24. Bölüm : Az ve Eksik

1.3K 58 0
                                    

Karşımdaki manzarayı izledim uzun uzun. Manzara dediğim bence dünyadaki tüm doğal güzelliklerden daha güzel ve anlamlıydı. Kızım, babasına öyle sıkı sarılmıştı ki.. Yaman ise göz yaşlarını tutamamış, onu kucağına almıştı. Lavanta birden ağlamaya başlamıştı.

"Baba, neden sürekli gidiyorsun?" dediğinde gözlerimden bir yaş süzülmüştü.

"Bir daha," dedi ve yutkundu. "Asla. Asla gitmek yok güzel kızım. Yemin ederim, bir daha asla ayrılmayacağız." Yaman bir kolunu yanlarına gitmem için açtığına yanlarına gitmiş ve ikisine de sıkıca sarılmıştım.

"Gitmeyecek çiçeğim, artık gitmeyecek."

"Söz," demişti Yaman.

"Baba, sen söz verme olur mu? Tutamıyorsun." Bakışlarım Yaman'a dönmüştü. Gözünden akan yaşı gördüğümde elimi uzatarak hızla silmiştim. Avucumun içine bir öpücük bıraktı.

"Baban, aksine.. Verdiği tüm sözleri tutar bi' tanem. Geç tutar, ama tutar," dediğimde Lavanta başını kaldırarak babasına bakmıştı.

"O zaman sözünü tut olur mu baba?"

"Tutacağım babacığım. Tutacağım." Kızımızın saçlarına bir öpücük bıraktı. "Biz çok güzel bir aile olacağız."

"Baba, biliyor musun? Bizim okulda Efe diye bir çocuk var.." dediğinde gülmeye başlamıştım. Efe, Lavanta'nın dilinden düşürmediği bir arkadaşıydı. Ve Yaman'da, gerçekten fazlasıyla kıskanç bir adamdı.

"Ee?" demişti Yaman.

"Arkamda oturuyor ve sürekli saçımı çekiyor. Ama acıtmıyor canımı. Saçlarım çok güzelmiş. Öyle dedi."

"Saçların çok güzelmiş? Öyle mi dedi?" demişti Yaman dişlerini sıkarak.

"Evet. Böyle sarı, yumuş yumuş saçları var. Güneş vurunca da gözü açılıyor biliyor musun anne? Kahverengiden bal rengine dönüyor." Dudaklarım yukarıya doğru kıvrılmıştı. Çünkü güneş vurduğunda Yaman'ın da gözleri kahverengiden bal rengine dönüyordu. Ve bu ona fazlasıyla çekici bir hâl katıyordu. Tabii onun bundan haberi yoktu. Belki bir gün söylerdim.

"Geçen gün Efe'nin annesiyle konuştum biliyor musun? Sinemaya gidelim beraber dedi. Çocuklar da eğlenmiş olurlar, dedi. Baban da gelir, Efe'nin babası da gelir."

"Efe'nin kardeşi var. O da gelsin," demişti Lavanta. Sonra ise aklına bir şey gelmiş gibi babasına baktı.

"Baba, benim neden kardeşim yok. Sınıftaki herkes öğretmenime kardeşlerini anlatıyorlar. Benim neden kardeşim yok?" Yaman gülümsemişti. Ben ise ne söyleyeceğini merak ediyordum.

"Biliyor musun? Biz de annenle bugün bu konu üzerinde detaylıca konuşuk," dediğinde bir anda öksürmeye başlamıştım. Yaman bana baktığında dudakları yukarıya kıvrılmıştı ardından yeniden kızımıza baktı. "En yakın zamanda bir kardeşin olacak gibi duruyor güzel kızım."

"Olley!!" diyerek babasının kucağından inerek etrafımızda koşuşturmaya başlamıştı. Gülerek Yaman'a döndüm.

"Neden şimdi çocuğa böyle bir şey söyledin?"

"Kardeşi olsun istiyor kızımız. Olmasın mı?" dedi sesini iyice yumuşatarak.

"Olsun da, yani şimdi sürekli üsteleyecek." Kulağıma yaklaştı ve sessizce konuştu.

"O zaman biz de hemen yaparız." Titrek bir nefes aldığımda kaşları çatılmıştı.

"Ne old.." Lavanta konuşmasına izin vermeden babasının bacağına sarılmıştı.

Güzel ve ÇirkinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin