"Gökler! Bu çocuk nereden gelmiş! Nasıl bu kadar güçlü olabilir?"
İlk başta, world spirit lonca üyeleri yardım etmek istemişlerdi, ama karşılarındaki sahneyi görünce, donup kaldılar.
Çünkü gözü olan herkes Chu Feng'in gücünü görebilirdi. Onlar daha kalabalık olsalar da, yetişimleri az olmasa da, Chu Feng ile aralarındaki fark çok fazla idi.
Chu Feng onları tam anlamıyla avucunda oynatıyordu. Onların icabına bakmak için ihtiyacı olan güç kumları havalandırmaktan birazcık daha fazla idi. İnsan üstü güç onların hayal güçlerini aşıyordu.
"Çok etkileyici. Sadece onların savaş güçlerini aşmıyor, onun ruh gücü de sıradan değil. Jie Chuan ve diğerleri ruh baskısı altında gerçek güçlerini gösteremiyorlar."
"Yine de, Chu Feng bro farklı. Görünüşe göre ruh baskısından etkilenmiyor ve tam gücünü kullanabiliyor. Onun ruh gücü Gu Bo ile kıyaslanabilir ve bana göre 4. katta dahi sorun yaşamaz." dedi maqiang.
"Ne? Dördüncü kata girmek mi? Gu bo ile kıyaslanabilir mi? Bu eleman gerçekten bu kadar güçlü mü?" Ma Qiang'ın sözlerini duyduktan sonra, world spirit loncası üyeleri tarif edilemez biçimde donakalmışlardı.
"Ahh!" Aynı anda, Chu Feng kolunu salladı ve köken gücü bir hortum oluşturup pek çok üyesini duvara fırlattı ve bilinçleri kaybetmelerini sağladı.
"Sadece bu değil, onun yöntemleri ile, beşinci kata dahi gidebilir!"
"Bu eleman çok güçlü. Bu yaşta böyle ise, birkaç yıl içinde nerelere gelir merak ediyorum. Şansımıza onunla iyi ilişkiler kurduk yoksa gelecekte büyük bir düşman olurdu."
Ma Qiang bunları oldukça ciddi biçimde söyledi çünkü kalbinden bunlar geliyordu. Chu Feng'le iyi bir ilişkiye sahip olmalılardı çünkü Chu Feng'in yeteneğinin onların dahilerinden,Gu bo dan, daha yüksekte olduğunu hissediyordu. O nadir bulunan türden bir dahiydi ve world spirit loncasına alınıp kullanılmalıdı.
"Ahh" Aynı zamanda, Chu Feng saldırılarını zayıflattı. Pek çok 6. seviye Jie klanı üyesini acımasızca yendikten sonra, 5. seviye üyeler onun gözünde balıktan farksızdı.
Jie klanı üyeleri Chu Feng'in icabına bakmak isteseler de acı gerçeğin farkında idiler. O hayvani biriydi. Sadece onlara karşı koyabilecek yeteneği yoktu, saldırıları da çok acımasızcaydı ve neredeyse onları öldürecekti.
Onlar bu sefer gerçekten de sert kayaya tosladılar. Sadece sıradan bir kaya değildi, aşırı derecede sertti. Göklerden veya yeryüzünden korkusu yoktu.
Durumun ışığında, Jie klanı üyelerinde öldürme arzusu kalmamıştı artık. Yerini sonsuz bir korku almıştı. Bazıları üçüncü kata kaçıp yardım almak istemişti, ama Chu Feng buna dahi şans tanımamıştı. Kocaman bir ruh formasyonu etraflarını sardı ve hepsi bunun içinde hapsoldular.
O anda, Asura hayalet kulesinin ikinci katında, Chu Feng ana katledici idi ve kimse onu durduramıyordu.
"Geber! Bize bu şekilde mi davranıyorsun?! Bu yerden sakın ayrılma yoksa elderlerimiz seni parçalar! Sadece seni değil, hatta... Ahh!!"
Konuşmaya kalkışan bir Jie klanı üyesi Chu Feng tarafından ezildi. Yine de, daha konuşması bitmeden, Chu Feng tarafından tam anlamıyla çenesi kapatıldı.
Gözleri önünde, yirmi beş Jie klanı üyesinin yirmi dördü bilinçlerini kaybetmişti. En hafif yaralısı birkaç kırıklı, en ağırı ise her yanı kanlı idi.
"Chu Feng bro, gerçekten bu sefer bir felakete neden oldun. Jie klanı kıdemlilerim seni asla affetmeyeceklerdir."
Jie Chuan Chu Feng'e tekrar saldırmadı. Bir anda Chu Feng onun saldırısından kaçsa da, Chu Feng'i yenemeyeceklerini biliyordu. Başından sonuna kadar, bir kenarda durmuş ve Chu Feng'in klan üyelerini ezmesini seyretmişti.
"Jie klanı Chu Feng'i affetmeyebilir, ama ruh eyaleti içinde, world spirit loncam onu koruyacaktır." Aynı anda Maqiang ve diğerleri öne atıldı.
"Onu koruyabilir misin?" diye sordu Jie Chuan.
"Dene ve gör." Maqiang kendinden tam anlamıyla emindi.
"Güzel."Jie Chuan kafasını salladı ve Chu Feng'e söyle dedi,"Chu Feng bro, seninle Jie klanım arasında ne olursa olsun, ben, Jie Chuan, aramızda husumet olmasını istemiyorum. Umarım sorun çözülür ve bir gün arkadaş olabiliriz."
"Devam et!" Jie Chuan gözlerini kapadı. Sadece pes etti ve Chu Feng'in kendisi ile istediği gibi ilgilenmesini istedi.
"Eğer istiyorsan sen gel!" Yine de Chu Feng saldırmadı çünkü Jie Chuan'ın diğer klan üyelerinden farklı olduğunu biliyordu. Jie Chuan world spirit lonca üyeleri gibi başından beri nazik olmasa da, kötü niyetleri yoktu.
Chu Feng yürüdükten sonra, Jie klanı üyeleri Jie Chuan'a saldırmak istediler. Çünkü bazılarını bayıltan oydu. Yine de, saldırmak isteyenler Ma Qiang tarafından engellendiler.
Yüzünde garip bir gülümseme ile Ma Qiang, Jie Chuan'ın yanına yürüdü ve onun kulaklarına şöyle fısıldadı,"Jie Chuan, gözlerin gerçekten özel ve Chu Feng bronun bir dahi olduğunu görebilmişsin."
"Ama ne üzücü ki, Jie klanının tutumu ile, diğer klanlarla sorun çıkarmaya meyillisiniz. Büyük bir düşman edindiniz, bizse bir dahi ile arkadaşlık kurduk. Bu yüzden bizim loncamız sürekli daha da güçleniyor."
Bunları söyledikten sonra, Ma Qiang Chu Feng'e yetişti. Diğer dördü arkada kaldı ve yaralılar ile ilgilendiler.
Jie Chuan üçüncü kata gitmedi ve World spirit lonca üyeleri gibi, yaralıları dışarı çıkardı.
Yaralılar dışarı çıktıktan sonra, büyük bir gürültü koptu. World spirit loncası ve Jie klanı kıdemlileri neredeyse birbirine saldıracaktı.
Jie Chuan ve diğerleri kendilerini yaralayanın Chu Feng olduğunu söylemediklerinden, Jie klanı üyeleri bunu yapanın Qorld spirit loncası olduğunu düşündüler.
Yine de, world spirit loncasıda yaralandığından, iki tarafta bu konuda bir şey yapmadı. Ek olarak, burası world spirit lonca mekanı olduğundan, Jie klanı düşüncesiz davranamazdı.
Diğer üyeleri dışarı çıkardıktan sonra, Jie Chuan tekrar kuleye girmedi. Sadece Jie klanı elderlerinin yanında durdu ve kuleyi seyretti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MGA
FantasíaGenç Chu Feng zayıf fiziğinden dolayı Chu ailesinde bir kara leke olarak görülüyordur. Bir gün bundan bıkarak babasının adını korumak ve annesini kurtarmak için güçlü olmaya karar verir.