5. Bölüm : Okşanan ve Okşanmayan Saç Telleri

4.7K 178 66
                                    

"Mayıs, artık bir cevap verecek misin?"

"Kabul ettim diyelim.. Ne olacak bundan sonra?"

"Ben tamam diyene kadar asla boşanmayacağız. Bu işin sonunda, hem intikamını alacaksın, hem de yüklü bir miktarda para alacaksın. Adına bir hesap açılacak, evliliğimiz boyunca on günde bir hesabına para yatacak. Yani bu işin sonunda, küçük bir servete sahip olacaksın."

"Nasıl bir intikam planı var aklında?"

"Bunu sana yalnızca o nikâh cüzdanına imza attıktan sonra anlatabilirim."

"Seni yarı yolda bırakabileceğimden endişelenmiyor musun?"

"Sen böyle biri değilsin."

"Ben böyle biri değilim. Peki sen beni nereden tanıyorsun, Yaman Karayel?" Başını omzuna yatırdı.

"Sen ne görüyorsun bilmiyorum ama ben senin gözlerine baktığımda küçücük bir kız görüyorum ve o küçük kız bana değil, vereceği söze sadık kalacak. Buna eminim."

"Bana güvenme."

"Güvenilir olmayan kimse böyle bir şey söylemez Mayıs," dedi gülerek.

Önümdeki fotoğraflara baktım.

"Kabul," dedim ve aile fotoğrafını elime alarak yırttım. "Ediyorum." Dudağının bir tarafı yukarı doğru kıvrıldı.

"O hâlde hemen yarın evleneceğiz."

"Peki onlara ne olacak?" Ailem bildiğim insanlardan bahsediyordum. Ve o da bunu anlamıştı.

"Buradan gidecekler. Yarın ilk iş onları yurt dışına göndereceğim. Sana bir daha bulaşamayacaklar. Benim karım olduğun sürece, yani bundan sonra kimse sana zarar veremeyecek Mayıs." Derin bir nefes aldım. "Bu arada, hemen soldaki oda senin için hazırlandı bile."

"Hangi ara?"

"Kabul edeceğini biliyordum diyelim."

"Başka konuşacak bir şey kaldı mı?"

"Daha çok var diyelim. Ama bu gecelik yok." Fotoğrafları alarak ayağa kalktım. Odadan çıkarak soldaki ilk odaya girdim. Oda fazlasıyla büyüktü. Koyu mavi ile döşenmişti oda. En sevdiğim renk. Aynı Yaman'ın odasındaki gibi solda iki kapı vardı. Yatağın olduğu kısım otuz beş-kırk santim kadar daha yüksekte duruyordu. İki basamak yüksekte kalıyordu yatağın olduğu kısım. Soldaki kapılardan birini açtığımda banyo olduğunu gördüm. Oldukça geniş olan banyoda sağda bir küvet solda ise duş kabini vardı. Kapının karşısında lavabo vardı. Onun yanında ise çeşit çeşit şampuanlar, duş jelleri ve sabunlar vardı.

Kapıyı kapatarak çıktım. Hemen yandaki kapıyı açtığımda kaşlarım havalanmıştı. Dudaklarım araladığında şaşkınca etrafa baktım. Odanın üç tarafı cam şekilde dolapla çevriliydi ve içinde de türlü türlü kıyafetler vardı. Bir tarafta en altta ise bir sürü ayakkabı vardı. Ortada benim boyuma yakın olan büyük bir şifonyer vardı. Çekmeceleri açtığımda ilk iki çekmecede bir sürü takı vardı. Üçüncü çekmecede farklı markalardan saatler vardı. En alttaki derin ve büyük çekmeceyi açtığımda bir sürü iç çamaşırı takımıyla karşılaştım. Ağzım resmen kulaklarıma varmıştı. Bunları o mu almıştı benim için? Yanaklarımın kızardığını hissettim. Lütfen o almamış olsun. BUNLARIN HEPSİ TAM DA BENİM BEDENİM ŞİMDİ KENDİMİ CAMDAN AŞAĞIYA ATACAĞIM!!

Lütfen en azından iç çamaşırları o almamış olsun ya lütfen!

Utanarak odadan çıktım ve banyoya girdim. Üzerimdekileri çıkararak duşa girdim. Kısa bir duşun ardından çıkarak bana ayrılmış olan bornozu üzerime giyidim. İç çamaşırlarımı giyerek lacivert pijamalardan birini üzerime geçirip düğmeleri ilikledim. O sırada kapı çalmıştı. Yaman'dan başkası olamazdı değil mi?

Güzel ve ÇirkinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin