Bölüm 18

257 24 3
                                    

Şamil gideli neredeyse bir hafta oluyordu. Menekşe Hala yeğenin istediği gibi odasını hazırlamıştı. Kayınvalidesinin hastalanma haberi gelince de alelacele gitmişti. Ama gitmeden önce Amina'yı zorla yukarı çıkarıp odasını göstermişti. Kata çıkınca girişi bir kapı kapatıyordu. Kapıyı açan hala;

"Biraz mahremiyet olsun istedik." Dedi gülerek "Malum sen tesettürlü bir kadınsın." Kapının ardında şık ve beyaz deri oturma gurubu onları karşılamıştı. Yerde küçük turkuaz bir halı vardı. Oradan geçip yatak odasının kapısını açtı hala. Amina'nın Yüzündeki beğeni ifadesini görmek istiyordu.

Oda gerçekten çok büyüktü. Camlar bir duvarı boydan boya kaplamıştı. Beyaz tüller tüm duvarı kaplamıştı. Ve perdeler turkuaz kadife perdeler... dümdüz bırakılmıştı. Beyaz renkli kocaman dolap diğer duvarı boydan boya kaplamıştı. Kocaman bir yatak vardı. Beyaz oymalı bir başlığı vardı. Yatağın üzerine yine turkuaz örtü örtülmüştü. Odanın bir köşesine minik bir masa ve onun iki yanına berjer koltuklar konulmuştu. Beyaz koltukların arasındaki masanın üzerine çok şık bir turkuaz örtü koyulmuştu. Örtü yerlere kadar geliyordu. Ve tuvalet masası... Tüm oda beyazdı. Turkuazla hareketlendirilmişti. Hatta yerdeki rengarenk halı bile sanki odada olmazsa olmayacak gibiydi. Camların ardında bir balkon vaardı.

"Beğendin mi?" diye sordu Hala. Amina odayı inceliyordu. hangi kadın bu odayı beğenmezdi ki.

"Çok güzel olmuş. Zevkli bir kadın olduğunuzu biliyordum." Dedi beğeni ile. Hala elini tuttu.

"Gel bak banyoya..." banyonun kapısını açtığında; "Burayı da beyaz ile dizayn edelim dedik. bembeyaz bir banyo vardı karşısında banyoda kocaman bir jakuzi vardı. banyoda her şey düşünülmüştü.

"Güzel olmuş." Diyerek geri döndü. "Eminim yeğeniniz de beğenecektir."

"Amina burayı sen ve yeğenim için yaptık. İnşaallah bu oda sizin mutluluğunuza mutluluk katar." Uzanıp Amina'nın elini tuttu. "Ona bir şans ver. Şamil gerçekten iyi bir adam. Seni sevecektir."

"Ben... Ben onun beni sevmesini beklemiyorum. Hem zaten karısına aşık olduğunu ve onu unutamadığını biliyorum. Gerçi onu unutması da beni ilgilendirmiyor." Kocasının sevdasının farkındaydı.

"Biliyorum derdin ülkene geri dönmek ama şunu unutma evlilikten oyun olmaz." Menekşe Hala bu kızın yeğeninden ayrılmasını istemiyordu.

"Ben evlilikle oynamıyorum." Dedi tedirginlikle.

"Oynuyorsun... Biraz düşün... Hadi inelim de ben gideyim artık. Malum hastam var. Babam, Şamil gelene kadar seni bırakmayacak." Zerrin Hanım ve Zülal o evdeyken ayrılmak hiç hoşuna gitmiyordu.

"Siz gelmeden önce nasıl yaşadıysam aynı yaşamaya devam ederim. Siz beni merak etmeyin. Zerrin Hanım ve kızı... Onlar bana zarar vermezler. Sadece bu evdeki yerimi hatırlatırlar o kadar..." derken aklına Zülal'in tehditleri geldi.

"Senin bu evdeki yerin bu evin hanımı olmak. Bunu onlar gibi sende kabul edeceksin." Amina gülümsedi. Hala ne kadar iyimserdi. Onla gidince Şamil de eskisine dönecekti.

"Siz çok iyisiniz..." derken odadan çıktılar. Sohbet ederek aşağıya indiler. Süleyman Bey onu bekliyordu.

"Menekşe, bir an önce çıkalım" dedi. "Uçağı kaçırmayalım." Trabzona gideceklerdi.

"Geldim, hemen gidelim." Diyerek vedalaşıp evden ayrıldılar.

"Eee Amina, sen ve ben kaldık." dedi dede gelinin omuzuna elini atarken. Beyhan HAnım kucağında bebek ile onların yanına geldi.

"Bir de bu güzel kız dedeciğim." Derken Beyhan Hanımdan Zümra Gül'ü kucağına aldı. "Nasılmış bakalım miniğim." Diyerek ona sarıldı.

"Şuna bak ya resmen kucağına atladı." Dedi dede mutlulukla.

Siyahın KarasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin