-21-

67.7K 1.2K 436
                                    

Gözlerimi hafifçe araladığımda Ali yanıbaşımda uyuyordu. Başımdaki ağrıyla yatakta hafifçe doğruldum. Gözlerimin şiştiğini hissedebiliyordum. O sırada üzerimdeki elbiseyle gözlerim faltaşı gibi açıldı. Yatağın üzerine oturup dün gece olanları tekrar zihnimden geçirdim. Olanları hatırladığımda mideme bir bulantı hissi gelmişti. İyi ama bu elbise üzerime nereden gelmişti? Aklıma boynumdaki morluklar geldi. Yataktan kalkıp aynanın karşısına geçtim. Boynumdaki lekeler yoktu. Makyajım yüzümde duruyordu. Saçım dağılmıştı ama açılmamıştı. Bu sırada başucumuzdaki telefonların alarmları çalmaya başladı.

Ali yatakta hareketlenip önce yanındaki boşluğa baktı. Sonra hızla doğrulduğunda gözleri beni buldu. Alarmları kapatıp yatağa oturdu.

"Güzelim... Noldu, erken uyanmışsın?"

Kaşlarım şaşkınlıkla çatılmışken Ali'yi inceledim. Üzerinde gri bir eşofman ve beyaz bir tişört vardı. Acaba ben uyuduktan sonra mı giyinmişti?

"Arven..?"

Meraklı gözleri üzerimdeyken ayağa kalkmış yavaşça bana doğru geliyordu.

"Yaklaşma!"

Titreyen ellerimi kaldırdığımda ikazımla aniden durdu ve kaşları çatıldı.

"Arven, iyi misin?"

"Sen... Sen dün gece bana... Tecavüz ettin!"

Çatık kaşları şaşkınlıkla kalktı.

"Ne!?"

"Dün gece bana zorla sahip oldun!"

Bedenim titrerken gözlerim dolan yaşlarla yanmaya başlamıştı. Ali'nin gözlerindeki endişe artmıştı. Bir adım daha attığında bağırdım.

"Yaklaşma Ali!"

Bana kıyasla sesi merhametle ve gayet sakinlikle çıkıyordu. Ellerini iki yana teslim olur gibi kaldırdı.

"Arven sakin ol tamam... Tamam yaklaşmıyorum. Lütfen gel otur şöyle..."

Önümden çekilip yatağı gösterdiğinde yavaşça yatağa oturdum. Bedenim titremeye devam ediyordu ve gözlerim yerde bir noktaya odaklanmış dün gece olanları hatırlamaya çalışıyordu. Ali yere diz çöküp gözlerimin içine baktı. Gözlerimi yerden kaldırıp mavilerle buluşturdum. Kafam ve midem çok karışıktı.

"Ali... Dün gece naptın sen bana?"

"Arven... Güzelim sakin ol..."

Ellerime yavaşça dokunup avuçlarının içine aldı ve bana biraz daha yaklaştı.

"Dün eve gelirken arabada uyuyakaldın. Seni kucağıma alıp yerine getirdim. Yatırdım. Kabanını çıkarırken 'Birlikte uyuyalım, gitme.' dedin. Üzerimi değiştirip yanına geldim. Sabaha kadar bedenin ateş gibi yandı. Alnına, kollarına, boynuna sürekli ıslak bez koydum. Ara ara içini çekerek ağladın, bir şeyler sayıkladın ama ne dediğini anlayamadım. Sadece bir kez gözlerini hafifçe aralayıp 'Affet beni.' dediğini anlayabildim."

"Biz dün gece eve geldiğinizde kavga etmedik mi?"

"Hayır güzelim ne kavgası. Sen hiç uyanmadın ki..."

O an kafamda bir sürü şimşek aynı anda çakmıştı. Kâbus mu görmüştüm yoksa kafayı mı yiyordum? Hızla kalkıp mutfağa yöneldim. Ali de arkamdan geliyordu. Mutfakta ortalık sütlimandı. Hatta öyle ki masanın üzerindeki sürahi bile olduğu yerde duruyordu. Dehşetle Ali'ye baktım. Anlamsız gözlerle hâlâ bana bakıyordu.

"Ali..."

Midemdeki karışık his artmış ani bir şekilde boğazıma bir öğürme göndermişti. Elimi ağzıma kapatıp hızla banyoya koştum. Ali de arkamdaydı. Hızla içeri girdiğimde klozeti açıp birkaç öğürme sonrası mide özsuyumu çıkarmaya başlamıştım. Saçlarımdaki eller Ali'nin varlığını hatırlatırken bunu görüyor olması beni utandırıyordu. Bedenim zangır zangır titrerken bir elimi duvara yaslayıp destek aldım. Ali de diğer eliyle beni kolumdan tutuyordu.

EV ARKADAŞI (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin