"Chu Yue, niçin dışarı çıktın?" Chu Feng anlamadığından sordu.
Chu Yue gülerek ve beyaz eliyle Chu Feng'in göğsüne yumruk atarak, Chu Feng'in yanına koştu.
"Sen oldukça iyisin! Dış sahadayken neden bu kadar sakin olduğunu söylüyordum. Fakat şimdi, bir gün sonra, sen çoktan bana yetiştin."
Chu Feng utanarak başını salladı. "Chu Yue, bugün sana sıkıntılar verdim ve sizin Chu Birliğiniz mutsuzca ayrılacağa benziyor."
"Endişelenme. Onlara bir ders vermen iyidir yoksa onlar sana tüm gün zorbalık yapacaklardı.
"Doğru. Chu Feng, yarın Ruhsal İlaç Avına birlikte gidelim! O şeyler yalnız yakalamak çok zor."
"Onlarla olan ilişkimi biliyorsun. Chu Birliğine katılmak istesem bile onlar istemeyecek."Chu Feng başını salladı.
"Bu şeyler hakkında endişelenme ve bana bırak. Sadece gel ve yarın burada bizi bul." Chu Yue, Chu Feng'e başka bir bambu sayfası verdi ve onda yarın Chu Birliğinin toplanma yeri yazıyordu.
"İyi." Chu Yue'nin bu kadar ısrarcı olduğunu görünce, Chu Feng bunu reddetmeye dayanamadı.
Chu Feng'i sakinleştirdikten sonra, Chu Yue zıpladı ve konuta doğru geri döndü. Bugün o, gerçekten çok mutluydu çünkü Chu Feng ona büyük bir sürpriz yapmıştı.
Dünyadaki herkes güce saygı gösterirdi ve Chu Feng'in sıra dışı güç ortaya çıkardığını görünce, Chu ailesindekilerin belki onu kabul etmeye başlayabilecektiler.
Ayrım gözetmeksizin Chu ailesini birleştirmek onu en büyük arzusuydu.
"Chu Wei, siz...." Konutun önüne gediğinde, Chu Yue tüm Chu Birliği üyelerinin ayrıldığını öğrendi.
"Hımmf." Chu Cheng ve Chu Zhen dik dik Chu Yue'ye baktı ve bir şey demeden ayrıldılar.
"Chu Yue, bunu söylemek istiyor değilim, fakat Chu Feng ile çok fazla taraf tuttun."
"Şimdi yaptın yapacağını. Chu Feng sadece iki Aziz Ruhu Bitkisini almakla kalmadı bize hakaret bile etti. Şimdi herkes öfkeyle ayrıldı. Şimdi mutlu musun?" Chu Wei açıkça azarladı.
"Chu Wei, sadece benim hatam olarak gör ve onu suçlama. Herhangi bir durumda Chu Feng Chu ailemizin bir parçası."
"Bak, sen Chu Feng'in gücünü gördün. Sizin gözünüzde bir çöp değil. Ayrıca bizim Chu Birliğimizin şimdi insanlara ihtiyacı var. Yani neden onun katılmasına izin vermiyorsun?"
Chu Yue'nin bu dediğini dinleyince, Chu Wei'nin yüzü anında değişti. Fakat bir şey söylemek için gidiyordu ki garip bir titreşim gözlerinde belirdi ve sonunda çaresizce içini çekti.
"Senin hakkında bir şey yapamıyorum."
"Peki. Chu Feng'e başka bir şans vereceğim. Onu yarın getir."
"Harika! Chu Wei'nin en iyisi olduğunu biliyordum." Chu Yue heyecanla zıpladı ve gözleri özellikle görkemliydi.
"Tamam, acele et ve erkenden dinlen." Chu Wei başını salladı ve kendi konutuna doğru yürüdü.
"Chu Wei sen de erkenden dinlenmelisin." Chu yue gülümsedi ve Chu Wei'ye el salladı. Sonra ayrılana kadar gözleri Chu Wei'yi izledi.
Chu Wei'nin, Chu Feng'in Chu Birliğine girmesine izin vermesi Chu Yue'yi beklentilerinin ötesinde mutlu etti.
Fakat onun görmediği şey, Chu Wei vücudunu döndürdüğü an, yüzünde kurnazca bir gülümseme belirmesiydi.
"Kıdemli Chu Yue, Chu Feng denilen kişi kendini oldukça iyi gizledi. Ben uzun süre dış sahada kaldım, fakat onun ismini daha önce hiç duymadım. Öğrenci sınavında, birinci olmayı hedefliyor gibi görünüyordu."
Sadece o zaman, genç bir adam yanına yürüdü. O da Chu Feng gibi bu sene yeni öğrenci oldu. O bugün Chu İttifak'ına yeni katıldı.
"Haklısın. Chu Feng, dış sahada sınav ödülü için kalmış olmalı. Kazanıp kazanmadığını merak ediyorum......" Onun ne dediğini dinleyince, Chu Yue aniden fark etti.
"Kıdemli Chu Yue, çok fazla düşünüyorsun. Korkunç bir karakter dış sahada ortaya çıktı ve o kişi, birinci sırayı aldı."
"Chu Feng oldukça güce sahip olmasına rağmen o kişiyle karşılaştırılamazdı bile." Genç adam gülümsedi ve dedi.
"Korkunç bir karakter mi? Ne kadar öfkeli?" Chu Yue merakla sordu.
"Çok korkunç. Bir tane 4. Seviye vahşi yaratık, 9 tane 3.seviye vahşi yaratık, 30 tane 2.seviye vahşi yaratık. Vahşi yaratıkların tümü bu kişi tarafından bir anda katledildi."
"Dış sahanın dahi öğrencileri geldiğinde, yerde yatan vahşi yaratıkların cesetlerini gördüler. Gücü korkunç miktarda değil mi?"
"O kadar güçlü mü? O anda Chu Yue'nin yüzü şok ile doluydu.
O da iç saha öğrenci sınavını geçti, bu yüzden mekanizma sistemini biliyordu ve o korkunç Vahşi yaratıkları da biliyordu."
Ve insanlar gelmeden önce bu kadar çok vahşi yaratık öldürebilmek, hayal gücü o kişinin ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Bunu yapabilmek için en az Ruh Aleminde 5.Seviye olması gerekliydi.
"O kişi nasıl çağırılıyor?" Şok olduktan sonra, Chu Yue'de bu kişinin ismini bilmek istiyordu.
"Ben de bilmek istiyorum...."
"Fakat ne yazık ki, bu kişi bilerek kimliğini herkesten sakladı. Ödülü aldıktan sonra, bu kişi yeraltı sarayının dış kapısını açmadı. Bu kişi kendini herkesten gizledi bu yüzden hiç kimse bu kişi kim bilmiyor." Genç adam başını iki yana salladı ve gitti.
"O kişi oldukça garip. Çok güçlü, yine de düşük tonda. Belki de o kişi kimseye söyleyemediği bir sırrı vardır."
O anda Chu Yue, korkunç karakteri daha çok merak etti. Çünkü bunun, iç saha da başka bir yükselen öğrenciyi temsil edebileceğini biliyordu.
"Hayır." Fakat aniden, Chu Yue telaşlandı. Biraz önce olan olaydan garip bir sahne düşündü.
Chu Cheng ve Chu Zhen ayrıldığında, kendi konutlarına doğru yönelmediler. Onların yöneldikleri yön, Chu Feng ile aynı yoldaydı.
Bununla birlikte Chu Yue, yanlış bir şeyler olduğunu hissetti. İç saha çok büyüktü ve Chu Feng ile Chu Yue'nin konutları arası oldukça mesafeliydi.
Fakat Chu Feng ne acele etti ne de panik yaptı ve yavaş yavaş yürüdü. Issız bir yere gelene kadar devam etti.
"Bu kadar sinsi olmayın ve ortaya çıkın." Chu Feng'in bakışları karanlıktaki bir köşeye döndü.
"Gözün açıkmış. Seni gerçekten küçümsedim gibi görünüyor." Cümlesini bitirmeden iki tanıdık yüz gölgelerden çıktı. Onlar, Chu Cheng ve Chu Zhen kardeşlerdi.
Chu Zhen'in yüzü biraz daha iyiydi fakat öfkesinde azalma yoktu. Hatta o, Chu Feng'i öldürmeyi bile düşündü.
"Chu Feng, sana bir şans vereceğim. 3 Aziz Ruhu Bitkisini teslim et, kardeşimin önünde diz çök ve özür dile. Belki o zaman seni affederim." Chu Cheng, Chu Feng'e baktı ve sesi mutlak güvenle doluydu.
"Ne yani, beni soymak mı istiyorsunuz?"
"Soymak istiyorsak ne olmuş?"
"Soymak için güce ihtiyacınız var."
"Şimdi sana gücün ne olduğunu söyleyeceğim."
Chu Cheng'in vücudu hareket etti ve güçlü bir rüzgar arkasından çıktı. Bir göz kırpmasında, Chu Feng'in önüne geldi. Eli pençe durumundaydı ve doğruca Chu Feng'in boğazına saldırdı.
Bu, Chu Cheng'in gücünün Chu Zhen'den birkaç kat daha güçlü olduğunu gösterdi. Ruh Aleminde 4.Seviye zayıf değildi.
Ancak rakibi Chu Feng'di, o 4.seviye vahşi yaratığı çıplak eliyle öldüren korkunç bir karakterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MGA
FantasyGenç Chu Feng zayıf fiziğinden dolayı Chu ailesinde bir kara leke olarak görülüyordur. Bir gün bundan bıkarak babasının adını korumak ve annesini kurtarmak için güçlü olmaya karar verir.