EV ARKADAŞI (+18)

-14-

Sabah çok dinç bir şekilde kendiliğimden uyanmıştım. Ali'nin işe gitmek için hazırlandığını odasından gelen seslerden anlamıştım. Kalkıp üzerimi giyinirken kapım yavaşça açıldı. Yatağıma bakan gözleri beni göremeyince afallamış daha sonra ayaktaki bedenimi bulmuştu.

"Arven... Neden uyandın bu saatte?"

"Sana da günaydın."

"Günaydın."

"Şubeye mi gidiyorsun?"

"Evet."

"Güzel, ben de geliyorum."

"Neden?"

"Ahmet Müdürün iş teklifi için."

"Ne işi?"

"Muhabirlik?"

"Emin misin?"

"Evet, neden?"

"Arven okuluna yoğunlaşıp projelerine baksaydın, ihtiyacımız mı var nereden çıktı bu şimdi?"

Ali'ye yönelirken konuşmaya devam ettim.

"İş hayatına bir yerden başlamam gerekiyor."

"Tamam o zaman."

Üzerime siyah pantolon, beyaz gömlek ve siyah bir blazer ceket giymiştim.

Şubeye geldiğimizde Ali'yle birlikte Ahmet Müdür'ün odasına çıkmıştık. Odaya girdiğimizde yüzünde gülümsemeyle bizi karşıladı.

"Gençler, hoşgeldiniz!"

"Hoşbulduk müdürüm."

Ali, Ahmet Müdürle tokalaşırken ben de ceketimin önünü kapatarak elimi uzattım.

"Hoşbulduk efendim."

"Buyrun oturun ayakta kalmayın."

Masadaki telefona tıklayıp kulağına götürdü.

"Üç çay gönderin odama."

Daha sonra bize döndü.

"Arven Hanım sizi şubemizde görmek ne güzel. Bir problem yok değil mi?"

"Teşekkür ederim. Ben geçen gün davette söyledikleriniz için rahatsız ettim sizi. Şu muhabirlik mevzusu..."

"Haa evet evet. Hâlâ arıyoruz."

"Uygun görürseniz sizinle çalışmayı çok isterim müdür bey."

"Tabi ki... Şimdi zaten normal memurlara veriyoruz kamerayı. Onlar da çekiyor bir şeyler ama her işin ustası başka tabi."

"Estağfurullah."

"Ama biliyorsun. Geceleri bile görev çıkabilir. Yataktan kalkıp gitmesi zorlamasın sonra."

"Estağfurullah... İşime olan özverim sonsuzdur efendim."

Bu sırada bir polis memuru kapıyı tıklatıp çaylarımızı bırakmıştı.

"İlk olarak bir aylık bir deneme süresine tabi tutalım seni. Şimdi çaylarımızı içelim daha sonra birlikte odana geçeriz. Ali de şubesine geçsin."

"Tabi müdürüm."

Çayları içtikten sonra odadan hep birlikte çıktık.

"Müdürüm izninizle ben şubeye geçiyorum."

"Tabi Ali kolay gelsin."

"Sağolun müdürüm."

Ali arkasını dönmüş gidecekken Ahmet Müdür'ün sesiyle döndü.