Üniversite son sınıf öğrencisi olan Arven Yılmaz kaldığı yurttan atılır ve önceden tanışıklığı olan polis memuru Ali Güner ile anlaşma yaparak ev arkadaşı olurlar.
Uyarı: Cinsellik ve +18 ifadeler içermektedir!
Ertesi sabah uyandığımda Ali'nin attığı konuma gitmek için hazırlanıyordum. Bu sırada telefonuma düşen mesaj sesi kulaklarımı doldurmuştu.
Ali Güner: Kahvaltı yapacağız, aç gel.
"Hıı emredersin paşam!"
Üzerime bol şeyler giymeye özen göstersem de yaz günü olduğu için ceket, şal alamıyordum. Karnım oturunca belirginleşiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Takımın önünü kapattığımda işler yolundaydı. Arabaya binip Ali'nin attığı konuma vardığımda içeride bir masada oturuyordu. Beni gördüğünde ayaklandı. Karşısına oturunca o da oturmuştu. Oturur oturmaz göbeğimle birlikte içe doğru katlanan gömleğimi hemen bollaştırmıştım.
"Hoşgeldin."
"Hoşbuldum."
"Nasılsın?"
"Gördüğün gibi, sen?"
"Gördüğün gibi."
"İyi gördüm."
"İyiyim şükür ki(!)"
"Güzel, Allah iyilik versin(!)"
"Sana da(!)"
"Ben de iyiyim şükür ki(!)"
Gülümseyerek başını yana çevirmişti. Kahvaltılıklar geldiğinde Ali'nin sesiyle gözlerimizi buluşturdum.
"Çok zayıflamışsın. Yanakların çökmüş."
"İştahım yok bu aralar."
"Niye ki?"
"Bilmem, öyle..."
Önümüzde duran sucuğun kokusu anlık midemi bulandırdığında derince yutkunup başımı cama çevirmiştim. Ellerim buz keserken beyazlayan dudaklarım beni ele verecekti.
"İyi misin?"
"Midem bulandı biraz."
"Niye, regl mi oldun?"
"Yok, sucuk çok kötü koktu. Diğer köşeye koyar mısın?"
Önümüzdeki küçük tavayı masanın diğer köşesine koyarken dikkatli gözlerle hâlâ beni izliyordu.
"İyi değilsen gidelim."
"Ben biraz hava alıp gelebilir miyim izninle?"
"Tabi sorun yok."
Suyumu alıp dışarı çıkmıştım. Ilık ama rüzgarlı bir hava vardı. Yüzümü rüzgara karşı dönüp derin derin nefes alıp verdim. Gömleğim rüzgarın etkisiyle karnıma yapışmıştı ve göbeğim ortaya çıkmıştı. Gözlerim kapalıyken elimi karnıma götürüp yavaşça okşadım.
"Miniğim annenin ne zaman rahat yemek yemesine izin vereceksin acaba?"
"Arven?"
Arkamdan gelen sesle korkuyla irkilmiştim. Karnımı tutan elim göbeğimin belli olmaması için gömleğimi tutmuş ileri doğru çekmişti. Rüzgarı arkama alıp sese döndüm. Bir elim hâlâ hafifçe gömleğimin ucunu çekiştiriyordu. Ali'yle göz göze geldiğimizde beni çok fena süzüyordu.
