Yeni bir güne açmıştım gözlerimi. Üzerimi değiştirip telefonumu elime aldığımda gelen mesajı görmüştüm.
Melis Hayal Yüce;
Günaydın abla, bu arada abla dememin bir sakıncası var mı?
Günaydın canım. Hayır yok.
İstediğini diyebilirsin. İstersen ismimle hitap et.Akşam geliyorsunuz değil mi?
Yaman'la konuştum, geliyoruz.
Yaşasın be!
Senden anneme bahsettim.
Bugün öğlen bir kahve içelim mi?
Hem sizi tanıştırmış olurum?Mesajı üstten okuyup hızla telefonu kapattım. Ne diyecektim şimdi ben buna? Hızla odadan çıkarak aşağıya indim. Egemen ve Yaman salonda oturuyorlardı.
"Günaydın," diyerek yanlarına gittim.
"Günaydın Rüya," dedi Egemen gülümseyerek.
"Günaydın küçük kız." Yanlarına oturduğumda hâlâ Melis'e ne cevap vereceğimi düşünüyordum. "Ne oldu?" dedi Yaman.
"Hiç," dediğimde sıkıntılı bir nefes vererek elindeki tabletini bırakmıştı. Egemen'de çatık kaşlarla bana bakıyordu.
"Güzelim, ne oldu söyle bana?"
"Melis yazdı," dedim sıkıntılı bir nefes vererek.
"Ee?"
"Buluşmak istiyor. Hem de bugün. Beni annesiyle tanıştırmak İstediğini söyledi."
"Yuh, evliliğe meraklı kızlar gibi bir günde tüm sülalesine tanıttı seni," dedi Egemen bir anda boş bulunarak. Yaman ona kötü bir bakış attı. Ardından bana döndü.
"Ne yapmak istiyorsun?" dediğinde sanki her şeyden çok benim düşüncelerim önemliymiş gibi davranıyordu. Beni önemsiyordu.
"Bilmiyorum. Ne yapmalıyım?"
"Bence, o buluşmaya gitmelisin."
"İyi de, ya ağzımdan bir şey kaçırırsam?" Yaman güldü.
"Başını sıkıştığında ağzın çok iyi laf yapıyor, bunu akşam da gördük bebeğim. Eminim ki o kadına da kendini sevdirirsin."
"İyi de Fikret Bey beni çapkınlığından sevdi. O kadına nasıl sevdireceğim kendimi? Ayrıca Fikret Beyle benim bir derdim yok. Ama nefret ettiğim bir kadının yüzüne nasıl gülümseyebilirim?"
"İşte onu söylemeyecektin," dedi birden Egemen. Kaşlarım çatıldığında Yaman'ın da dişlerini sıktığını görmüştüm.
"Ne dedin sen?" dedi Yaman birden tıslayarak.
"Ne dedim?" dedim korkuyla.
"İlk cümleni tekrar et küçük kız," dediğinde yine tıslıyordu.
"Yaman tıslamadan konuş vallahi korkuyorum yılan mısın be adam?"
"Sen değil, o adam korksun benden."
"Neden ya? Ne dedim ki ben?" Egemen'e baktığımda birazdan bağırsakları bozulacakmış gibi bakıyordu. Bir cevap beklediğimi anladığında sıkıntılı bir nefes verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel ve Çirkin
Teen Fiction*MAFYA HİKÂYESİDİR* Annesi tarafından henüz çok küçükken terk edilen Mayıs Rüya Zorlu verildiği aile tarafından tabiri caizse kül kedisi gibi görülmektedir. Mayıs Rüya çektiği eziyetlerden bir adam sayesinde kurtulacaktır. Bu adam, Mayıs'a bir tek...