"Chu Yue, Bu..." Chu Feng'in nutku tutulmuştu.
"Evet. Bu, bu yılki verilen eklerden biri ve ben sana veriyorum." Chu Yue söylediği gibi o, Chu Feng'in ellerine Aziz Ruhu Bitkisini zorla koymaya çalıştı.
"Bu şekildeyse, bunu alamam. Sana hala 2 tane Aziz Ruhu Bitkisi borçlu olduğumu unuttun mu?" Chu Feng Aziz Ruhu Bitkisini eliyle itip, cebinden 2 tane Aziz Ruhu Bitkisi çıkardı.
"Chu Feng, bu Aziz Ruhu Bitkii rafine etmedin mi?" Bozulmamış Aziz Ruhu Bitkisine baktığında, Chu Yue o bitkinin, Chu Feng'e verdiği bitki olduğunu sandı.
"Hmmm. Ben zaten seviye atladım, o yüzden artık buna ihtiyacım yok. Ben de sana bunu geri veriyorum."
"Senin Aziz Ruhu Bitkini nasıl alırım? Onlar senin acele et ve cebine geri koy onları."
"Chu Yue, iki tane vereceğimi söylediğimde, 2 tane veririm. Sen de bana söz vermedin mi? Böyle olduğun zamanlar, işleri benim için daha da zorlaştırıyorsun."
"Ama sen, sana verdiğim Aziz Ruhu Bitkisini kullanmadın bile ve bunun yerine bana seninkileri veriyorsun. Sadece benden faydalanmıyor musun?"
"Chu Yue, senin bu tür düşüncelerini anlıyorum. Bütün Chu ailesinde, Babam ve ağabeyim dışında sadece sen bana iyi davrandın. Bunu, küçük kardeşin saygı göstergesi olarak gör."
Bu söylediği Chu Feng'in kalbinden geliyordu. Chu ailesindeki herkes onu bir kenara itti, bu yüzden Chu Yue, ona iyi davranmak istedi.
Chu Feng'in kararlığını görünce, Chu Yue utanmaya başlayıp sessizce söyledi.
"Chu Feng, bunu yaparken beni gerçekten utandırıyorsun. Aslında... Bu Aziz Ruhu Bitkileri benden değil. Chu Guyu, benden sana teslim etmemi istedi."
"Ağabeyim mi?" Chu Feng, boş boş bakmasına engel olamadı.
Chu Guyu, Chu Yuan'ın öz oğluydu ve Chu Feng'in Ağabeyiydi.
Qingzhou'nun bir numaralı okulu, Lingyun Okulunda okuyordu. 17 yaşında, 6.seviye ruh uzmanıydı ve Chu ailesinin genç kuşakları arasında en güçlüsüydü.
Chu Feng, Chu Yuan'ın biyolojik oğlu olmamasına rağmen Chu Guyu ona öz kardeşi gibi davranırdı. Ve o, Chu Feng'in en sevdiği ve saygı duyduğu insanlardan biriydi.
"O, yük olacağından korkuyordu, bu yüzden ondan olduğunu söylememem için beni uyardı. Fakat şimdi, sana gerçeği söylemek zorundayım." Chu Yue'nin Yüzü kırmızıydı ve gerçekten utandığı görülebiliyordu.
"Chu Yue, böyle olsa bile sana teşekkür etmeliyim. Bu Aziz Ruhu Bitkisi senden gelmemesine rağmen bütün bu yıllar boyunca bana karşı duyguların vardı, bir kardeş olarak. Ve dediğim gibi, bu iki Aziz Ruhu Bitkisini küçük kardeşinin saygı göstergesi olarak al."
"Ayrıca, yakında Ruh Aleminde 5.Seviyeye gireceksin. Bu yüzden bu Aziz Ruhu Bitkisi senin için daha önemli. Bu nedenle, bu Aziz Ruhu Bitkisini reddetme." Chu Feng, Aziz Ruhu Bitkisini Chu Yue'nin ellerine koymaya devam etti.
"Bu durumda, bu Aziz Ruhu Bitkisini ödünç alıyormuşum gibi bakacağım. Fakat sadece bir tane alabilirim çünkü ben de sana bir tane verdim." Chu Feng'in ısrarını görünce, Chu Yue dişini ısırdı ve Bir tane Aziz Ruhu Bitkisini aldı.
Aslında, Chu Feng'in dediği doğruydu. Chu Yue, yakında Ruh Aleminde 5.Seviyeye girecekti ve şuan kritik bir aşamadaydı. Bu Aziz Ruhu Bitkisi, onun için gerçekten çok önemliydi.
"Oldu." Chu Feng gülümsedi.
"Doğru. Chu Feng, Chu Guyu bana bir mektup verdi, sana vermem için." Chu Yue, belinden bir mektup çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MGA
FantasyGenç Chu Feng zayıf fiziğinden dolayı Chu ailesinde bir kara leke olarak görülüyordur. Bir gün bundan bıkarak babasının adını korumak ve annesini kurtarmak için güçlü olmaya karar verir.