Uzun gecenin ardından Aslı gözlerini açarken kocasından yayılan kokuyu içine çekti bir kez daha. Ali'nin saçlarına dokundurdugu dudakları hissedince gülümsedi.
"Gülüyorsun değil mi halime... sana bu kadar meftun oluşuma."
"Ona değil..." diye cevap verdi Aslı kendini savunma güdüsüyle.
"O zaman..."
"Mutluluktan.... inan mutluluktan... birgün gelecek ve ben senin kollarında gözlerimi sabaha açacağım inanacağım bir şey değildi."
"Ben... hiç vazgeçmek istemedim aslında. Ta ki o..."
"Berke bana yardım etti. O benim bu hayattaki tek dostumdu inan. Ben cesaretlendirmeseydim sevdiği kızla evlenemezdi. Onunla evlenmediğim için başıma gelecekleri bile bile razı ettim onu. Ve o bana en zor zamanında yardım etti. Aslında onun babası... korkunç bir babası var. Karısı mesela oğlundan küçük ve... adam bildiğin..."derken Ali işaret parmağını karısının dudaklarına koydu.
" Bu güzel dudaklar bana Sadece güzel şeyler söylesin. Kimsenin göbeğini etmesin bana. Ama bunu derken seninle ilgili olanı anlatma demiyorum. Bana seninle ilgili her şeyi söyleyeceksin." Dediğinde Aslı başı ile onayladı.
"Gıybet değil aslında."
"Yavrum... O adamın oğlundan küçük karısının seninle alakası Ne?"
"Kuzenim..."
"Nasıl?"
"O kız annemin yani Gamze'nin annesinin yeğeni." Ali elini alnına götürdü.
"Annen mi evlendirdi."
"Evet..."
"Üf ya ne kadın... Seninle başka ilgisi var mı?" Dedi karısının bakışlarını kendine çevirirken.
"Artık kalmadı." Kocasının dudakları ile sustu. Ali;
"Sen açsın. Yemek için zamanın epey geçti. Ben sofrayı hazırlattım, arayayım getirsinler."
"Aaa aç değilim ben... banyoya gireyim."
"Hadi o zaman. Bu arada kahvaltıda gelir. Namaza kalktığında sütü içtin değil mi? Şekerli karım."
"İçtim."
"Hadi seni daha fazla aç bırakmayalım. " Aslı'nın hastalığı önemliydi, şekerinin düşmemesi için sık sık yemeliydi. Aslı yatakdan kalkarken; "İyisin değil mi yavrum?" Diye sordu. Yüzünü buruşturduğunu fark edince onun tarafına geçip elinden tutup kalkmasına yardım etti.
"İyiyim... sadece biraz ağrım... var..." Ali'nin endişeli yüzünü görünce "inan önemli değil. Sanırım normal..."
"Canım benim... özür dilerim" dedi karısının ellerini dudaklarına götürürken.
"Şey... herkes de oluyordur... üzülme ne olur."
"Birine sorsan... doktorunu arasan. Belki..." Aslı adamın yüzünü ellerinin arasına aldı.
"Yarında devam ederse Amina'ya sorarım."
"Ama sen hastasın... Belki..."
"Ali'm... ven iyiyim... gerçekten..." Kocasının dudaklarına ufacık dokundurdu dudaklarını. "Galiba... acıktım..." diyerek banyoya girdi. Aslı gördüğü rüyadan ne zaman uyanacağını düşünüyordu. Bu mutluluk onun için fazlaydı. Ali hemen kahvaltının getirilmesini istedi çalışanlardan. Sonra da annesini aradı;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Karası
Tiểu Thuyết Chung06.02.2023 sabaha karşı yurdumun güneydoğusu sallandı. büyük acı çöreklendi yüreğimize. Bu acının tarifi asla yok. Yıkılan binlerce binanın molozlarının altında kaldı binlerce canımız. Saatler birbiri ile yarışırken, her gelen kurtulma haberi ile y...