1. Bölüm : Lavanta

1.5K 66 5
                                    

"Anne!" diyerek kucağıma atılan kızıma sıkıca sarıldım. Nefes nefese kalmıştı koşmaktan. Saçlarına kocaman bir öpücük bıraktım. Ferah kokusunu içime çektim. Asil onu kovalamıştı bahçede.

"Asil! Kulübüne git!" dediğimde oyun oynamayı bırakarak kulübesine gitmişti. Lavanta kucağımdan inerek kocaman gülümsemişti. Ardından yeniden koşmaya başladı. "Lavanta! Yemek yiyeceğiz birazdan!"

"Tamam anne!" diyerek seslendi. Yedi yaşına girecekti kızım. Tam yedi koca yıl geçmişti. Hayır. Altı yıl dört ay 13 gün. Evet. Tam bu kadar geçmişti

Annem içeriden elindeki tabaklarla çıktığında ben de peşinden ilerledim.

"Bırak çocuğu oynasın, acıktığında gelir zaten," dediğinde Asil ile beraber atlara yaklaşan kızıma baktım.

"Düşmesinden korkuyorum," dediğimde annem gülmemişti. Elindeki tabakları bıraktı masaya.

"Çocuklar düşe kalka büyür kızım," demişti annem. Ardından babamın sesini duymuştum.

"Ayrıca kimseye düşmeden kalkmayı öğrenemez," demişti babam. Ardından yanıma gelmişti..

"Yine de," diyerek omuz silktim. "Canı yansın istemiyorum." Babam saçlarımı okşadı.

"Bu dünyada çekilen çileleri düşün. En güçlü insanlar en büyük acılardan geçmiş insanlardır. Kendine bak. Acıyı çekmeden öğrenemez kimse."

"Haklısın," diyerek gülümsedim.

"Ya kızım bi' git başımdan! Oynayamam seninle!" Kerim on yaşındaki kız kardeşine sinirlenerek bahçeye çıkmıştı. Ardından Elif dışarı çıktı.

"Abla! Abim benimle oynamıyor!" diye seslendi bana.

"Sen de Lavanta'yla oyna Elif. Abin koca adam oldu."

"Ama abla, Lavanta hep Asil'le beraber. Ben korkuyorum." O sırada halam yanımıza gelerek kızını kucağına almıştı.

"Asil zararsız bir köpek Elif," dediğinde ben de başımı sallamıştım. Ardından ise Fırat eniştem gelerek kızını halamın kucağından almış ve Lavanta ile Asil'in yanına gitmişti.

Evet, bir halam hatta kuzenlerimin olduğunu yedi yıl önce öğrenmiştim. Hatta, Rize'li olduğumuzu bile öğrenmiştim. Önce şaşırmıştım. Kerim yanıma geldi ve sessizce konuştu.

"Senin iş hâllolmak üzere," dediğinde dudaklarım usulca kıvrılmıştı.

"Sakın imzamı şaşırmasınlar. Dikkatli olmalarını söyle."

"Merak etme. Yarın toplantı olacakmış. Sonrasında ne istersen onu yapabilirsin."

"Bak gör neler olacak," dedim içimdeki öfkeyle.

"Kuzen, korkulur senden."

"Sen değil Kerim. Ama korkması gereken insanlar var."

"Ya biz diye çıktık bu soğukta dışarı? Ocak ayındayız Ocak."

"Ve hava o kadar soğuk değil, sıcak havanın tadını çıkarıyoruz daha ne istiyorsun sen? Türkiye'ye döndüğümüzde nah bulursun böyle havayı."

"Akşama spora gidecek miyiz?" diye sorduğunda güldüm.

"Sanki çok spor yapıyorsun da. Beşinci sette yoruluyorsun daha."

"Senin gibi robotlaşamadığım için özür dilerim ablacığım. Bu arada bir şey soracağım? Hatta birden fazla."

"Sor Kerim?"

Güzel ve ÇirkinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin