121.Bölüm..

392 66 0
                                    

"Bu Chu Feng! Oldukça ufak görünüyor!"

Chu Feng gözüktükten sonra herkes sahneye odaklandı. Sonuçta herkes onun görünüşünü bekliyordu. Yine de Chu Feng'in genç yüzü herkesi şok etti.

Yeni mükemmellik derlemesinin yaş sınırı 18 ve altı olmasına rağmen, bütün şehirler 18 yaşında adaylar seçerdi. Sonuç olarak 18 yaşındakiler daha güçlüydü gençlere göre.

Yine de Chu Feng 18 yaşının altındaydı ve çok genç görünüyordu. Bu yaşındaki seviyesi birinci sınıf okulların çekirdek öğrencilerine göre oldukça sıra dışı idi. Biraz zayıf görünüyordu.

Altın-mor şehrinin böylesi bir genci seçmesi herkesin ilgisini çekmişti. Potansiyeli olsa bile yetişimi diğerlerine göre çok zayıftı. Diğer yarışmacılara oranla sönük kalıyordu.

"Nereye kayboldun? Niye bu kadar yavaş kaldın?" Su Mei sinirle koştu ve yüzünden endişe vardı.

"Dün biraz yorulmuşum o yüzden uyuya kaldım." Chu Feng mahcup biçimde gülümsedi.

"Sen... Diğerleri hayalet boynuz canavarları avlarken yan gelip yattın mı?"

"O halde canavar avlamaya konsantre olabildin mi? İlk 10 u hedeflemedin mi? Diğer adayları çok fazla hafife alıyorsun!" Chu Feng'i böyle görünce Su Mei sinirden köpürdü.

"Çok konsantre olmasam bile, ilk 10 a girmek sorun olmaz."

Bu sahneyi görünce, çevredeki herkes aydınlandı. Sonuç olarak üçüncü leydi Su Mei'nin Chu Feng ile sıradan bir ilişkisi yoktu. Sanki Chu Fengi bu derlemeye Su Mei sokmuş gibiydi.

"Sonuç olarak üçüncü leydinin desteğini almış biri. Altın-mor şehrinin rozetine şaşılmamalı."

"Öyleyse bağlantıları nedir?" Yeni mükemmellik derlemesi güçle alakalıdır. İlk 10 çoktan seçildi. Onun gelişimi ile ilk 10'u zorlayabilir mi?"

Birçok altın-mor şehri adayı Chu Feng'e bakıyordu. Chu Feng buraya gücü sayesinde katılmış gibi hissetmediler. Sadece altın-mor şehri değil, onlardan utançtan mahvolucaklardı.

Su Mei ile sohbetten sonra, Chu Feng gidip muhafıza sonuçları gösterdi. Kalabalığın bakışları altında 200 tane boynuz çıkardı.

"Gökler, bu kadar çok hayalet boynuz canavarı mı öldürmüş?"

"Bu nasıl mümkün olabilir? Onun yetişimi ile nasıl bu kadar çok avlayabilir? 200 tane filan var değil mi?"

Bu kadar çok boynuz görünce kalabalık gürültüye boğuldu. Ne olursa olsun Chu Feng'in bu kadar avlamasını beklemiyorlardı, Chen Wanxi kadar avlamıştı.

"İmkansız. Kesinlikle imkansız. Hile yaptı. Hile yapmış olmalı!"

Diğerlerine kıyasla en sinirlisi wan wenpeng idi. Bu sefer 10. gelmişti ve şu an,

Chu Feng ondan daha fazla topladığı için ilk 10 dan atılmıştı.

Eğer gelişimi ondan yüksen biri bunu yapsa bunu kabul edebilirdi. Yine de Chu Feng gibi alt sınıf biri onu atmıştı. Bunu kabul etmesi mümkün değildi.

Gerçekte sadece Wan Wenpeng değil, diğerleri de böyle düşünüyordu. Su Mei ile Chu Feng arasındaki ilişkiyi gördükten sonra, Chu Feng'in bu kadar canavarı kendisinin öldürmediğini düşündüler.

Böyle varsayımları olsa bile, seslerini yükseltmediler. Sonuçta kimse Su ailesinin üçüncü leydisini kızdırmaya cesaret edemezdi.

Bu şekilde Chu Feng yarışmada kendine ter edinmişti. Wan Wenpeng ise ilk 10dan postalanmıştı.

"Hmmph." Chu Feng'in onun yerini alıp sahnede yürüdüğünü görünce sinirden köpürdü.

"Wan kardeş, buna kızmaya gerek yok. Bu yetişimi ile anca kendini utandırır."

"Bu doğru. Bekleyelim de nasıl kıçına tekmeyi basıyorlar görelim."

"Chu Feng ile dövüşecek kişi benim rüzgar duyan okulundan. Onun gücünü çok iyi biliyorum. Chufeng ile dövüşünce görürsün."

"Yine de kendini utandırsa iyi, benim altın-mor şehrimi de utandıracak. Onun kaybedecek yüzü olabilir ama bizim yok." Wan Wenpeng konuşurken öfke kusuyordu.

Bu sözleri duyunca, altın mor şehri sakinleri Wan Wenpeng'e hal verdi ve Chu Feng'e öfke duydu.

"Gerçekte Wan Wenpeng'in kıçına tekmeyi basmak istiyordum ama karşıma senin çıkmanı hiç beklemedim. Onu yenmek için biraz sertleşebilirdim. Ama seni yenmek için ellerimi kirletmeme gerek yok." Rüzgar duyan okulu öğrencisi Chu Feng'e küçük şekilde bakıyordu.

"Benim tarafımdan yenilmeyi başarı sayabilirsin."

Chu Feng rüzgar duyan okulundan gelen öğrenciye gülümsedi. Bu küçümseme değildi. Açıkca ona aşağılık muamelesi yapıyordu.

"Senin gibileri yenmek için tek darbe yeter." Rüzgar duyan okulu öğrencisi Chu Feng tarafında kızdırılmıştı. İlerledi ve bir dövüş yeteneği kullandı.

Birçok vücut göründü ve kayboldu. Sahnede kaybolup beliriyordu. Çok hızlıydı. O an Chu Feng her yönden onun silüetleri tarafından sarılı idi.

Bu muhteşem yeteneğin kullanıldığını görünce kalabalık buna hayran kaldı. Küçük kızlar hayranlıkla ağlıyordu.

"Bu benim okulumun 4. seviye vücut dövüş yeteneği. Adı bulanık gölgelerin katmanları. 3 yıl oldu bu yeteneği öğreneli yani özünü kavrayıp tam anlamı ile kullanabiliyor."

"Değil Chu Feng, ben bile dikkatli olmazsam kıçıma tekmeyi yerim." Wan Wenpeng kalabalığa ayak uydurdu.

"Bunun anlamı Chu Feng çoktan kaybetti mi?"

"Değil kaybetmek ezildi."

Wan wenpeng emindi. Bu dövüş yeteneği o kişini en güçlü ölüm yeteneği idi. Doğal olarak hiç şüphe yok Chu Feng kaybetmişti.

Aslında aynen Wenpengin söylediği gibiydi. Bu yetenek süper bir vücut dövüş yeteneği idi. Diğerleri bu yetenek yüzünden şaşkındı. Ama chufeng görüyordu. Başından beri rakibinin gerçek bedenini görebiliyordu.

Aniden eleman saldırdı. Vücutlar chufenge yöneldi.

Bu andan sonra Chu Feng kalabalığı hayal kırıklığına uğrattı. Chu Feng kaçmamış ya da bloklamamıştı. Doğrudan yumruk atmıştı.

Hiç teknik kullanmamış sade yumruklamıştı. Yinede yumruğu yıldırım gibiydi. Bir patlamayla rakibin suratına indi.

Bir anda eleman acıdan bağırdı ve yığıldı. Yuvarlanıp duruyordu.

Chu Feng elemana baktı ve gülümseyerek," Haklıydın. Senin gibilere tek darbe yeter."

MGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin