Güzel ve Çirkin

3. Bölüm : Umut

Yaman Karayel:

"Çekinmene gerek yok. Sen de bak. Bak ve kaybettiklerine üzül Yaman Karayel." Bakışları yanımdaki kadına kaydı. "Bak ve dostunu sırtından bıçaklayanın sana neler yapabileceğimi düşün."

"Bu sefer de top sana geldi çirkin," dedi Egemen. Yanımdaki kadına hep çirkin derdi. Mayıs, Egemen'e baktı.

"Her kadın güzeldir Egemen. Olmak istediklerimiz ve olduğumuz kişi bizi değiştirir. Madem siz okumuyorsunuz. Ben size CV özetimi anlatayım. Hep hayalim olan edebiyat öğretmenliği okudum. Eş zamanlı olarak bilgisayar mühendisliğini bitirdim. On dil biliyorum. İngilizce ve Türkçe hariç. Rusça, Almanca, İtalyanca, Fransızca, Japonca, Yunanca, Çince, İspanyolca, Portekizce ve Korece. Kapanmayı tercih etmedim ancak Kur'an-ı Kerim'i ezbere biliyorum. Hafız'ım yani. Aynı zamanda yüzme, tenis, beyzbol, basketbol ve futbol dallarında profesyonel oyuncuyum. Voleybolda profesyonellik almadım daha ancak yakında onu da alacağım. Yirmiyi aşkın şarkı çıkardım. Hepiniz beni şarkılarımdan tanıyorsunuzdur. Şu anda iç mimarlık okuyorum. Son yılım. Daha sonrasında doktora yapmayı düşünüyorum. Yurt dışında özellikle Japonya'da yalnızca dört tane bulunan Lavender Holding'i ben kurdum. En baştan. Kısa sürede büyük bir yükseliş yaşadık. Dünyanın çoğu yerinde var. Türkiye'ye de açmayı planlıyorum. Ancak Türkçe bir isimle. Bu arada, bugün yeni bir ortaklığa imza attı vekâlet verdiğim bir adamım." Dudakları yukarı kıvrıldı. Ardından bana baktı. Kaşlarım çatılmıştı. "Karayel Holdingten yüzde elli hisse satın aldım," dediğinde dudaklarım aralamıştı.

"Siktir!" dedi Egemen. "İşler karışır, ben kaçıyorum gençler." Egemen ayağa kalktığında Mayıs ona bakmıştı. Tebessüm etti.

"Egemen, seni özlemişim. Yalnızca seni özlemişim," dediğinde Egemen gülümseyerek ona yaklaşmıştı. Mayıs ayağa kalkarak ona sıkıca sarıldı.

"Ben de seni özledim güzellik." Mayıs sessizce kulağına bir şey söylediğinde Egemen'in kaşları çatıldı. Ardından başını salladı.

"Ne zaman istersen güzellik," dedi Egemen. Mayıs gülümsedi. Egemen'e bakarken gözlerinin içi gülüyordu. Ve bu bende olmuyordu. Yanımdaki kadın elimi hele şükür bırakarak ayağa kalktı.

"Yaman! Sen eski karınla mı çalışacaksın?!"

"Hâlâ evliler," dedi Egemen. Mayıs koluna vurduğunda Egemen kolunu ovuşturdu. "Üh kızım! Sen ne yaptın kollarına? Yere düşecektim neredeyse!"

"Abartma Egemen. Yalnızca spor yapıyorum," dedi Mayıs. Ayaktaki kadın ise hâlâ bana bakıyordu. Ardından bakışları öfkeyle Mayıs'a döndü.

"Ne yapmaya çalışıyorsun sen?! Geldin ve yine hayatımı mahvedeceksin!" Mayıs koltuğuna geri oturarak bacak bacak üstüne atmıştı. Yanımdaki kadın atılarak yanına gittiğinde ona sert bir tokat attığında masaya vurmuştum.

"Irmak!" diye bağırdım. Sesim odada yankılanmıştı. Mayıs gözlerini kapatarak derin nefesler aldı. Bacağının üstüne attığında bacağını öyle sert yere vurmuştu ki topuğu kırılmış bile olabilirdi. Ardından ayağa kalktı. "Irmak, çık dışarı!" dediğimde ikisi de beni umursamamıştı. Korkuyordum, hamile olduğunu söylerse ne yapardım diye düşünüyordum.

"Sen," dedi Mayıs dişlerini birbirine bastırarak. Eli yumruk olmuştu. O anda ona geçmişine olan saygısından vurmadığını anlatmıştım. "Bir daha denesene," dediğinde gözlerindeki nefreti okuyabiliyordum. "Bir daha vur, tabii bir tarafların yiyorsa. Hadi, vur bana. Bir kez daha vur. Bak bakalım herkesin içinde nasıl öldürüyorum seni," dedi dişlerinin arasından. Ardından bana baktı. "Eğer sevgilin bana bir daha bulaşırsa, yemin ederim ki sağ bırakmam Yaman Karayel. Defol git buradan. Senin burada işin yok." Irmak başını kaldırdı.