-22-

54.6K 1.3K 294
                                    

Elimdeki testle koltuğun köşesine yığılmış öylece oturuyordum. Ne yapacaktım ben şimdi? Ali'yi mi aramalıydım? Telefonu elime alıp düşünmeye devam ettim.

Söylemeli miydim? Ne tepki verirdi? Kızar mıydı? Tek başıma yapmamıştım sonuçta, kızamazdı. Peki ya ayrılır mıydık? Kürtaj mı isterdi? Peki ya ben ne isterdim? Doğuracak halim yoktu ya(!) Ama nasıl kıyacaktım? Aslında zaten okulda son senemdi. Aylardan şubattı. Ellerimle parmak hesabı yapıp 9 ay üzerine saydım.

"Mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım..."

Mezuniyetimde 4 aylık hamile olacaktım. Halihazırda işim de vardı. Bakabilirdim. Ali kabul eder miydi? Yoksa karnımdakiyle birlikte beni de kapının önüne mi koyardı? Henüz 22 yaşındaydım. Erken miydi? Ama annem de beni 20 yaşında doğurmuştu. O zamanki devirle şimdiki devir bir miydi?

Düşüncelere son vermemin farkına varıp derin bir nefes aldım. Ucu peçeteyle sarılı testi koltuğa bıraktım. O an çok feci bir ağlama isteği gelmişti. Bacaklarımı kendime çekip alnımı dizlerime yasladım ve koltukta ağlamaya başladım. İlk ikilemim Ali'ye söyleyip söylememekti. Daha sonra bir sürü ihtimaller dallanıp budaklanıyordu. Ne tepki vereceğini kestiremiyordum. Ne tepki verebilirdi ki? Sonuçta evli bile değildik. Bırak evlenmeyi, bahsi bile geçmemişti aramızda.

Bir süre sonra açlığın da etkisiyle bedenim çok yorgun düşmüştü. Kendime çektiğim bacaklarımı açmadan sağıma yavaşça yattım. Ağlamam durmasına rağmen iç çekişlerim durmuyordu. Gözlerimi kapattım. Sweatimin altından elimi karnımın üzerine koydum ve tüm duygularımın birden yoğunlaştığını hissettim. Duygusallıkla cümleler ağzımdan fısıltı şeklinde çıkmıştı.

"Özür dilerim..."

ALİ'DEN

Eve geldiğimde Arven'i eli karnında koltukta uyurken buldum. Acaba karnı mı ağrıyordu? Üzerine battaniye de almamıştı. Ayakucundaki battaniyeye yöneldiğimde koltuktaki cisim dikkatimi çekmişti. Bir ucu peçeteye sarılıydı. Elime aldığımda çift çizgiyi görmemle bunun ne olduğunu idrak etmiştim.
Bir Arven'in masum suratına bir de elimdeki teste bakıyordum. Bir Arven'nin karnındaki eline bir de elimdeki teste bakıyordum. Emin olmak için telefonumdan gebelik testi sonuçlarının karşılığına baktım.

Tek çizgi { | } negatif. Çift çizgi { || } pozitif.

Ağzım şaşkınlıkla aralanmıştı. Ne yani... Şimdi Arven... Bizim yani... Bir bebeğimiz mi olacaktı? Arven hamile miydi? Arven hamileydi...

Birden yüzümde çok aptal ama bir o kadar da büyük bir gülümseme oluştu. Gözlerime dolan yaşlar yanaklarımı ıslatıyordu. Koltuğun yanına yere sessizce oturup testi Arven'in yüzünün yanına tutup bir ona bir teste bakıyordum.

Benim tatlı meleğim, dünyalar güzelim, küçük kadınım... Sen anne mi olacaksın? Sen beni baba mı yapacaksın Arven..?

Baba...

Gözlerim karnındaki eline indi. Şu an orada benden bir parça olduğunu bilmek ve Arven'in bedeninde can bulduğunu düşünmek içimde tarif edemediğim güzellikte bir duygu ortaya çıkarmıştı. Narin eliyle nasıl da kavramıştı. Birkaç ay sonra karnı büyüyecek, kilo almaya başlayacaktı. Aşerecekti. Midesi bulanacak, kusacaktı. Hormonları bozulacaktı. Son aylarda karnından dolayı ayakkabılarını bile giyemeyecek, ben giydirecektim. Bütün bunları onla yaşayacak olmak ve Arven'in bu hallerine tanıklık edecek olmak kalbimi pır pır ettirmişti.

O an içime düşen karamsarlıkla yüzümdeki gülümseme de aniden soldu. Ya Arven istemeseydi..? Aldıracak mıydık? Yapar mıydı böyle bir şeyi? Kıyabilir miydi? O bizim canımızdı... İtiraz etseydim, izin vermeseydim? Onu kaybeder miydim? Evlilik işini ne yapacaktık? Güz döneminin bitmesine az kalmıştı. Tatilde güzel sade bir kış düğünü yapardık. Hem de karnı büyümemiş olurdu. Bahar döneminden sonra da mezuniyeti olurdu. Mezun olduktan sonra yavaş yavaş ağırlaşmaya başlardı. Ama tüm bunları acaba kabul eder miydi? Evet sevgiliydik hatta evli gibiydik fakat evliliği hiç konuşmuyorduk.

EV ARKADAŞI (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin