11. Bölüm : Yanındaki ve Kalbindeki

1.2K 63 2
                                    

"Sana o geceyi anlatmama izin ver. İstersen bir daha asla sana yaklaşmam bile. Ama o geceyi anlatmama izin ver."

Çocuğu mu olacaktı başka bir kadından? Beni sevdiğini sanıyordum. Bana seni seviyorum derken nasıl başka bir kadından çocuğu olabilirdi ki? Nasıl?

O anda beynime büyük bir ağrıyla beraber dolan anılar hatırlamamı sağlamıştı. Kısa sürekli unuttuğum her şeyi net bir şekilde hatırlıyordum.

"O gece derken?" dediğimde derin bir nefes aldı.

"Ayrıydık biz. O gece evden dışarı çıkmak istememiştim. Ancak Egemen bir yerlere gidelim, kafa dağıtalım deyince beraber bir meyhaneye gitmiştik. İçmişiz. Çok fazla. O geceden hazırladığım son şey, Egemen'e seni ne kadar sevdiğimi anlattığımdı. Sabah uyandığımda yanımda bir kadın yatıyordu. Çıplaktı. Bende ise sadece bir boxer vardı. Üç ay önce. Yemin ederim o gece ne yaşandı hatırlamıyorum."

"Ben.." dedim ve derin bir nefes aldım. "Biraz zaman ihtiyacım var," dediğimde ne demek istediğimi anlamıştı. Ayağa kalktı.

"Ne kadar zaman istersen senin olsun güzelim. Ben seni ölene kadar beklerim. Bekleyeceğim de." Ardından yanıma gelerek bileğimi tuttu. İnce bileğime kırmızı bir ip bağladı fazla sıkı olmayacak bir şekilde. Ardından kendi bileğini de gösterdi. Onda da kırmızı bir ip vardı. "Küre kırıldı, ancak bizim iplerimiz kopmadı. Özür dilerim."

"Ne için özür diliyorsun?"

"Seni koruyamadığım gibi hediyeni de koruyamadım. Özür dilerim." Kaşlarımı çattım. "Gideceğim ama sana bir kere sarılmaya izin ver." Hiçbir şey söylemediğimde yanıma yaklaşarak bana sıkıca sarılmıştı. Kokusunu hissettim. Ona sarılmamak için zor durmuştum. O anda omzumun ıslandığını hissettim. Ağlıyor muydu? "Seni hep sevdim, dün sevdim, bugün seviyorum, yarın da seveceğim."

"Git artık Yaman," dediğimde ağlamamak için zor duruyordum. Benden uzaklaşarak başını salladı.

"En azından beni dinlediğin için teşekkür ederim."  Derin bir nefes aldım.

"Yaman," dediğimde bana doğru dönmüştü. "Sana mutluluklar dilerim. Çocuğunun annesini sevmeye çalış. Benden uzak dur." Gözlerime öyle büyük bir yıkıntıyla baktı ki. O an her şeyin gerçekten bittiğini anlamıştım. Bu bir veda mıydı? Aynı şeyi düşündüğümüze emindim. Hatırladığımı anlamıştı.

"Bu bir veda mı?" dediğinde gülümsedim. Ağlayabilirdim şu an. Ağlamamak için gülümsedim.

"Bu çok geç kalınmış bir veda. Çünkü biz birbirimizden gideli çok oldu."

"Yanındakiyle yaşa kalbindekiyle öl mü diyorsun bana?"

"Kiminle yaşarsan yaşa, benimle ölme diyorum Yaman. Çünkü bu saatten sonra imkânsız. Anlıyor musun? İmkânsız. Çünkü ben seni affetsem, gururum seni affetmeme izin vermez." Gururum seni affetse, kızım seni gelecekte affetmez Yaman Karayel. Lavanta hep böyle kalmayacaktı. Bir gün her şeyi öğrenecekti. Ve o zaman eminim ki o da affetmeyecekti.

"Affetme beni sevgilim. Ben, bir kere bile sana sürekli söylediğim o iki kelimeyi duymadım o güzel sesinden. Yine de biliyorum ben. Söylemene gerek yok. Yine seveceğim seni."

"Yaman, git artık."

"Gidiyorum. Bundan sonra sen nasıl istersen öyle olacak. Beni görmek istemezsen görmeyeceksin. İstersen şirketi sana bırakırım.."

"İstemem. Gerek yok."

"Son bir şey sormak istiyorum."

"Ne soracaksın?"

Güzel ve ÇirkinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin