8. Bölüm : Tamam Mı? Devam Mı?

1.1K 55 8
                                    

Yaman Karayel:

Önümdeki arabaya baktım. Hız sınırını çoktan aşmıştı. O kadar hızlı gidiyordu ki bu beni bana karşı duyduğu öfkeden daha çok korkutuyordu. Ona bir zarar gelmesi demek. Benim yüzümden bir zarar gelmesi demek. Benim ölümümdü. Ona karşı zaten boynum büküktü. Bir de o boynu kırmasındı. Lütfen Mayıs. Lütfen.

O anda direksiyon hakimiyetini kaybetmiş ve sağ şerite geçmişti araba. Öyle sert frene bastım ki öne doğru kaymıştım. Sağ şeritten gelen kamyonun korna sesini duyduğumda kendimi arabadan dışarı atmıştım. Araba şeritten çıkarak üç takla atmış ve kamyona çarpmıştı.

Kamyon arabanın üzerine devrildiğinde gök gürüldemişti. Trafik durmuş, insanlar arabalarından inmeye başlamışlardı. Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Olamazdı. Gidemezdi. Beni bırakıp gidemezdi. Yapamazdı bunu bana. Arabanın yanına koştum.

"Mayıs!" Seslendim. Defalarca kez seslendim ancak cevap veren yoktu. Aklımı yitirecektim. "Mayıs!"

"Araba patlayacak!" dedi biri.

"Hayır! Hayır Mayıs!" Arabanın yanına gittim. Arabası ters dönmüştü. Kapılar açılmıyordu. Tekmelemeye başladım kapıyı. Cama yaklaşarak içeriye baktım. Kafasını direksiyona çarpmıştı. Bedeni bir göçüğün altındaydı. "Ambulans!" dedim bağırarak. "Ambulansı arayın!" Yanımda iki kişi daha vardı ve hep beraber kapıyı kırmaya uğraşıyorduk. Lanet olsun kilitliydi kapılar. Sinir krizi geçirmek üzereydim. Ellerim titriyordu.

"Beyefendi, iyi gözükmüyorsunuz. Bize bırakın." Bunu diyen adama baktım.

"Karım! Benim karım lan içerideki! Nasıl sakin olabilirim." İki kişi kolumdan tutup beni kenara çektiklerinde gözlerimden yaşlar akıyordu. "Çıkaracağım!" diye bağırdım. "Çıkaracağım karımı! Ölmeyecek benim karım! Yaşayacak!" Ellerimi saçlarıma geçirdim. Koşarak arabadan telefonumu alarak titreyen parmaklarımla Egemen'i aradım.

"Efendim kardeşim?"

"Egemen.. Egemen kaza.. Kaza yaptı.."

"Yaman, sakin ol. Kim kaza yaptı?"

"Benim yüzümden Egemen! Lanet olsun benim yüzümden oldu!"

"Yaman! Kim yaza yaptı?"

"Mayıs. Öğrendi. Bebeği öğrendi. Çok üzgündü. Çıktı ve gitti. Peşinden gittim. Çok ağlıyordu Egemen. Çok ağlıyordu. Çok üzgündü. Benim yüzümden Egemen! Lanet olsun hepsi benim yüzümden! Hepsi benim yüzümden!"

"Neredesin sen?"

"İzmir. İzmir yolundayız. Arabadan, çıkarmaya çalışıyorlar. Hiçbir şey yapamıyorum Egemen! Lanet olsun hiçbir şey yapamıyorum!!"

"Sakin kal. Hiçbir şey olmayacak! Sakin kal! Ben hemen geliyorum." Telefonu yüzüme kapattığında omuzlarım sarsılıyordu. Canım yanıyordu canım. Orada onun yerine ben vardım sanki. Kalbimi parçalıyorlardı sanki. Ambulans ekiplerinin buraya geldiğiniz gördüğümde hızla ayağa kalktım. Çıkarmaya çalışan diğer insanların yanına gittim. Arabanın tek ezilmeyen tarafı burasıydı. Buradaki kapıyı da açamıyorduk. Derin derin nefesler alırken bağırdım.

"Açılın!" Cama vurmaya başladım. Cama öyle sert vuruyordum ki avuçlarım acıyordu. Cam parçalandığında ellerim de parçalanmıştı. İçeriden kapının kilidini açtığım gibi hızla kapıyı açmıştım. İçeri girdiğimde yüzü önüne düşmüştü. Başını kaldırdığımda ellerim öyle çok titriyordu ki nabzını bile doğru düzgün kontrol edemiyordum. Burnundan, başından ve kaşından oluk oluk kan akıyordu. Parmaklarımı nabzına bastırdım. Çok zayıftı. Kaybedebilirdim onu. Şu an kaybedebilirdim. "Nabzı çok zayıf!!" diye bağırdığımda ambulanstan ekip hızla çıkmışlardı. Hızla onu kucağıma çektim. Arabadan çıkardığımda sedyeye almışlardı. Hızla peşlerinden giderek ambulansa bindim. "Eşiyim ben, karımla beraber geleceğim." Yanlarına bindiğimde ambulans hastaneye doğru siren sesi eşliğinde yola çıkmıştı.

Güzel ve ÇirkinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin