Öfkeli Sumei

546 82 1
                                    

Chu Feng, bu küçük kızın bu kadar saf görüneceğini hiç düşünememişti yine de kız çok açık sözlüydü. Ne söylerse söylesin o hala küçük bir güzellikti. Böyle şeyleri hiç yoktan nasıl söyleyebilirdi?

"Seninle evlenmek mi? Neden cesaret edemeyeyim?"

Fakat Chu Feng, geri adım atmadı. Adımlarını durdurdu, elini çenesinin altına koydu, bir aşağı bir yukarı baktı ve önündeki güzeli ciddiyetle inceledi.

Sadece Sumei'nin yaşının büyük olmayacağını keşfetmedi, fakat onun gelişimi oldukça hoştu. Onun kıvrımları ve güzel eğrilerinden insanlar nefret edebilirdi.

"Sen... Sen evlenmeye cesaret edersin....... Ben etmem. Lanet olası holigan."

Chu Feng'in rezil bakışlarıyla bakılınca, Sumei o yüzünü devam ettiremedi. Sonunda, Chu Feng ile utanmazca davranmak için çok deneyimsiz olduğunu anladı ve Chu Feng'in birkaç kelimesiyle tamamen çılgına döndü.

"Eğer evlenmek istemezsen çok iyi. Sen gerçekten benim tipim değilsin." Chu Feng hafifçe gülümsedi, büyük bir yük çıktı ve yürümeye devam etti.

"Seni... seni piç." Sumei'nin öfkeli sesi arkasından geldi.

Chu Feng'den intikam almak için, Sumei ne olursa olsun Chu Feng'i bırakmadı ve onun yakasına yapışmaya devam etti. Chu Feng yol boyu düşmanlığın çoğunu çekti.

Chu Feng gerçekten Sumei'nin davranışlarına karşı çaresiz kaldı. İktidar konusunda Sumei'den gerideydi ve Chu Feng Sumei'den gerçekten daha güçlü olsa bile, güzel kızı uzağa göndermek için dövüşmesine gerek yoktu.

Chu Feng çaresiz olduğunda beri biraz eğlenebilirdi. Arada bir Sumei'nin bakışlarına hayran kaldı, arada bir onu provoke etti ve bu onun şimşek gibi öfkelenmesine neden oldu. Chu Feng'in kolunu yakaladı ve Chu Feng'e arkasından birazcık delice vurdu ve bütün yol boyunca Chu Feng, bayağı yaralandı.

Çok az insan Sumei'yi tanıdı, fakat onun güzelliği bile iç sahada 1 numara diye çağırılabilirdi. Chu Feng'in Sumei gibi güzel bir kızla uğraştığını gören, sayısız genç erkek yanlarına yürüdü ve adalet için savaşmaya ve 'kahramanın güzeli kurtarmasını' çekmeye çalıştılar.

Fakat aldıkları şey, Sumei'nin sövmesi oldu ve Sumei tarafından kaburgaları kırılan iki kişi bile vardı. Sumei'nin göğsündeki Kanat Birliği rozetini gördüklerinde, hepsi şanslarına lanet etti.

İkisi yürümeye devam etti ve gözlemleyenlerin tamamının ilgilerini çektiler. Tıpkı bunun gibi, onlar garip bir sahne oldular. Dış kesime yürüdüklerinde büyük bir miktarda toplanan insanların ve halkın ilgi odağı oldular.

"Bak, bu Chu Feng değil mi?"

''Arkasında biri var gibi görünüyor. O .... O, Sumei değil mi?" Kalabalıktan iki kişi çıktı ve onlar Ejder ve Kaplan kardeşlerdi. Bu iki insan, Sumei'den korkuyorlardı bu yüzden dönüp kaçmak istediler.

"Bailong, Baihu, bu şerefsizi durdurmama yardım edin." Fakat Sumei onlara seslendiğinde, kaçamayacaklarını anladılar.

"Kardeşim, ne yapmalıyız?"

"Böyle olduğu için, takip edeceğiz ve Chu Feng'e biraz acı çektireceğiz. Yoksa Sumei bizi affetmez."

İkisi birbirinin gözlerine baktı ve birkaç gün önceden Sumei'nin emirlerini hatırladılar. Yardım edemediler fakat dişlerini sıktılar, Chu Feng'in yönüne doğru onu durdurmaya çalıştılar.

Chu Feng zaten bu ikisini fark etmişti ve kaba yüzlerinin ona doğru sıçradığını gördüğünde, Chu Feng, onu dövmek istediklerini anlamıştı.

Nitekim, kardeşler Chu Feng'in önüne geldiler ve Chu Feng'in bacağına ve midesine doğru bir tekme ve bir yumruk attılar.

Bu ikisi Ruh Alemi 6.Seviyesindeydiler ve herhangi bir dövüş becerisi kullanmamalarına rağmen hızları üst sınıftı. Bu birkaç gün önce olsaydı Chu Feng'in bu saldırıları almasının yolu yoktu. Ama artık zor değildi.

"vızıldar." Chu Feng geri adım atmadı ve onun yerine ilerledi. Bir ayağı yere dokunmadan, vücudu döndü ve rüzgar gibi iki kişinin arasından geçti.

"Bu aura, Ruh Alemi 5.Seviyesi mi?"

Kardeşler, Chu Feng'in aurasını hissetti, fakat bu sebepten şaşırdılar. O sadece Ruh Aleminde 5.Seviye olmasına rağmen bu ikisinin atağını nasıl engelleyebildi? Bu hiç mantıklı gelmedi.

O anda, iki kardeş daha fazla yüzlerinin kalmadığını hissetti. Chu Feng yetenekli birisiyse de, onlar da normal değildi. Nasıl tüm kalabalığın gözü önünde Ruh Aleminde 5.Seviye olan birinin, 6.Seviye olan onlarla alay etmesine izin verirlerdi?

Bu noktayı düşününce, bu ikisinin kalbi daha da soğudu. Stillerini değiştirdiler, aynı anda birkaç avuç vurdular. Çıplak gözle görünür sayısız rüzgar avucu, Chu Feng'e doğru uçmaya başladı. Bu rüzgar avuçları sıkıştırılmış yoğunluktaydı ve onlardan kaçmanın hiçbir yolu yoktu.

"Bu iki erkek."

Bu ikisinin üçüncü seviye beceri kullandığını görünce, Chu Feng kaşlarını çatmaya başladı. O zaten bu becerileri engelleyemezdi, bu yüzden kendi becerilerini karşı saldırı için kullanmak zorunda kalıyordu. Fakat burada çok izleyici vardı, yani eğer Chu Feng kendi becerilerini kullansaydı gerçek gücü ortaya çıkabilirdi.

Biraz düşündükten sonra, Chu Feng dişini sıktı ve vücudunun üstündeki derisine biraz ruhsal enerji yaydı. En ince rüzgar avucunu kaydırdı ve zorla saldırıyı almak istedi.

"BANG,BANG, BANG."

Bazı ağır seslerden sonra, Chu Feng üç avuç tarafından vuruldu. Arkasından uyuşturan ağrı dalgası gelmesine rağmen herhangi bir iç yaralanmadan acı çekmedi, yani Ejder ve Kaplan kardeşler kendilerini dizginlemiştiler.

Fakat sahteyi gerçek yapmak için Chu Feng ileriye atıldı ve yere indiği anda kasten dudaklarını ısırdı ve ağzından sulu kan geldi.

Chu Feng'in yere düştüğünü ve hatta kan tükürdüğünü gördüklerinde, kardeşler dehşete düştü. Onlar sadece bazı haysiyetlerini geri almak istemiştiler ve gerçekten kendilerini dizginlemiştiler. Sonuçta, Chu Feng'in arkasındaki kişiyi kızdırmak istememiştiler.

Kalplerinde korkuyor olmalarına rağmen Sumei'nin geldiğini gördüler. Bu yüzden Chu Feng'e bir el daha uzatmadılar ve Chu Feng'i işaret ederken, yüzlerine bir kötülük koydular. "Chu Feng, bu Sumei'ye sorun olmanın bedelidir."

"Sumei mi?"

"Elder Surou'nun kardeşi, Sumei mi?"

Sumei'nin ismini duyunca, izleyen kalabalık şaşırdı. Sumei'nin ismi yabancı değildi onlara, çünkü herkesin bildiği çok yetenekli bir insandı. Olağanüstü bir güzel olduğu ve sadece bu sene Yeşil Ejder okuluna girdiği söyleniyordu bu yüzden çok az insan onu tanıyordu.

Ama Sumei çok yetenekliydi, 14 yaşında 7.seviye olduğundan, bir istisna olarak dış sahadan direk kabul edildi. Aynı günde iç sahaya girdi, Kanatlar Birliğine katıldı.

Sumei'nin görünümü ve göğsündeki Kanatlar Birliği rozetini karşılaştırınca, herkes onun kimliği hakkında daha da emindi. O anda, kalabalık patladı çünkü Sumei'nin adı gerçekten çok iyi tanınıyordu.

"Bu çocuk kim? Anlıyorum, Sumei'yi rahatsız ettiyse o öldü."

"Bence, Ejder ve Kaplan kardeşlerin ona Chu Feng dediğini duydum. Onun yüzünü görünce, o aptal olmalı. O gerçekten gökyüzünün ne kadar yüksek yeryüzünün ne kadar derin olduğunu bilmiyor olmalı.

O anda neredeyse herkes, Chu Feng'in öldüğünü düşündü. Surou'nun varlığı sayesinde, Sumei'nin iç sahadaki pozisyonu düşük değildi.

Ayrıca, onun güzel görünümüyle birlikte, iç sahadaki dâhilerin içinde tercih eşi oldu. Ona sorun olmaya cesaret eden her kimse, ölümü arıyordu.

Sumei, Chu Feng'in önüne geldi. Ayağa kalkmasına ve ayrıca onların önündeki sulu kan havuzuna baktı. Ardından yüzü büyük ölçüde değişti.

Aniden etrafında döndü, yüksek sesle bağırmasıyla, Ejder ve Kaplan kardeşlere tokat attı. " Ona vurmanıza kim izin verdi?! Ölmek mi istiyorsunuz?!''

MGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin