16. Bölüm : Deniz Gözlü

1.2K 62 1
                                    

"Mayıs," dediğinde gözlerim ona dönmüştü. Bakışları yerdeydi ve oldukça dalgın gözüküyordu. Cevap vermemiştim ancak devam etmesini beklediğimi biliyordu. "Kendini hiç kimsesiz hissettin mi?" Derin bir nefes aldım.

"Hissettim," dedim geçmişi yâdederek.

"Ne zaman hissettin?" dediğinde bakışları yüzüme dönmüştü. Bu sefer gözlerini kaçıran taraf ben olmuştum.

"Seninle tanışmadan önce. Ve," dedim ve yutkundum.

"Ve?" Bakışlarım gözlerine döndü.

"Ve beni terk ettiğin geceden sonra ilk yıl. Hiç o kadar kimsesiz hissetmemiştim." Yutkundu.

"Yalnız değildin. Annen, baban, ve tanımadığın bir sürü akrabanla tanıştın."

"Kabullenmek kolay mı sanıyorsun? Neler yaşadım ben onları kabullenene kadar.." O zamanları hatırlamak istemiyordum. "Ben, bunları konuşmak istemiyorum."

"Yarın, benim anne ve babamın ölüm yıl dönümü. Ben, dinledim. Babanı dinledim. Anlattıkları beni rahatlatmadı Mayıs. Canımı daha fazla yaktı. Bunca yıl inandığım, inandığım her şeh yıkılmış gibi hissediyorum. En çok da canımı yakan şey, bizi bu hâle getirmem. Pişmanım, çok pişmanım ama son pişmanlık dediğin gibi hiçbir işe yaramıyor. Eminim ki, annem yaşasaydı.. Onun oğlu olmadığımı düşünürdü. Sana hiç anlatmadım.."

"Neyi?

"Yeşim'in nasıl sakat kaldığını. O günü sen de dinlemişsindir babandan. O gün, eve gittiğimde Yeşim evde baygın yatıyordu. Vurulmuştu. Ben babanı bunca yıl bu yüzden dinlemedim. Bana acı çektirdiğini düşündüm, anne ve babamı aldı benden. Bana hiç dolmayan bir boşluk bıraktı. Ancak annem ve babam yaşarken de mutlu değillerdi. Biz bizeyken çok mutlu bir aileydik. Ancak evden çıktıklarında acaba bugün ne olacak korkusu yaşıyorlardı. Onlar eminim ki gittikleri yerde daha mutlulardır. Benim acım kardeşimeydi. Kardeşim yaşıyordu, yaşıyordu ancak ölmek istiyordu. O günden sonra kaldıramadı. Ben burada kalamam abi dedi, uzaklaştı benden. Yüzünü bile göremez oldum. Koptuk biz birbirimizden." Titrek bir nefes alarak elini kalbinin üzerine bastırdı. "Şuramdaki boşluk sadece senin yanındayken doluyor Mayıs. Sen de yoksan, kalbim bomboş kalıyor. Ölmek istiyorum. Bana bir yaşama sebebi verdin sen. Sen bana kızımı verdin. Ve ben, senin için ne anlam ifade ediyor bilmiyorum ama, sana teşekkür ederim."

"Ben senin annenin yerini doldurmak istemiyorum Yaman. Beni sakın yanlış anlama. O senin annen, ben değil hiçkimse onun gibi olamaz. Annen senin için hep bambaşka bir yerde olacak. Yeşim ile koptuk dedin değil mi? Ona hiç bir adım attın mı? Sen at o adımı Yaman. O uzak durmaya çalışsın, sen yakın dur. İstese de uzak duramaz. Bir süre sonra bırakacak zaten. O sana atmasa da sen ona bir adım at."

"Biz seninle çok güzeliz farkında mısın?" dediğinde güldüm. "Bizim ayrı olduğumuz bir evren yok. Sen ve ben yok. Biz varız."

"Biz yokuz Yaman. Sen varsın. Ben varım." Başını iki yana salladı.

"Daha ne kadar direneceksin? Bir süre sonra bırakacaksın."

"Direnseydim seninle olmak için direnirdim. Bıraktığım için ayrıyız."

"Beni seviyorsun Mayıs. Seni seviyorum. Peki neden hâlâ ayırıyız?"

"Çünkü kabullenemiyorum."

"Neyi?"

"Neyi değil. Neleri. Neleri kabullenemiyorum biliyor musun? Bana yaptıklarını kabullenemiyorum. Bana söylediğin onca sözden sonra karşıma geçip seni seviyorum demenin kabullenemiyorum. En yakın arkadaşımın ihanetini kabullenemiyorum. En yakın arkadaşımla nişanlanmanı kabullenemiyorum. Karnındaki bebeği kabullenemiyorum. Seni hâlâ.." Sevmeyi kabullenemiyorum.. Diyecektim ancak devam etmemiştim. O da söylemeyeceğimi biliyordu zaten. "Benden sakladıklarını kabullenemiyorum Yaman. Yalanlarını kabullenemiyorum. Bugün o silahı elime almış olabilirim. Ancak ben kimseyi elime bir silah alarak incitmedim. Senin bunu yapmanı da kabullenemiyorum."

Güzel ve ÇirkinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin