Bölüm 48

223 22 0
                                    

Birgün daha gitmişti ömürlerinden, Hasan Basir yoğun bakımda kızı ise dualarla onun hayata yeniden gözlerini açmasını beklemekteydi. Şamil karısının yanında mümkün olduğunca ayrılıyordu. Günlerin verdiği yorgunlukla uyudu Şamil. Amina koltukta uyuyan kocasına baktı. Hava serindi sanki, yataktan kalkıp dolabı açtı içinden battaniye alarak usulca kocasının üzerine örttü. Eğilip saçlarından öptü kocasının. Biraz hava almalıydı. Dışarıya çıkmaya ihtiyacı vardı. Şamil uyurken biraz dışarı çıksa iyi olurdu. Ceketini aldı, başörtüsünü bağladı. Odadan sessizce çıktı. Emin Dede otele gitmişti.

Hastaneden dışarı attı kendini. Kapıdan çıkınca en yakındaki banka oturdu. Temiz havayı içine çekti derin derin. Gözlerini kapattı. Etrafı dinliyordu. Telaşlı insanların sesleri dolduruyordu kulaklarını. Kimi gülerken kimi ağlıyordu. Sonra gözlerini açtı. Yan taraafında oturmuş ağlayan bir kız çocuğu gördü on- on bir yaşlarında. Sessizce içini çekerek ağlıyordu. Usulca yerinden kalktı. Çocuğun yanına gitti. Elini başına uzattı onu teselli etmek için;

"Neden ağlıyorsun? Sen de benim gibi içerdeki canın için mi döküyorsun gözyaşlarını?" çocuk Amina'ya çevirdi bakışlarını, omuzunu silkti önce;

"Sana ne?" Amina bu cevabı beklemiyordu elbette. "Defol yanımdan..."

"Ben sana ne yaptım ki?" diye sordu Amina.

"Defol dedim..." diye kız ayağa kalkıp Amina'yı itti. "Pis Suriye'li..." Amina Sare hemen darbesinden kaçtı.

"Ben sana kötü bir şey yapmadım ki?" dedi uzaklaşırken.

"Siz hepiniz iğrençsiniz..." diye bağırdı çocuk. Amina neden olduğunu anlamak istiyordu ama buna gücü yoktu.

"Sandım ki... Sen de benim gibi anne ya da baban için üzgünsün..."

"Sana ne dedim..."

"Doğru bana ne? Kusura bakma..."

"Sen kızıma ne yapıyorsun öyle?"diye bağırarak öfkeli bir kadın yanlarına geliyordu. Kız koşarak annesine sarıldı. "Korkma yavrum ben geldim. Ne yaptı o Suriye'li sana?"

"Hiçbir şey..."

"Kızıma ne yaptın adi yaratık?" diye Amina'ya bağırmaya devam etti kadın.

"Hiçbir şey... Neden ağladığını sordum sadece..."

"Önce onu ağlat sonra da sor? Defol git elimden kaza çıkacak. Hadssiz şey. Neden senin gibileri bu hastaneyee alırlar bilmem ki? Hastane değil Suriye'li yuvası..."

"Sizin" diyerek kadına cevap verdi Amina "Suriye'lilerle ne alıp veremediğiniz var? Neden bu öfke?"

"Bir de soruyor musun? Ülkemizi talan ettiniz be. Heryer de siz. Savaştan kaçıp gelip ülkemizde birinci sınıf vatandaş oldunuz. Bu gördüğün beş yıldızlı hastane bile size açılmış."

"Burada kalan Suriye'liler savaş gazileri..."

"Ne gazisi be ne gazisi... Hepsi vatan haini..."

"Vatan haini derken?"

"Eset yönetimine baş kaldırıp iç savaşı çıkarmadılar mı?"

"Evet aynen öyle oldu. Ama Eset yönetimi nasıldı biliyor musunuz?"

"Seninle tartışacak değilim aptal şey. Kocam içeride ölüm kalım mücadelesi verirken senin saçmalıklarını dinleyemem."

"Allah kocana şifa versin. Onu kızına bağışlasın." Kadın iğrenerek baktı Amina Sare'ye.

"Aptal ya..." diyerek kızını da alarak hastaneye geri girdi. Amina kadının arkasından şaşkınlıkla bakıyordu. Bu ne kin bı ne öfkeydi böyle.

Siyahın KarasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin