Aslı, bakışlarını çekemiyordu Ali'nin kara gözlerinden. Ne soruyorsun diyordu adeta. Ali yutkundu;
"Ağlama sen... Her şey olacağına varır." Derken ahırdan çıktı. Aslı ne sorduğunu bile anlamamıştı. Arkasından baktı bir süre. Sonra gidip Arzu'ya sarıldı.
"Arzum... korkma, ben iyiyim. Geçti bak... Ali'yi sevdin mi? Garip biri değil mi? Ama çok yakışıklı... Kimi sordu sence? Gamze... ona Berke'den bahsetti biliyor musun?" Derken atını öptü. "Ben elimi, yüzümü yıkayayım da... seni hazırlayalım ve hasret giderelim. Gamze ne zaman bana kardeş olur acaba?"
Ali ata binip kardeşinin yanına geldi.
"Önemli bir şey yok" dedi kardeşine "Neden bılmiyorum ama ağlıyordu. Şimdi iyi... at sanırım ağladığı için üzülmüş. Sorun yok yani... Ben gidiyorum."
"Aslı'yı beklemek istiyorum."
"Sen bilirsin... Hadi oğlum Kara, uçalım." Diyerek atını mahmuzladı. Ali'nin kara gözleri donmuş gibiydi. Arzu'nun ahırında huysuzlandığını duyduğunda panikle 'Aslı' Diyerek fırlamıştı. Ne olmuştu da bu kadar gözleri anlamını yitirmişti.
"Aaa Ali gitmiş..." dedi Gamze. Şeyma abisinin arkasından bakarken;
"Gitti..." Sonra bakışlarını Gamze'ye çevirdi. "Ablan... pek iyi değilmiş sanırım. Ne olduysa... epeyce ağlamış."
"Aaaa" dedi şaşırmış gibi yaparken.
"Evet ya bize de seyislerden biri haber verdi. Sence ne olmuş olabilir." Diyerek anlattı Şeyma "abim yanına gitmişti... iyi dedi ama..." Gamze bir an öfkeyle doldu. Şeyma, Gamzedeki anı değişimi kardeşinin durumuna bağladı. Omuzuna dokundu onu teselli etmek amacıyla.
"Ya benden duymuş olma. Biliyorsun abim bu konuda konuşmamı yasakladı. Ama... şey nasıl denir bılmiyorum da... Nişanlısı yani Berke ile... anla işte..." Şeyma ilgi ile kızı dinliyordu "Hamile... hamile olmaktan korkuyor. Aslında çözümü yok değil ama..." Şeyma duydukları ile şok olmuştu.
"Emin misin?"
"Elbette hayatım. Günlerdir çok kötü görmüyor musun?" Dedi emin bir tonla "yani sadece bebek konusunda emin değilim."
"Siz bu nişan olayını evlilik gibi yaşıyorsunuz."
"Orada da dur hayatım. Ben kendimi kocama saklıyorum. Şimdi Aslı böyle bir şey yaptı diye..."
"Kusura bakma ya... Genelleme yanlışına düştüm." Dedi Şeyma "peki şimdi ne olacak."
"Ne mi olacak? Kolay bir enayi bulup evlenecek. Güzel kız. Eee masum bir de yüzü var."
"Ya... diğeri eşi kabul edecek mi?"
"Onu saklamak kolay hayatım. Diktirirler." Şeyma gözlerini kocaman açtı.
"İğrenç" Gamze omuzunu silkti.
"Bu işler böyle canım."
"Neyse... Günahına beni daha ortak etme." Atına bindi. "Görüşürüz."
"Şeyma" soran gözlerle baktı Gamze'ye "Lütfen bildiğini bilmesin. Zaten bu sebeple aramız oldukça kötü. Bir de sana anlatmam eklenmesin."
"Sana söz veremem. Zanla yaşamayı sevmiyorum. Bir de... dedikodu ile iman edemem. Kafamı bu konu meşgul ederse... sorarım."
"Tüh ya... olmadı şimdi. Bu çenem yüzünden geliyor başıma ne gelirse." Şeyma ne dedigini anlamayınca "Sana söylemem lazımdı. Şimdi tekrar kızacak bana. Sanırım abinle ılgileniyor, ayrıca" derken dudağını ısırdı. "Neyse canım ya... söylemesen iyi olurdu ama... yapacak bir şey de yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Karası
Ficção Geral06.02.2023 sabaha karşı yurdumun güneydoğusu sallandı. büyük acı çöreklendi yüreğimize. Bu acının tarifi asla yok. Yıkılan binlerce binanın molozlarının altında kaldı binlerce canımız. Saatler birbiri ile yarışırken, her gelen kurtulma haberi ile y...