Güzel ve Çirkin

15. Bölüm : İlk Başarılı Plan

"Bana bak küçük kız. Gözlerini kaçırma benden. Bana bak ve aklından geçen şeyi söyle." Bakışlarım gözlerine döndü. Aklımdan geçen şeyi mi merak ediyordu? Peki öyleyse. Dudaklarımı dudaklarına bastırdığımda bunu bekliyormuş gibi bir elini başımın arkasına koymuş ve başımı kendine daha da bastırmıştı. Dudaklarımı yoğun bir istekle öperken beni bir anda kucağına almıştı. "Aklından geçenler benimkilerin daha masumu ama konu aynı küçük kız," dediğinde şaşırmıştım. Aklından ne geçiyordu bu adamın?

"Yaman," dediğimde dudaklarımızı ayırmıştım ancak uzaklaşmamıştım.

"Hım?"

"Aklımdan geçenlerin masum olduğunu düşünmüyorum." Dudakları muzipçe yukarı kıvrıldı. Koltuğa oturduğunda beni de kucağına bırakmıştı.

"Aklından geçenleri nasıl merak ediyorum bil bilsen.."

"Çok mu merak ediyorsun?"

"Çok merak ediyorum." Dudaklarına yaklaştığımda öpmek için yaklaşmıştı ki hızla uzaklaştım. "Sen var ya," dediğinde alt dudağını dişliyordu. Sırıttarak baktım gözlerine.

"Ee?"

"Hiç," dedi ve bu sefer kaçmama izin vermeden dudaklarını dudaklarıma bastırdı. "Bana bir şey söyle kadın."

"Ne duymak istiyorsun yaşlı adam?"

"Duramayacağım. Korkarım ki kendimi bu sefer durduramayacağım."

"Yaman," dediğimde gözleri yeniden gözlerime değdi.

"Efendim?"

"Durmanı istemiyorum." Bedenimi kalçamın altından tutarak ayağa kalktı. Ardından benim hazırlandığım odaya girdiğinde sırtımı yatakla buluşturmuştu.

"Nasıl seviyorum seni bir bilsen.."

"Ne?" dedim bir anda. Gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı.

"Ben, onu dışımdan mı söyledim?"

"Öyle oldu biraz."

"Duydun kadın. Öyle çok seviyorum ki seni.." Ellerim ensesine kaydı. Başını kendime çektiğimde dudaklarımızı birleştirmiştim. Elleri gelinliğin askısına kaydı. Gelinliği üzerimden yavaşça çıkarmıştı. Ardından yatakta döndüğümüzde ben onun üzerine çıkmıştım bu sefer. Gömleğinin düğmelerini açtım. Ardından sırtını yataktan uzaklaştırmıştı. Gömleği kollarından çıkarıp yere attı. Dudaklarımızı birleştirdi yeniden. Ellerim omuzlarından göğsüne, göğsünden karnına inmişti. Karnına dokunduğumda karın kaslarına dokunmayı beklemiyordum tabii ki. Ellerim karnından aşağıya indi. Kasıklarına dokunduğumda boğazından bir hırıltı kaçmıştı. "Aç artık şunu," dediğinde güldüm.

"Aceleci," dediğimde pantolunun kemerini tuttum. Kemeri elimle kavradığım için dört parmağım kemerin altından pantolonunun içine girmişti. Boğazından bir hırıltılı daha kaçtı. Elleri kemerini açmak için ineceği sırada izin vermedim. Kalbim hızla çarpıyordu. Kemerinin tokasını tutarak açtım. Ardından ellerim düğmesine ve fermuarına inmişti. Pantolununu çıkardığımda altındaki siyah boxerıyla kalmıştı. Beni kucağına çekti.

"Mayıs," dediğinde dudaklarımızı ayırmıştı.

"Efendim?"

"Emin misin? Bak, pişman olmanı istemiyorum."

"Etme Yaman. Pişman etme." Yüzüme dokundu. Baş parmağı yanağımın üzerini okşadı.

"Asla," dedi ve burnumun ucuna bir öpücük bıraktı. Dudaklarımız yeniden birleştiğinde elleri sutyenimin kopçasına kaymıştı. Askıları omuzlarımdan düşürerek yere attım. Bakışları göğüslerime indiğinde yutkundu. "Beni gerçekten çıldırtıyorsun kadın." Sırtım yatakla buluştuğunda hızla altındaki boxerı çıkarıp yere atmıştı. Gördüklerim karşısında yutkunarak bakışlarımı kaçırdığımda kahkaha atmıştı. Elleri külodumun lastiklerini buldu. Onu da çıkarıp yere attığında ikimiz de tamamen çıplak kalmıştık. Dudakları dudaklarımdan boynuma indi. Orada fazlasıyla oyalandıktan sonra yeniden dudaklarıma çıkmıştı. Kollarımı çıplak bedenine sararak yatakta döndüğümde kucağına çıkmıştım. Dudakları muzipçe kıvrıldı. "Kendimi sana çoktan bıraktım ben kadın. Ne yaparsan yap. Korkmadan yap." Dudaklarım dudaklarından sakallarına oradan da boynuna indiğinde ağzından belirli belirsiz bir inleme kaçmıştı. Yavaşça aşağıya doğru indim..