Emin Dede bugün torunu ile can dostunun kızını evlendirecekti. İkisi de çok acı çekecekti farkındaydı ama sonu güzel olacaktı biliyordu. Şamil'in mayası güzeldi. O kadar istememişti dedesi ama o Zümra ile evlenmişti. Tamam Zümra çok güzeldi ama ortalıkda o kadar güzel kız vardı ki, Şamil onun o güzel kalbine aşık olmuştu. Amina'nın da kalbi çok güzeldi. Biliyordu Şamil'in bu güzel kalbe ihtiyacı vardı.
"Halime..." diye seslendi.
"Geldim geldim..." diyerek geldi Halime Hanım. "Buyur..."
"Halime, nerede bu kız? Kahvaltı yapmayacak mı? Şamil gelir birazdan."
"Odasında, kahvaltı yapmayacakmış. Akşamda yemedi."
"Çağır gelsin... Konuşacağım onunla."
"Kız... çok üzgün..."
"Nedenmiş o, benim torunumdan iyisini mi bulacakmış. Anlatsaydın ona biraz Şamil'i."
"Anlatmak istedim ama..."
"Neyse sen bana çağır hele şunu..." diyerek sözünü kesti. Halime Hanım, Amina'nın kapısını çaldı önce, içerden ses gelince kapıyı açtı. Odaya girdi. Amina yatağından telaşla kalktı. "Kızım... Yine mi ağladın sen?" diyerek yanına oturdu. "Boşuna üzüyorsun kendini, güven bana... Şamil'im bir tanedir. Harika bir adamdır o. Özü, sözü bir merhametlidir benim oğlum. Sana iyi bakacaktır." Eliyle saçlarını okşadı. "Sen Leyla'nın söylediklerine bakma."
"Halime Teyze, o beni, ben onu tanımıyoruz. Birbirini hiç görmemiş iki insan evlenir mi? Evlenirse mutlu olabilir mi?"
"Olur... Olur, sabırlı olursanız olursunuz." Elini tuttu Halime Hanım. "Bak ben de hiç görmediğim bir adamla evlenip bu çiftliğe gelin geldim. Ali amcan bu çiftliğin kahyasının oğluymuş. Beni istedi Emin Abi o zaman annesi görmüş beni Ali oğluma layık demiş. Tamam... Gelin oldum geldim. Ali'm beni el üstünde tuttu. Allah ondan razı olsun. Sevdim onu..." Amina;
"Ya sevmeseydiniz birbirinizi..."
"Senin gibi çok ağladım... Ama sevdim... Ya sevmeseydim diye düşünmedim sevdim. Sen de seveceksin." Dedi ümit vaat ederek. "Hadi Emin abi seni istiyor."
"Emin Amca neden yaptı bunu?"
"Seni ve torununu çok sevdiği için. Başörtün nerede? Ha bu arada gelinliğin harika bir şey... Bayıldım. Kuaförde gelir birazdan."
"Gelinlik mi?"
"Evet ya... Bu sabah geldi." Amina ayağa kalktı. Başörtüsünü aldı eline.
"Ben giymem gelinlik."
"Giyeceksin tabi ki... Baban da bağlanacakmış nikaha." Amina Sare başını örttü.
"Gidelim..." diyerek kapıyı açtı. Emin Dede hala kahvaltı sofrasındaydı. Amina Sare'yi görünce yanındaki sandalyeyi işaret etti.
"Gel güzel kızım, otur yanıma." Amina Sare gidip yanına oturdu. "Hadi kahvaltını yap. Şamil birazdan gelir."
"Acıkmadım ben..." Emin Dede kafasını salladı.
"Bence acıktın. Yemeyerek beni cezalandırmak istediğinin farkındayım. Ama bu babanla verdiğimiz bir karar. Senin ve torunum için en doğrusu bu."
"En doğrusu mu?" diye sordu Amina Sare.
"Evet... Senin ona, Onunda sana ihtiyacı var."
"Ben ülkeme dönmek istiyorum. Kimseye ihtiyacım kalmaz o zaman size de."
"Ne dedin sen?" Emin Bey öfke ile bağırdı.
"Size ihtiyacım kalmaz o zaman dedim." Diye sakince cevap verdi Sare.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Karası
Ficción General06.02.2023 sabaha karşı yurdumun güneydoğusu sallandı. büyük acı çöreklendi yüreğimize. Bu acının tarifi asla yok. Yıkılan binlerce binanın molozlarının altında kaldı binlerce canımız. Saatler birbiri ile yarışırken, her gelen kurtulma haberi ile y...