-12-

96.9K 1.7K 838
                                    

Yaşadığımız olaydan sonra sessizce eve gitmiştik. Ertesi iki gün boyunca Ali sabahları benden önce uyanıp işe gidiyordu. Ben de o gelmeden yemek yapıp kendim yedikten sonra ona tek kişilik bir servis açıp tencereleri yanına bırakıyordum. Ali eve geldiğinde yatağımdan çıkmayıp kapımı kapatıyordum. İstisnasız her gece işten geldiğinde ve yatmadan önce odamın kapısını açıp bana bakıyordu. Ben de hep uyuma numarası yapıyordum.

Ertesi sabah okula gitmek için uyandığımda komodinde bir not buldum.

'Bugün nöbetçiyim. Yarın sabah çıkacağım. Bir şey olursa ara.'
-Ali

Nihayet bu gece odamda kapalı kalmayacaktım...

Okuldan geldiğimde dışarıda feci bir yağmur vardı. Ben de şemsiye taşımayı sevmediğim için ıslanmayı göze almıştım. Anahtarlarımla kapıyı açarken tüm gün evde tek olma düşüncesi içimi rahatlatıyordu. İçeri girip üzerimi vestiyere astım. Salona yönelirken kulağıma dolan sesin hayal mi yoksa gerçek mi olduğunu ayırt edemezken hızla içeri daldım.

"Ali ya ahahahah..."

Ali kucağında çakma sarışın mini etekli bir kızla salonda oturuyordu. Kız bir elini Ali'nin boynuna dolamış bir eliyle de yanağını okşuyordu. Ali de ellerini kızın beline sarmıştı.

Gördüğüm manzarayla başımdan aşağı kaynar sular dökülürken ikisi de anlamsız gözlerle bana bakıyordu. İçimde bir yer kelimenin tam anlamıyla cayır cayır yanarken gözyaşlarım yanaklarımı ıslatmaya başlamıştı. Koşarak salondan çıktım ve çıkıp kapısına yöneldim. Ali'nin ayaklandığını sesinden anlamıştım.

"Arven..."

Dış kapıyı çıktıktan sonra kapatıp ayakkabılarımı giyene kadar Ali'nin açmaması için kendime sertçe çekiyordum. Merdivenlerden aşağı ağlayarak koşmaya başladığımda Ali de beni takip ediyordu.
Apartmanda dışarı çıkıp bardaktan boşalırcasına akan yağmura aldırış etmeden ve nereye gittiğimi bilmeden var gücümle koşuyordum. Ali'ni sesi arkamdaydı.

"Arven!"

Hıçkırıklarım şiddetlenirken bedenim soğuğun da etkisiyle titremeye başlamıştı. Gözyaşlarım akan yağmura karışıyordu.

"Arven dur!"

Ali'nin sesinden yaklaştığını anlamıştım. Bacaklarıma daha fazla yüklenmek istesem de başaramıyordum. Çarşıyı arkamda bırakmış boş araziye doğru koşarken gücümü yitiriyordum. Arkamda yaklaşan ayak sesleri dibime kadar gelmişti. Ali hiddetle kolumu tutup beni kendine çevirirken konuşuyordu.

"Arven dur artık dur!"

Tuttuğu kolumu elinden kurtarmaya çalışsam da iki kolumu da kilitlemiş beni sımsıkı tutuyordu. Gözlerimden akan yaşlar görüntüyü bulanıklaştırıyordu. Kollarının arasında kıvranırken tek gücüm bağırmaya yetiyordu.

"Bırak beni!"

"Bırakmam sus!"

"Canım acıyor bırak!"

"Arven sus!"

Bedenimi kollarından kurtarmamla var gücümle sesime yüklendim.

"ANLAMIYOR MUSUN BE ADAM! CANIM ACIYOR DİYORUM SANA!"

"NEDEN ARVEN NEDEN! CANINI ACITAN, GÜNLERDİR SENİ ODAYA KAPATAN, HIÇKIRA HIÇKIRA AĞLATAN ŞEY NE!"

"SENSİN YA SEN SEN!"

"YA BEN SANA NE YAPTIM!"

"YETER SUS!"

Arkamı dönüp yürürken sertçe tutup kendine çevirdi. Bağırmaya devam ediyordu.

EV ARKADAŞI (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin