Bölüm 5

319 30 1
                                    

Sabah kahvaltı masasında Emin Dede kahvaltısını yapıyordu. Amina Sare erken kalkmıştı. Emin Dede'nin yanına geldi, selam verdi.

"Nasılsınız?" diye sordu.

"Ooo güzel kızım, hadi gel de soframı şenlendir." Diyerek yanındaki sandalyeyi gösterdi. "İyisin değil mi?"

"İyiyim..." dedi Emin Dedeye bakarken. "Ben... Babamı merak ediyorum."

"Ben de merak ediyorum. Hatta sana şunu söyleyeyim. Bugün İdlib'e gideceğim. Gidip babanı bulmak istiyorum." Amina Sare duyduklarına şaşırmıştı.

"Ne dediniz? Ben... Ben de geleceğim değil mi?" dedi sevinçle.

"Hayır... Ben yalnız gideceğim. İzin almaya çalışıyordum. Yarın için izin çıktı. Yalnız gideceğim."

"Ben de gelsem... Babamı çok özledim. Ve... VE... Ülkemin..."

"Ülkenin sana ihtiyacı elbette var ama sen bana emanetsin. Babana söz verdim. Sen tamamen iyileşene kadar bana emanetsin." Üzüldü Sare...

"Tamam... Babama benden selam söyleyin ve yanına en kısa zaman da geleceğimi söyleyin. Tabi oradaysa..."

"Orada olduğunu düşünüyorum..." dedi Emin Dede. "Amina, Leyla ve oğlu bugün gidecekler. İster misin, Gizem senin yanında kalsın."

"Ben... Siz bilirsiniz." Sarp denilen çocuğun gitmesine sevinmişti içten içe.

"Tamam, o zaman Gizem kalıyor burada. O harika bir kızdır."

"Kimmiş harika kız..." diyerek masaya oturdu Leyla Hanım.

"Gizem..." diye kısaca cevap verdi Emin Dede.

"Ah! Evet, benim kızım harika bir evlattır. Bu arada nasılsın Sareciğim?"

"Teşekkür ederim."

"Çocuklar daha kalkmadı mı Leyla?"

"Kalkarlar baba birazdan..."

"Bu arada akşam konuştuğumuz konu..." Leyla hemen babasına baktı. "Haklısın... Seninle bu konuyu konuşmam lazım."

"Tabi baba... Konuşalım." Emin Dede kızına hak vermişti. Amina'ya baktı. Gelini olunca elbette kıyafetine çeki düzen verirdi. Güzel kıyafetlerle çok güzel görünebilirdi elbette. Babası karşı çıkardı ama o... başörtüsünü de çıkarttıracaktı. Sarp'ın imanı bile yokken, zaten oğlunu çok zor ikna etmişti. Kızı da beğenmemişti ama. Leyla Hanım servetlerinin yarısının bu kıza ait olduğunu duyunca hemen kabul etmişti. Şu iki günde kıza kur yapacaktı. Gülümsedi Leyla Hanım bu iş tamamdı.

"Kızım kahvaltını yapsana" dedi Emin Dede Sare'ye. Sare tabağına kahvaltılıkları koydu.

"Baba... Bu şirketin yönetimini... Hala Şamil de bırakmaya devam edecek misin?" Emin Dede sadece 'hıhı' diye cevap verdi.

"Baba görmüyor musun kendini dağıttı iyice. Sarp şirkette saçma sapan kararlar aldığından bahsediyor. Geçende yanlış aldığı kararla o kadar para kaybedildi."

"Leyla... O şirketi Şamil yönetecek. Bugünler geçecek, Şamil zor günler yaşıyor."

"Neyse baba... Yönetsin bakalım torunun şirketi ama kağıt işindeki zararı da gör ne olur."

"Yeter Leyla yeter..." diyerek masadan kalktı. "Şamil o şirketleri yönetecek tek torunumdur. O kadar... Size afiyet olsun" diyerek dışarı çıktı.

"Bu babam Şamil konuşunda çok yanlıdır. İlk torunu Şamil, rahmetli abimin oğlu. Babam büyüttü, onun için pek sever." Dedi Sare'ye.

"Anlıyorum."

Siyahın KarasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin