- 47 -

23.3K 788 111
                                    

Ali'den

Arven'i gazeteye bıraktıktan sonra emniyete gelmiştim. Arkadaşlarla günaydınlaşıp masama geçtim ve bilgisayarımı açtım. Bu sırada asayiş şube müdürünün içeri girmesiyle hepimiz ayaklanmıştık.

"Ali geldi mi?"

"Buradayım müdürüm."

"Emniyet müdürü birazdan şubeye gelecek. Kendinize çeki düzen verin. Ali sen ayrıca dikkatli ol."

Nedenini sormama fırsat bile vermeden hızla çıkmıştı. Herkes şaşkın ve meraklı gözlerle bana bakıyordu. Biz toparlanırken müdür bey elinde gazeteyle içeri girmişti.

"Günaydın arkadaşlar."

Kimseden çıt çıkmıyordu.

"Ali Güner?"

"Emredin müdürüm."

Birkaç adım atıp karşıma geçmişti. Sert bakışlarını gözlerime diktiğinde otoritesi karşısında gözlerimi kaçırmamak mümkün değildi.

"Evli misin?"

"Evet müdürüm."

"Eşin gazeteci mi?"

"Evet müdürüm."

"Kurtuluş Gazetesi editörü Arven Güner!"

Bu sırada elinde tuttuğu gazeteyi yanımdaki masaya çarpmıştı. Müdür bey konuşmaya devam ederken yan gözle masaya bakıyordum.

"Bugün hepimizin ayağını kaydırabilecek olan o haberi yayına sokan Kurtuluş Gazetesi'nin editörü Arven Güner, senin eşin mi Ali Güner!?"

Gazeteyi alıp gözlerimin önüne tuttu.

"Eski meslektaşımla ilgili olan haberden bahsediyorum. Haberin altında ne yazıyor oku herkes duysun."

Alçak bir ses tonuyla okudum.

"Haber: Arven Güner"

"Haberin var mıydı bundan?"

"Hayır müdürüm."

Gazeteyi de alıp dışarı çıkarken konuşmaya devam etti.

"Ali Güner, odama!"

Müdür beyin odasına girdiğimizde sadece ikimiz vardık. Makam koltuğuna oturmuş ben de karşısında ayaktaydım.
Bir süre sessizce beni incelemişti.

"Otur."

Sesi az öncekine göre daha sakin çıkmıştı ama gerginliği hâlâ belliydi.

"Otur Ali otur."

Yavaş adımlarla müdür beyin önündeki masanın yanında duran tekli koltuklardan birine oturdum. Gözlerim yerde tek bir noktaya bakıyordu. Müdür bey kollarını masaya koyup yaklaştı.

"Burak Müdür... Bir tanışıklığım yok ama o dönem başına gelen olaylardan ötürü İzmir'de adını duymayan kalmadı. Öyle ya da böyle... Davası görüldü ve kapandı. Şimdi bunca zaman sonra yerden ölüyü çıkarmanın ne anlamı vardı..?"

Başını biraz daha yaklaştırıp yere bakan gözlerime bakmak istercesine eğildi ve konuşmaya devam etti.

"Başımıza neler gelir tahmin ediyor musun? Ne cesaretle yazılır bu haber!"

EV ARKADAŞI (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin