MGA

41.Bölüm..

Chu Feng'in güçlü Sumei'den kaçmasının yolu yoktu. Çaresizliğinde sadece birinci stil Üçlü Yıldırım Tekniğini kullanabildi.

Bununla Chu Feng yıldırım gibiydi. Hızı anında birkaç kat arttı ve sonunda Sumei'nin atağını engelledi.

"Onun gücü nasıl bu kadar fazla?"

Chu Feng şaşırmıştı. Tahminlerine göre, eğer 8.seviye uzmanlarla karşılaşırsa kazanamasa bile uzunca bir savaş olabilirdi.

Fakat Sumei'nin saldırısıyla ve açıkça sadece normal saldırıyla, Chu Feng'in genellikle kullanmadığı kozu Üçlü Yıldırım Tekniğini kullanmaya zorladı. Bu basitçe hayal gücünü aştı.

"Hıh. Gizemli tekniklere çalışanın sadece sen olduğunu mu düşünüyorsun?" Chu Feng'in şaşıran yüzünü görünce, Sumei, Chu Feng'e bir bakış attı. Chu Feng'e daha fazla saldırmadı. Sadece salondaki sandalyeye oturdu. Bir elma seçip ısırmaya başladı.

"Gizemli teknikler mi? Sen gizemli tekniklere mi çalıştın?" Chu Feng daha da şaşırdı.

Tabii ki Gizemli Teknikleri ne olduğunu açıkça biliyordu. Onlar Gizemli teknikler olarak çağırılıyordu çünkü gizemliydiler.

Gelişim tekniklerini anlayanlar, ruhsal enerjiyi yoğunlaştıranlardı. Yetenekleri olsaydı Başlangıç âlemine ulaşmaları mümkündü. Fakat sadece bu tekniklere sahip olanlar, gelişimin sonu olarak 1.seviye Başlangıç âleminde kalanlardı. Örnek olarak Chu Feng'in dedesi Chu Yuanba.

Nedeni Başlangıç âlemi yepyeni bir dünyaydı. Gerekli olan ruhsal enerjinin yoğunlaştırılması değildi. Başlangıç enerjisiydi. Başlangıç gücü gök ve yer arasında bulunuyordu fakat gelişim teknikleri tarafından yoğunlaştırılamıyordu.

Başlangıç gücünün yoğunlaşmasının tek yolu, gizemli teknikleri kullanmaktı. Fakat teknikler çok değerli ve nadirdi. Söylentilere göre, Azure Ejder Okulunda onlardan birkaç kitap vardı. Ve Elderlerden başka sadece çekirdek öğrenciler çalışabilirlerdi.

Fakat Sumei sadece iç saha öğrencisiydi, nasıl gizemli tekniklere çalışabilirdi? En azından...

"Bu garip mi? Sen bile Gizemli tekniklere çalıştın. Bu benim çalışamayacağım anlamına mı geliyor?" Sumei Dudaklarını bükerek söyledi.

"Yani bu kız Gizemli tekniklere çalıştığımı düşünmüş." Chu Feng anlamıştı. O sadece Gizemli tekniklerin gizemliliğini duymuştu fakat onları daha önce hiç görmemişti. Ama biraz daha dikkatli düşününce, bu zamana kadar sergilediği davranışları, Gizemli tekniklere çalışanlara gerçekten de benziyordu.

"Hey o ifade de ne? Gizemli tekniklere çalışmadığını söyleme ve doğal garip hediyen yüzünden zayıf olarak güçlüyü yendin."

"Ben gerçekten Gizemli tekniklere çalışmadım." Chu Feng söyledi.

"Gerçeği mi söylüyorsun?" Sumei yanına yürüdü.

"Mm." Chu Feng onayladı.

Yalan söylediğini yakalamak için bir süre Chu Feng'e baktıktan sonra, sonunda şaşırarak söyledi. "Ruh gücüne sahip olan insanlar oldukça etkileyici gözüküyor. Gizemli tekniklere çalışmadıysan yine de çok güçlüysen çalıştıktan sonra ne olur acaba?"

"Gizemli teknikler gibi şeyleri nasıl çalışabilirim?" Chu Feng başını salladı. Mümkün olsaydı gizemli teknik diye çağırılan şeyleri görmek isterdi. Özellikle Sumei'nin gizemli tekniklere çalıştığını ve çok çabuk gelişip, gelişimin çok güçlü olduğundan, bilmek isterdi. Gizemli teknikleri daha çok istedi.

Chu Feng'in isteme dolu bakışlarını görünce, zor bir karar alıyormuş gibi kaşlarını çattı. Bir süre sonra dedi ki: "Sana Gizemli Teknikleri verebilirim."

"Doğruyu mu söylüyorsun?" Bu sözleri duyunca, Chu Feng'in ifadesi büyük ölçüde değişti.

"Sana yalan söylüyormuşum gibi mi gözüküyor?" Sumei'nin yüzü ciddiyetle doluydu.

"Bedeli ne?"

"Bedeli Kanatlar Birliğine katılman."

"Kanatlar Birliğine katılmamı neden bu kadar çok istiyorsun?"

"Çünkü seni bağlamak istiyorum.(Burada kontrol etmek anlamında). Şu anda Kanatlar Birliğindeyim. Kanatlar Birliği benim gücüme güveniyor, yani katılırsan bu gücün yükseleceğini hissediyorum. Ayrıca reddetme gibi bir seçeneğin yok."

"Ne demek istiyorsun?"

"Daha yeni dövdüğün Jian Chen'in Kanatlar Birliği liderinin kardeşi olduğunu bilmiyor muydun?" Korkunçça gülümserken dedi.

"Seni lanet olası kız." Chu Feng birden bire her şeyi anladı. Bu kadar şey yaptıktan sonra sadece onu kalkan olarak kullanmadı, onunla Kanatlar Birliği arasında çözülemeyen bir nefrete de neden oldu.

Dövdüğü kişi Kılıç Birliğinin normal üyesi olsaydı o zaman belki Kılıç Birliği gücünden dolayı onu görmezden gelir ve çoğu gözüne bile bakmazdı.

Fakat Chu Feng'in dövdüğü kişi bir liderinin kendi kardeşiydi. Bununla birlikte Kılıç Birliği sonuna kadar araştıracaktı ve sadece onurlarını değil aile bağlarını da dâhil ederdi.

"Yeryüzünden ya da göklerden korkmayan bir ruha sahip olduğunu biliyorum. Fakat hatırlaman gerek, sen korkmayabilirsin o zaman Chu Yuen ya da Chu ailen ne olacak? Onlar korkar mıydı?" Sumei tekrar deneyerek söyledi.

"Seni gerçekten hafife almışım." Chu Feng, onun kendisini bu kadar çok anlayacağını hiç düşünemedi. Onun hakkında detayları araştırdığı belliydi fakat hala ciddiyetle söyledi. "Cevabım hala şu sözlerdir. Reddediyorum."

"Chu Feng, sadece biraz fazla kibirli değil misin?" Sumei oldukça sinirliydi. Gizemli tekniklerle bile hala reddetmişti. Dayanmasını gerçekten zorlaştı ve patron havası aniden patlamaya başladı.

"Sorun kibirli olup olmamakla alakalı değil. Ben sadece diğer insanların beni tehdit etmesini sevmiyorum. Gidebilirsin." Chu Feng elini bir ileri bir geri salladı. Sumei tarafından baskı yapıldıktan sonra, Chu Feng'in sinirli olmaması normal olamazdı.

"bang." Fakat Chu Feng'in konutunun kapısı birisi tarafından zorla açıldı. Bundan sonra Chu Gao tökezledi ve yolda takıldı.

Chu Feng'i gördüğünde, kurtarıcısını görmüş gibiydi. O yüksek sesle bağırdı. "Genç efendi Chu Feng, lütfen onları kurtarın yoksa çok geç olacak!"

"Chu Gao ne oldu?" Bunu görünce, Chu feng panikledi çünkü Chu Gao'yu yaralarla gördü, açıkçası yoğun bir savaştan muzdarip olduğunu gösteriyordu.

"Genç efendi Chu Feng, genç leydi Chu Yue..." Chu Gao'nun panik dolu bir yüzü vardı ve bazı kelimeler şifreliydi.

"Çabuk beni oraya götür!" Chu Yue'nin ismini duyduktan sonra Chu Feng daha çok sormaya başlamadı ve Chu Gao'yu acele ettirerek çekiştirdi.

Fakat ayrılmadan önce, Chu Feng Sumei'ye korkunç bir bakış attı çünkü muhtemelen Kılıç Birliğinin işiydi.

"Çok hızlı geldiler?" Bunu görünce, Sumei ağzını yukarı büktü ve biraz düşündükten sonra onları takip etti.

Ve yolda, Chu Gao ve diğerlerinin Kılıç Birliğinin İntikamıyla karşılaşmadığı ortaya çıktı. Onlar başka birlik tarafından kışkırtılmıştılar.

Daha önce Chu Feng ayrıldıktan sonra, Chu Wei ve diğerleri bir şişmanla karşılaştı. Bu şişman Chu Yue ve Chu Xue'nin güzel görünümünü gördü ve kalabalığın önünde onlara sataştı.

Yani Chu Wei ve diğerleri bu şişmanı dövmeye başladı. Fakat onlar bir grup uzmanın ilgisini çektiklerini düşünemediler. Şişman sadece 3.seviye Ruh âleminde bir birliğin lideriydi. Orada sadece birçok insan yoktu bir grup uzman da vardı.

Şu anda, Chu ailesi hepsi onlar tarafından yakalandı ve Chu Gao kaçan tek kişiydi.

"Bekle. Bu şişmanın adı Liu Mango ve birliği Liu Birliği olabilir mi?" Sumei konuştu ve sordu.

"Ne olarak çağırıldığını bilmiyorum fakat birliğinin ismi gerçekten Liu Birliği." Chu Gao yanıtladı.

O anda hiçbir şeyden korkmayan Sumei, kaşlarını çatmaya başladı ve Chu Feng'e ağır bir ifadeyle söyledi.

"Chu Feng, ailen büyük bir tehlikenin içine düştü."