Uyarı: Bu bölüm +18 cinsel ifadeler içermektedir.
Tokatın şiddetiyle Ali'nin yüzü eğilmiş gözleri yerde tek bir noktada sessizce karşımda duruyordu. İçimde sabah beri biriktirdiğim öfkeyi, bugün tüm yaşadıklarımı kusma zamanım gelmişti. Dudaklarımı aralayıp öfkeyle bağırdım.
"ALLAH SENİN BELANI-"
Ali başını yerden kaldırıp gözlerimizi buluştururken kollarımdan sarsarcasına sıkıca tuttu ve durmamı sağladı.
"Sakın..!"
Gözlerimiz buluşurken öfkeyle bakıyordum. Onun bakışlarında ise öfke mi şaşkınlık mı ne olduğunu anlayamadığım garip bir duygu vardı. Gözlerini gözlerimden ayırmadan alçak sesle ve tane tane konuştu.
"Sus, yürü gidiyoruz."
Bir eli sıkıca kolumu tutarken beni yanında yürütüyordu. Kolumu çekiştirirken konuştum.
"Kolumu bırak."
Tepki vermeden ve hiç bozmadan otoparka yürümeye devam ediyordu. Bir kez daha kolumu kurtarmak için çekiştirmiştim ama nafileydi. Arabanın yanına geldiğimizde Ali, beni arabanın sağ tarafına bırakıp binmem için kendi tarafına geçiyordu ki kolumu bıraktığı an arabaya binmek yerine zıt yöne yürümüştüm. Bagaj kapısının yanında olan Ali, zıt yöne adım attığımı görünce hiddetle bana doğru gelip kollarımdan tekrar tuttu ve gözlerimin içine baktı. Sesi, hareketlerine kıyasla daha yumuşak çıkıyordu.
"Arven saçmalama, bin şu arabaya."
Kollarımdan tutarak arabaya bindirip emniyet kemerimi bağlamıştı. Kapıyı kapatmadan gözlerime tekrar bakarak konuştu.
"Fevri davranma, konuşacağız."
Kapımı kapattıktan sonra kendisi de şoför koltuğuna oturmuştu. Sessizce arabayı sürmeye başladığında tek kelime etmiyor, sağ camdan öylece yolu izliyordum. Şehri arkamızda bırakmış ormanlık alana doğru ilerliyorduk. Bir müddet sessizce gittikten sonra karşımıza çıkan denizle durmuştuk. Başımı hâlâ sağımdaki camdan çevirmezken Ali yavaşça saçlarımı okşamaya yeltenmişti. Hafif hareketlenip elinden kaçmamla derin bir nefes verip başını öne eğdi.
"Arven..."
Benim içimdeki öfkeye inat onun sesinde sakinlik vardı ve bu beni daha da delirtiyordu. Sinirden yerimde duramayıp emniyet kemerini açıp hızla arabadan indim. Öfkemi boşaltmak istercesine yerden taşlar alıp bağırarak denize fırlatıyordum. Ali de bu sırada arabadan inmiş beni izliyordu. Dizlerimin üzerine çöküp yerdeki otları hırsla koparıp yumruklar savuruyordum. Gözlerimden dökülen yaşlara engel olamazken Ali bana yaklaşıp kollarımı yakalamaya çalıştı.
"Arven yeter artık."
Tuttuğu kollarımdan destek alıp yerden kalktığımda göğsüne vurmaya başladım. Kollarımı hâlâ tutsa da vuruşlarımı engellemiyordu. Her vuruşumdan sonra ağzımdan bir kelime çıkıyordu.
"Sen nasıl... yaparsın... bana... bunu... nasıl... nasıl... NASIL... NASIL! NASIIL!"
Yükselen öfkemle kollarımı hırsla ellerinden kurtarıp göğsüne vurmaya devam ettim. Karşımda öylece durup buna izin vermesi daha da sinirimi bozuyordu.
"BEN SENİN KOYNUNDAN ÇIKTIM DA GİTTİM O GAZETEYE. DAHA BİRKAÇ SAAT ÖNCE ÜZERİMDE İNLERKEN SABAHINA BENİ NASIL TUTUKLARSIN. BANA NASIL BAKARSIN YABANCI GİBİ NASIL! BEN SENİN KIZININ ANNESİYİM SENİN DE KARINIM SEN BANA BUNU NASIL YAPARSIN NASIL!"
Vuruşlarımı durdurup göğsünden ayrıldığımda gözlerine öfkeyle baktım. Ali ise buzdolabı gibi bakışlarıyla bana bakıyordu. Nefes nefeseydim ve kendi halime acıyordum. Arkamı dönüp ellerime saçlarımı geriye sıyırdım ve ağlamaya başladım. Hıçkırıklarımın arasında öfkeyle çıkan çığlıklarım da vardı. Denize doğru hızla ilerlerken Ali arkamdan yaklaşıp sıkıca beni tutmuştu. Galiba intihar edeceğimi düşünmüştü ama tek derdim ondan uzaklaşmaktı ama bir türlü başarılı olamıyordum. Kollarının arasında tepkisiz bir şekilde ağlamaya devam ederken gözlerimin kararmasıyla kendimden geçmeye başlamıştım. Bacaklarım bedenimi taşımazken Ali'nin boğuk sesi kulaklarımdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EV ARKADAŞI (+18)
ChickLitÜniversite son sınıf öğrencisi olan Arven Yılmaz kaldığı yurttan atılır ve önceden tanışıklığı olan polis memuru Ali Güner ile anlaşma yaparak ev arkadaşı olurlar. Uyarı: Cinsellik ve +18 ifadeler içermektedir!