123.Bölüm..

418 63 0
                                    

"Bu..."

O an herkes şaşkındı. Sahnede neler olup bittiğini bilmiyorlardı. O soğuk ifadeli Chen Wanxi bile dönüp Chu feng'in olduğu sahneye baktı.

Chufeng gerçekten bu kadar güçlü müydü? Chen Wanxi kadar güçlü, hatta 8. Seviye Ruh alemi ile 1. Seviye Kök alemini rahatça ezebilecek kadar güçlü müydü?

Buna rağmen yeteneği inanılmaz olan kişilerin zayıf görünüp akıl almaz güçlü kimseleri yenmeleri dünyada görülmemiş bir şey değildi. Yoksa bu genç böyle bir dahi miydi?

Akıl almaz düşünceler insanların zihinlerine hücum ediyordu. İlk defa kalabalık Chu Feng'i hafife almış olabileceklerini hissetti. Belkide Chu Feng en başından hiç hile yapmamış ve buralara kendi başına gelmişti.

"Şehir lordu, bu..."

Altın-mor şehri muhafızlarının suratlarından şaşkınlık okunuyordu. Öncesinde Chu Feng'e aşağı sınıf muamelesi yapıyor ve buralara Su Rou ile ilişkisi yüzünden geldiğini düşünüyorlardı.

Özellikle Chu Feng Wan Wenpeng'in yerini aldıktan sonra öfkeleri artmıştı. Yine de bir anda Chu Feng hakkındaki düşüncelerinin doğru olup olmadığını sorgulamaya başladılar. Ne tepki vereceklerini bilemiyorlardı.

"Belki de Leydi Su Rou haklıydı.Belkide Bu Chu Feng bizi şaşırtıcı bir şey kazandırabilir."

Chen Hui'nin suratında bir gülümseme belirmişti. Gerçekte ,önceden, muhafızlarla aynı şekilde onun bir yük olduğunu düşünüyordu.Fakat şu an Chu feng'e yük değil şehrinin umudu gözüyle bakıyordu.

"Bu nasıl mümkün olabilir? Nasıl bu kadar gücü olabilir? Rakiplerine rüşvet verip kasıtlı olarak ringden attırtmadı değil mi?"

Fakat diğerlerine kıyasla Altın-Mor Şehrinden gelenler bu durumu kabul edemiyorlardı. Sonuçta kalplerinde Chu Feng işe yaramazın biriydi.

Gözlerinin önünde, değil Chu Feng kendini aşağılatmak yerine ,ilgi odağı olmuştu.Dövüşlere katlanamayan artık Chu Feng değil,onlardı.

Sonuçta Chu Feng'in olduğu ilk 10 sıraya bile girememişlerdi. O ,iki birinci sınıf okulun çekirdek öğrencilerini yenmişti ve bunlardan biri #1 numaralı okul olan Lingyun Okulunun çekirdek öğrencisi idi. O çok güçlüydü. En azından onlar bu kadarını yapamazdı.Hatta Wan Wenpeng bile bunu yapamazdı.

Kalabalığın şaşkın bakışları altında, Chu Feng hafif bir gülümseme ile sahneden indi. Hayran dolu bakışların odak noktasındaydı.

Chu Feng maçını ışık hızı ile bitirince, Rüzgar Bulut Şehrinden gelen genç şehir meydanındaki kalabalığın ilgi odağı olmuştu.

Bir kez daha genç adam aynıydı.Biraz dövüştükten sonra, zorluklara karşı başarıp kazanmıştı. İnsanlar onun gücünü sakladığını mı yoksa rakiplerimi güçlü bilemiyorlardı.

"Aşağı gelmene gerek yok. Çoktan bu Yeni Mükemmellik Toplantısına olan ilgimi kaybettim. Hemen bitirelim şunu!"

Tam genç adam sahneden inmeye hazırlandığı sırada, Chen Wanxi eteği dalgalanacak şekilde zıplayıp sahneye girdi. Genç adam ile mücadeleye girişmişti.

"Ben Ding Chou. Lütfen bana tecrübenizi gösterin!"

Rüzgar bulut şehrinden gelen genç adam Chen Wanxi'nin hareketlerine karşı yalnızca hafifçe gülümsedi.

"Hmph." Wanxi kaşlarını çattı ve elini havada salladı. Bu güzel bir dövüş yeteneği değildi,sadece kök gücü ile dolmuş bir darbeydi. Önceki rakibini de bu avuç saldırısı ile alt etmişti.

"Ho" Yine de Wanxi'nin saldırısına karşın, Ding Chou savuşturmadı ya da engellemedi. Elinde bir köken gücü yaydı ve bu hareketi ile kolayca Wanxi'nin saldırısını engelledi.

"Yani gücünü saklıyordun? Bunun manası nedir?" Wanxi şaşırmış durmuyordu.Aksine bakışları sinir doluydu.

"Heh, sadece bu dövüş olayı ile biraz eğleniyordum. Bir sakıncası mı vardı?"

"İkimizde savaştan zevk alıyoruz ama sen sadece sonucu hedefliyorsun. Benim içinse savaş aşamasından zevk aldığım sürece sonucun önemi yok. Sonuçta öyle ya da böyle kazanacak kişi benim." Ding Chou'nun yüzünden hafif bir tebessüm vardı. Bu rahatlık değil güvendi.

"İyi laf yapıyorsun. Bakalım bana karşı gerçekten kazanabilecek misin?"

Chen Wanxi bir kez daha saldırdı. Havada sayısız avuç içi saldırısı yaptı ve her saldırı yapışında hava titredi. Parlak ve altın avuç gibi koyuluklar ortaya çıkmıştı.

İnanılmaz hızına karşın sahnedekiler altın renkli avuç işaretlerini görebiliyorlardı. Sanki Ding Chou'ya altın renkli kayan yıldızlar saldırıyordu.

"Leydi Wanxi'nin yöntemleri çok güçlü. Bu sadece 4. seviye bir yetenek olmasına rağmen, bunu mükemmel biçimde kullanıyor. Bu rahatça 5. seviye yeteneklerle kıyaslanabilir." Altın-mor Şehri korumalarının yüzlerinden hayranlık okunuyordu.

"Bu Wanxi gerçek bir dahi. Gelişim yeteneğinde, beni bile geçiyor." Chen Wanxi'nin babası Chen Hui'de büyük bir gurur vardı.

"Meteor Avuç Tekniği. Güzel bir hareket ama ne yazık ki biraz olgunluk eksiği var."

Ding Chou'nun gözleri kısıklaştı ve aurası dönmeye başladı. Onlarcael işaretleri ile, o da Wanxi ile aynı tekniği kullandı. Üstelik Wanxi'nin tekniğinden çok daha güçlüydü.

Sahnede durmaksızın altın avuç işaretleri patladı ve etrafa kök enerjisi yayıldı. Plazanın dışındaki kişiler bile bunu hissetti. Bu iki kök uzmanının sahip olduğu güçtü.

O an herkes Ding Chou'nun gücünü sakladığının farkına vardı. Önceki savaşlarını düşünerek, onun zayıf olmadığını, gücünü ve hareketlerini kasıtlı olarak zayıf gösterdiğini anlamışlardı. Sadece Chen Wanxi'den zayıf olmadığını farkettirmekle kalmamıştı, çok daha güçlüydü.

"Etkileyici! Bu Ding Chou tam anlamıyla Rüzgar Bulut Şehri temsilcisi olmaya değer. Güç bakımından Chen Wanxi'den daha önde. Görünüşe göre bu yılın kazananı yine Rüzgar Bulut Şehri'nden çıkıcak."demişti Su Hen.

"Baba, bu sözler için biraz erken değil mi? Chen Wanxi, Ding Chouya karşı kazanamasa bile, benim Masmavi Ejder Okulumdan olan canavar henüz sahne almadı!" Su Rou ,Su Henin arkasında gülümseyerek konuşmuştu.

"Chu Feng kesinlikle bir dahi ve buna şüphe yok. Yine de Ding Chou da basit sayılmaz. Sende onun daha tam gücünü kullanmadığını fark etmişsindir. En güçlü tekniklerini kullanmadı. Tahminimce tam gücünü kullanırsa 3. Seviye Kök Alemi ile kıyaslanabilir."

"Chu Feng'in savaş gücü yüksek olsa bile sadece 8. Seviye Ruh Aleminde. Eğerki 1. seviye kök alemi olsaydı belki Chou'yu yenebilirdi. Fakat ne olursa olsun 9. Seviye Ruh Alemi bile olsa, Ruh Aleminde olduğu sürece Chou'yu yenemez." Su Hen kafasını salladı.

"Baba, Chu Feng'i yeterince anlamıyorsun. Chou tam gücünü kullanmadı diyorsun, Fakat sence bu Chu Feng'in tam gücünü kullandığı anlamına mı geliyor ?" diyerek Su Rou ,Su Hen'in görüşünü kabul edememişti.

"Chu Feng konusunda bu kadar eminsen benimle bir bahse var mısın?"diyerek Su hen gülümsedi.

MGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin