Şamil karısının elini sıkı sıkı tutuyordu, sanki bıraksa kaçacaktı karısı. Karısının duyabileceği kadar bir sesle;
"Senin elin hep elimin içinde olacak... Sakın çıkarmaya çalışma izin vermem." Amina ona baktı yan gözle.
"Şuan elini tutmam..."
"Konuşma..." diyerek sözünü kesti Şamil "Konuşma, seni hiçbir yere bırakmam hele hele o savaşın içine asla..." Onların geldiğini gören çalışanlar kapıyı açtılar. Beyhan'ın kucağında Zümra vardı. Hava soğuktu hemen içeriye girdiler.
"Canım benim" diyerek Amina Zümra'yı kucağına aldı "Canım benim seni çok özledim. Ay sen kocaman olmuşsun..." diyerek bebeğe sarıldı. "Beyhan, kilo mu aldı Zümra..." Kucağında bebekle hemen oturdu. Yorulmuştu.
"Sanmıyorum, sanırım senin gücün kalmamış..." dedi Beyhan.
"Bence de..." dedi Şamil "Sevim Hanım, Amina'yı tedavi işini sana veriyorum. Burcu Hanım siz onun yediğine içtiğine dikkat edeceksiniz."
"Elimden geleni yaparım Şamil Bey." Dedi Burcu Hanım.
"Sevim Hanım size bir liste verecek. Ve mutlaka Amina onları yiyecek. Uzun bir tedavi süreci olacak. Ne kadar gayret ederse o kadar çabuk iyileşecek." Dedi Şamil. Karısının yüzünden hasta olduğu belli oluyordu. Hala kötüydü aslında. Biraz daha kalsaydı iyi olacaktı ama Amina'yı ikna edememişti. Hastanede sıkıldığını söylemişti. Evde dikkat edeceğine söz vermişti.
"Biz elimizden geleni yaparız Şamil Bey" dedi Sevim Hanım. "Şimdi izin verirseniz biraz evime gidebilir miyim?"
"Elbette Sevim Hanım. Bu arada odamız hazır değil mi?"
"Hazır... Amina Hanımın eşyalarını dolaba yerleştirdik."
"Tamam o zaman, siz gidip dinlenin biraz." Dedi Sevim Hanıma. Sevim Hanım villanın bahçesinde bulanan evine gitmek üzere çıktı. Diğer çalışanlar da işlerine döndüler.
"Özledin mi beni..." diye sordu Amina. Zümra bebek eskisi gibi hareketli değildi.
"Beyhan, neden bu kadar durgun Zümra."
"Doktor depresyon geçirdiği için ilaç vermiş. O ilaçlarda onu epeyce sakinleştiriyor."
"İlaç mı? Zavallı yavrum..." diyerek Şamil'e baktı "İlaçları keselim mi artık. Biz Zümra ile yeneriz depresyonu." Bebeğe baktı "Yeneriz değil mi bebeğim?"
"Doktorla konuşalım" dedi Şamil.
"Bence başka bir doktora götürelim. O daha çok küçük. Onu sevgi tedavi eder. Beyhan gitti diye kötü olmuştu. Babası da yoktu değil mi bebeğim." Derken Zümra ona gülümsedi. "Ay sen bana güldün mü? Yerim ben seni..." dedi sevgiyle "Ben İpek abla ile konuşsam onun tavsiye ettiği başka bir doktora götürelim."
"Tamam... Ama kendini yormak yok."
"Yormam... Ben onunla daha hızlı iyileşirim değil mi güzellik." Şamil kızının ne kadar huzurlu olduğunu görüyordu. Amina ona iyi geliyordu.
"Kızım... hadi biraz da bana gel. Amina abla yoruldu." Diyerek kızına elini uzattı. Bebek babasına gitmek istemiyordu. Amina'ya doğru başını sakladı. "Aaa şuna bak hele... Beni sattı..." dedi gülerek. "Babacığım... Hadi babaya gel."
"Kıskanmayalım lütfen... Aramıza da girmeye çalışma babası, biz birbirimizi özledik." Dedi Amina "Özledik değil mi kızım?" diye sordu bebeğe "
"Anladık anladık beni sattı kızım..." dedi Şamil kırılmış gibi. "Seni yukarı çıkarayım da sen uzan. Doktora söz verdin unutma."
"Biraz daha..." Amina bebekden ayrılmak istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Karası
Genel Kurgu06.02.2023 sabaha karşı yurdumun güneydoğusu sallandı. büyük acı çöreklendi yüreğimize. Bu acının tarifi asla yok. Yıkılan binlerce binanın molozlarının altında kaldı binlerce canımız. Saatler birbiri ile yarışırken, her gelen kurtulma haberi ile y...