Bölüm 2

515 31 10
                                    

Amine Sare gözlerini tüm gücüyle açmaya çalıştı. Olmuyordu, Sanki göz kapaklarında tonlarca ağırlık vardı. Makinalara bağlı gibiydi. Ağzında nefes alabilmesi için oksijen maskesi vardı.

Etrafındaki insanları duyuyor ama onlara günlerdir cevap veremiyordu. Türkçe konuşuyordu buradaki insanlar. Aslında yanında fazlada konuşmuyorlardı. Ama bir keresinde bir kadının 'zavallı kız' dediğini duymuştu. yanına sürekli geliyor ve onu kontrol ediyorlardı. Yine yanına geldiler.

"Hala uyanmadı doktor bey." Dedi kadın.

"Tekrar kontrol edeyim istedim." Diyerek bir adam yanına geldi.

Son bir kez daha denedi göz kapaklarını açmayı. Bu sefer galiba olacaktı. Göz kapaklarını kıpırdattı.

"Doktor bey galiba uyanıyor" Dedi kadın. "Göz kapaklarını oynattı." Biri göz kapaklarını açıp ışık tuttu gözlerine.

"Hemşire Hanım kendine geliyor sanırım." Dedi sevinçle adam. Maskeyi çekti ağzından.

Sare tüm gücünü kullanarak gözlerini az da olsa açtı. Baş ucunda beyaz elbiseler içinde br kadın ve bır adam gördü.

"Sare Hanım..." dedi erkek olan. Sare Etrafına baktı kara gözleri ile. Hastanedeydi. Aklına gelenle yüzünü buruşturdu.

"Ha... Halep?" diyebildi sadece ve tekrar kapandı gece karası gözleri Sare'nin.

17.Aralık.2010 tarihinde Tunuslu bir gencin kendini yakması ile Arap dünyasında özgürleşme hareketlerinin ilk fitili ateşlenmiş olmuştu. Dalga dalga tüm Arap dünyasını saran Arap Baharı geniş kitlelere ulaşıyordu.

Mısır lideri Hüsnü Mübarek devrildiğinde Suriye de Dare bölgesinde iki bayan doktorun kendi aralarında Mübarek'in ölümünü kast ederek 'Hüsnü Mübarek düşmüş, darısı bizim başımıza' diye konuşmaları da olayların Suriye'ye taşınma adımı olmuştu.

Telefonları dinlenen iki bayan doktora işkence yapılmış ve saçları kazınarak toplum önüne çıkarılmıştı. Bu kadın doktorların akrabası olan 12 çocuk duvarlara 'Halk, düzenin yıkılmasını istiyor' diye yazmalarına okul müdürü kızdırmıştı ve müdür onlardan şikayetçi olmuştu. Çocuklar tutuklandı ve kendilerine işkence edildi. Dare bölgesinin ileri gelenleri duruma itiraz ettiler ve çocuklarını geri istediler. Seyyit soyundan gelen Darelileri Esat yönetimi kaliye bile almayınca önce bin kişi sokaklara çıktı... daha sonra sayıları artarak giden protestolar oldu. İnsanlar Esat tarafından öldürüldükçe sayı arttı.

Olaylar artarak büyüdü. Suriye de 2011 yılın da başlayan acımasız bir savaş vardı. İç savaş tüm ülkeyi sarmıştı. Amine Sare Halep'te yaşayan bir Türkmen ailesinin kızıydı. Aslında 2012 yılı temmuz ayından itibaren Halep de savaş vardı. Ama son zamanlarda Halep Esat'a bağlı güçler tarafından tekrar ele geçirilmişti. Şehir Baas güçlerine bağlı ordu ve şiiler tarafından kuşatılmıştı. Amaç Halep'te yaşayan Türkmen sunni nüfusu yok etmekti. Günlerce Halep'in dış dünya ile ilişkisini kestiler.

Amine Sare, Türkmen liderlerinden Hasan Basir'in kızıydı. Sare'nin annesi savaşın ilk başladığı yıllar da bir kurşuna hedef olup şehit olmuştu. Savaş ailesini tek tek elinden almış. Sadece babası ve kendisi kalmıştı. Sare tıp fakültesinde okurken savaş başlamıştı. Bir süre okuluna devam etse de gerisi gelmemişti. Savaş her geçen gün ağırlaşıyordu. Sare, halkına tamamlayamadığı eğitimine rağmen yardım ediyor. Elinden geldiğince yaralarını sarmaya uğraşıyordu.

Halep tam bir abluka altındaydı. Çocuklar aç sefil durumdaydı. Bir zamanlar dünyanın en güzel şehirleri arasında anlatılan Halep ölüm kenti olmuştu. Bir yanda gökten yağan bombalar, diğer yanda ise açlık vardı. Sare bir çocuğun annesine 'anne ölelim... cennette yemek varmış' dediğini duymuş ve hiç bir şey yapamamanın acizliğini yaşamıştı. Hasan ağa kızını yanından asla ayırmıyordu. Şehir bombalarla boğuşurken bir de kadınlara yapılan tecavüzlere de göğüs germeye başlamıştı.

Siyahın KarasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin