
...
Sen nasılsın?"

"Gördüğün gibi."

Kısa bir sessizlikten sonra boğazımı temizleyip devam ettim.

"Beni neden kandırdın?"

Gözlerim dolarken cümlenin sonuna doğru sesim çatallaşmıştı. Buğulu bakışlarıma aldırmadan inatla gözlerine bakıyordum.

"Arven... Evet ben yaptığım yanlışın farkındayım ama... Bedeli gerçekten bu kadar ağır mı olmalıydı? Yani ne bileyim konuşabilirdik. Halledebilirdik. Biz... Üstesinden gelebilirdik."

Dudaklarımı birbirine bastırıp sertçe yutkundum. Omuzlarımı silkedeledim.

"Bilmem... Belki de..."

"Belki de mi? İhtimal söz konusuysa bize neden bunları yaşattın Arven?"

"Çünkü sen beni aptal yerine koydun!"

Sert çıkan sesimle gözlerimden iki damla yaş aynı anda düşmüştü."

Elini yavaşça uzatıp yanağıma düşen yaşları sildi. Gözlerimiz kenetlendiğinde birbirimize yakınlaşıyorduk. Dudaklarını dudaklarıma sürterken gözlerini kapatmıştı. Yüreğimin irkilmesiyle aldığım nefes hıçkırık şeklinde çıkmıştı. Dudaklarını dudaklarıma kapattığında gözlerimi kapatıp elimi yanağına koydum. Kollarımı boynuna dolayarak onu istediğimi hissettirdim. Dudaklarımdan ayrılıp kabanımın kemerini çektiğinde içimde bulunan babydollumla karşısında kalmıştım.

EV ARKADAŞI (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin